Ikinci gün tradutor Português
248 parallel translation
13 Mart - Şangri-La'da ikinci gün.
13 de Março - 2 ° dia em Shangri-La.
İkinci gün, tarih böyle yazıyor, ben uydurmuyorum,... ikinci gün... bir takım hayvanlar türemiş toprağın,... küllerin altından.
No segundo dia, de acordo com a história - Não estou a inventar - a partir do segundo dia, certas espécies de animais rastejaram das profundezas da terra, das cinzas.
Birinci gün, ikinci gün,... üçüncü gün.
Do primeiro dia, do segundo dia, do terceiro dia.
Akşam oldu, sabah oldu ; ikinci gün oluştu.
E surgiu a tarde e a manhã do segundo dia.
Bu özgür olduğum ikinci gün, ve sizse...
Estou em liberdade há dois dias, e vós...
Bu ikinci gün ve her şey iyi... ve bugünü hatırlamak için,
Estamos no segundo dia de viagem, e tudo está decorre bem, e para recordar este momento,
Bunun üzerine asker gider, bir gün bekler ikinci gün, üçüncü,... yirminci gün...
com isso, o soldado foi-se e esperou um dia... dois dias, depois dez, depois vinte.
ikinci gün, iki tane atıp, 58 tane içiyorsun.
Deitas um cigarro fora, fumas 59. Depois deitas fora dois e fumas 58.
Sonra ikinci gün, üçüncü gün.
No segundo dia. No terceiro.
Anevrizma tedavisi, ikinci gün.
Segundo dia pós-operatório. Aneurisma.
" Kahrolası yeni kız ikinci gün geç geldi.
" Maldita rapariga nova.
Eminim balo gecesi kızı ya da ikinci gün afeti... karşısında kadın düşmanı zealous gibi apışıp kalır.
Não sei que mulher-demônio, ou sereia... tinha gerado nele tamanha aversão a mulheres.
Maçta ikinci gün başlıyor.
Inicia-se o segundo dia de jogo...
Ikinci gün : 13 Temmuz.
Segundo dia : 13 de Julho Um marinheiro com febre.
Bunu, üç gün içinde ikinci yapışın. Sen hiçkimseyi bu kasabadan kovamazsın!
Essa é a segunda vez em três dias... que pretendes tirar alguém da cidade.
İkinci gün, biraz daha.
No segundo dia, andamos mais um bocado.
İkinci gün, saat 07.30
Segundo dia, 07.30 Horas
İkinci gün Tanrı gene patatesi yarattı.
Ao segundo dia Deus criou a batata.
Bu, son üç gün içersindeki ikinci uyarı oldu.
É o segundo aviso em três dias.
Oradan Lewis'in önündeki ikinci kampı kurmak için tırmandılar. Postanenin önündeki üçüncü kamp yerine kadar üç gün daha tırmandılar.
A escalada foi constante até ao segundo acampamento, à porta da Lewis's, e levaram mais três dias pra chegar ao terceiro, aqui, à porta dos Correios.
Ancak planın ikinci aşaması, Anzio saldırısı iki gün sonra işleme konuldu.
Mas a segunda fase do plano avançou dois dias mais tarde : o ataque a Anzio.
Gün görmemiş yerlerimi teyzenin suratına sallarım..... seni ikinci el elektrikli eşek kıçı yiyici
Aceno as minhas partes íntimas às vossas tias... bando de burros eléctricos em segunda mão mordedores de traseiros!
İkinci gün, beş gün gibi geldi.
E o segundo dia parecia cinco dias.
İki gün içindeki ikinci cinayetmiş.
É o segundo em dois dias.
Doğduğu gün ikinci babası olacağıma söz vermiştim.
Foi um prazer ser o seu segundo pai no dia em que nasceu.
En Uzun Gün ikinci sırada.
- O quê? O Longest Day está em segundo.
Onlara senin bir gün çok iyi bir ikinci lig menajeri olabileceğini söyledim.
Eu disse a eles que você poderia virar um bom treinador das ligas menores.
Aman Tanrım, bu kadar gün sonra bir günde ikinci karşılaşmamız.
Meu Deus, duas vezes em dois dias!
İkinci saldırı 13 gün sonra gerçekleşti.
O segundo ataque ocorreu treze dias depois.
İkinci gün bana iki katı ödersin.
No segundo dia, paga-me dois.
İkinci kaptanın seyir defteri, 22. gün.
Diário do Imediato, Dia 22.
Beni dinle salak. Karides teknesi kaptanı olduğun gün, gelip, ikinci kaptanın olacağım.
Olha, Vasco da Gama, quando chegares a capitão dum camaroeiro, eu serei o teu imediato.
Başkan Ford bugün, 17 gün içinde ikinci kez olası bir suikastten kurtuldu.
Pela segunda vez em 17 dias, o Presidente Ford escapou ileso a um atentado.
İlk gün kendisine Çevreci Liderlerin Maskarası diye hitap etmiştim. - İkinci gün ise çıkıyorum.
Primeiro, chamei-o uma imitação do líder ambientalista, e depois ele convida-me para sair.
Bir gün içinde hayatını ikinci kez kurtaracağım.
Vou-te salvar a vida duas vezes no mesmo dia.
İkinci gün, saldırganlık.
- Segundo dia : agressividade.
2. gün Pensilvanya'ya gidiyoruz. Apalaş Dağları'nı geçtikten sonra, ikinci randevuya 222 km. var.
No segundo dia, vamos para Pensilvânia, pelos Apalaches... 190 km até o segundo encontro.
İkinci gün, ben de kendi iç sesimi duymaya başlamıştım.
No 2º dia, eu também estava a ouvir a minha voz interior!
Birinci gün, diş ipi. İkinci gün, diploma.
Primeiro dia, fio dental.
Bu da ikinci kurbanın doğduğu gün.
É a data de nascimento da segunda vítima.
Millet, millet, bu iğrenç bir iş. Bunu bize mezardan çıkan hayaletin söylemesine gerek yok ama bu andan sekiz gün sonra inşallah sizleri ikinci döneme sokuyor olacağım.
Pessoal, este é um trabalho sujo, todos aqui sabemos disso... mas, se Deus quiser, daqui a oito dias, eu lhes darei a reeleição.
İkinci gün sonunda 1 hafta bile dayanamam diye düşünüyordum.
Depois de dois dias lá, pensei que não sobreviveria uma semana.
İkinci gün ;
Dia 2 :
İkinci gün, tarikat videolarını izleyerek sona erer.
Dia 2 termina com mostra de vídeos de cultos.
İkinci gün omlet ve soğanlı pilav.
No segundo dia, ovos mexidos com cebola e arroz.
Ertesi gün istemeyerek Dr.G'yle olan ikinci randevuma gittim.
No dia seguinte, apareci relutante para a segunda sessão com a Dra. G.
Sonra doğduğun gün gibi dikiliyor. Böylece ikinci kez alabiliyorum.
Depois deves cosê-la tão bem como no dia em que nasceste e procurar-me renovada para que eu a possa deflorar uma segunda vez.
İkinci Gün 12 : 30
Quando fugirmos, fugimos juntos.
Sanırım aklımın bir köşesinde, bir gün, bir şekilde seninle ikinci bir şans elde edeceğimizi düşünüyordum, umuyordum.
Acho que lá no fundo sempre esperei, pensei, que um dia... De alguma forma, teríamos uma segunda oportunidade.
İkinci gün, boğanın karşısına aynı inek çıkarılmış.
No dia seguinte, davam a mesma vaca ao boi.
Yaklaşık üç saat konuştuk. İki gün sonra, ikinci kez gittiğimde bir şişe şampanya içtik.
Antes de mais, fiquei espantada... por tudo ter parado no dia em que Dean virou costas.
gunther 50
günaydın 7167
günaydin 27
günaydın sevgilim 16
günü 31
güney 137
gunner 21
günün nasıl geçti 55
güneş 243
gündüz 49
günaydın 7167
günaydin 27
günaydın sevgilim 16
günü 31
güney 137
gunner 21
günün nasıl geçti 55
güneş 243
gündüz 49
günaydın tatlım 25
günahkar 29
günah 39
günler 45
günaydın hayatım 17
günaydın hanımefendi 52
günaydın çocuklar 50
güneş ışığı 22
güneşte 16
günaydın efendim 192
günahkar 29
günah 39
günler 45
günaydın hayatım 17
günaydın hanımefendi 52
günaydın çocuklar 50
güneş ışığı 22
güneşte 16
günaydın efendim 192