English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ I ] / Istemiyor musunuz

Istemiyor musunuz tradutor Português

584 parallel translation
Buraya gelip bu kızı görmek istemiyor musunuz?
Recusa-se a vir identificar esta moça?
Bakmamı istemiyor musunuz?
Não quer que eu veja?
Onun da bana göz kulak olmasını istemiyor musunuz?
Não quer que ele cuide de mim também?
Yalnız kalmak istemiyor musunuz?
Não querem ficar sozinhos?
- Evet. - Şey, benimle görüşmek istemiyor musunuz?
- Então, não quer falar comigo?
- Bana bazı sorular sormak istemiyor musunuz?
- Não me quer fazer perguntas?
- Buna içmek istemiyor musunuz?
- Não gostou do brinde, senhor?
Sen de bunu istemiyor muydun sürekli? Hepiniz bunu istemiyor musunuz?
Foi o que você sempre quis...
Bu işi istiyor musunuz, istemiyor musunuz?
Quer o trabalho ou não?
Peder..... yardım etmek istemiyor musunuz?
Sr. Padre não quer ajudar-me?
- Peki siz istemiyor musunuz?
- E tu, queres mais?
Caddeye gitmek istemiyor musunuz?
Não estão a fim de ir até a rua 72?
Hikayenin devamını duymak istemiyor musunuz Bay Greer?
Não quer ouvir o resto da história, Sr. Greer?
Sizce de inanılmaz bir rastlantıya inanmamızı istemiyor musunuz?
Não nos está a pedir que aceitemos uma coincidência incrível?
Fakat şu anda her yeri görmek istemiyor musunuz?
Não quer ver a casa toda?
Siz istemiyor musunuz?
Mas tu não?
Dinlemek istemiyor musunuz?
Não querem saber?
Bay Logan, senetlerinizi paraya çevirmek istemiyor musunuz?
Sr. Logan, não quer levantar dinheiro, com seus títulos?
Pekala, bunları istemiyor musunuz?
Resumindo, não quer este material, pois não?
- Taşımı almak istemiyor musunuz?
- Não quer comer-me?
Devamını istiyor musunuz, istemiyor musunuz?
Quer ouvir o resto ou não?
Düşünmek için bir buçuk gün istemiyor musunuz?
Então não quer dia e meio para pensar no assunto?
Ne oldu, kurtarılmak istemiyor musunuz?
Qual o problema, não quer ser salvo?
- Siz istemiyor musunuz?
- Não gostariam do mesmo?
Siz de öğrenmek istemiyor musunuz?
Não querem saber?
Enfiyenizi istemiyor musunuz?
Não quer o seu rapé?
Dışülke'yi bir daha asla görmek istemiyor musunuz, Profesör?
Já não quer voltar a ver os Países Exteriores, professor?
Altını istemiyor musunuz?
Não quer o ouro?
Yemek istemiyor musunuz?
Não quer comer?
Parral'ı istemiyor musunuz?
Não quer Parral?
- Evlenmek istemiyor musunuz?
- Não quer casar com ela?
Bugün bizden bir şey istemiyor musunuz?
- Hoje não vão querer nada da gente?
Yani... Yani, siz onu tutuklamamı istemiyor musunuz?
Quer dizer que não quer que eu prenda o garoto?
Pul istemiyor musunuz?
Não quer selos?
Bunu geri istemiyor musunuz?
Quer que lho devolva?
Üstünü istemiyor musunuz efendim?
Não quer o troco?
Taksi istemiyor musunuz gerçekten?
Não quer mesmo um táxi?
Onu öldürmekle kendi içinizdeki iblislerden kurtulmak istemiyor musunuz?
E ao matá-lo... não estão apenas a tentar livrar-se dos vossos demónios pessoais?
Benimle konuşmak istemiyor musunuz?
Não quer conversar?
- Bundan bahsetmek istemiyor musunuz?
- Não me quer falar disso agora?
Maçları seyretmek istemiyor musunuz?
Não querem ver o campeonato?
Kontrol etmek istemiyor musunuz?
Não quer conferir?
Benimle evlenmek istemiyor musunuz?
Não quereis casar comigo?
- Kahve istemiyor musunuz?
- Não quer café? - Não, não.
İstemiyor musunuz?
Não a quer?
- Ne? Pasta istemiyor musunuz?
E não queremos bolo.
Biraz gezmek istemiyor musunuz?
Querem sair?
Yani beni istemiyor musunuz?
Então, não me quer?
Benim iznimi istemiyor musunuz?
Não estão pedindo a minha permissão?
- İstemiyor musunuz?
Perdeste a cabeça?
İstemiyor musunuz? - Mantarlanmamış bir şişe istiyorum.
Então, não o quer?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]