Iti tradutor Português
399 parallel translation
- Şu iti çıkarmaya ne dersin?
- E se se livrasse do rafeiro?
Bir sokak iti için yolumu değiştirmek beni aşağılar.
Preferia ser enforcado do que ter que desviar-me de um cão.
- Yaşlı iti özlüyorum.
- Tenho saudades do filho-da-mãe.
- Bırak it iti yesin.
- Eles que se entendam.
İt iti yer.
Terá de se haver com ele.
Para versen o çılgın iti almam.
Eu não. Nem que me pagassem, aceitava um cão raivoso como esse.
Şu yanında sarışın olan iti.
Do italiano que está com a loura.
Çomar, tazı, melez, spanyel, sokak iti, fino su köpeği, kurt kırması nasıI hep köpek diye anılıyorsa.
Como sabujos, galgos, cães vadios, spaniels, perros, cães fraldeiros poodles e meios-lobos são todos chamados "cães".
Şu sarı iti çıkarın buradan!
tirem esse maldito cão!
- Haydi be Alman iti.
- Calma, magala.
Bu uyuz iti mi salacaksın?
Esse cão?
Bardaki iti bir kontrol edeceğim.
Vou ver o otário do bar.
Buna "iti becermek" denir.
Chama-se a isto "gozar com o próximo".
- Çok iti Mac gerçekten.
- Isso é insensível, Mac, mesmo.
Bütün gece uğraşmam gerekse de o iti bulacağım.
Nem que leve a noite inteira, vou procurá-lo. - Não. Não vás.
- Sam, çıkar o iti buradan! - Ne?
Sam, tira-o daqui!
O iti öldürmeliydim. İğrençti :
Devia matar a cadela, era nojenta.
O iti benim bahçemden uzak tut!
Tira esse rafeiro do meu relvado, está bem?
- Sana Tüh, İzlanda iti
- Suma! - Suma tu. Cão da Islândia!
- Tabii ki. Bu gece bu iti yiyeceğim.
- Vou matar o cabrão do cão.
Çıkar şu iti!
Para fora!
Bir el diğer eli temizler. ( İt iti ısırmaz ) Ooh, bu bana birşey hatırlattı.
Uma mão lava a outra. Por falar nisso...
Uyandırın o iti.
Acorde o filho da mãe.
Gebert şu iti!
Mata esse filho da mãe!
- İt oğlu iti kovdum ben de.
- Então eu despedi o filho da mãe.
Freddy, iti getir.
Freddy, vai buscar o cão.
Taksi parasını öderken Jacquart'ın iti beni ısırdı.
O cão do Jacquart mordeu-me enquanto pagava o táxi.
Tek pişman olacağım şey daha önce bu iti köpekbalıklarına atmayı düşünememiş olmamdır.
Só me arrependo de não ter alimentado mais cedo os tubarões com este rafeiro.
Şu iti çıkar buradan.
Leva o canito daqui.
Ricardo'nun iti için benim adıma iki dolar versene. - İşte burada.
Yo, quero que me apostes dois paus no bicho do Ricardo.
Demek buranın en üst iti sensin.
Não há nenhuma água em Phlegra.
Ve Simpsonların iti, eski bekçi köpeğim.
E o rafeiro dos Simpsons, meu antigo cão de guarda.
Para yatırılmışsa bu iti kapatacağım.
Quando o dinheiro lá chegar, desligo o nosso'cachorro'.
- Hayır, bu konuda konuşmayacağım. Askerler arasında iti var, kopuğu var ve ayrıca pis olanı da.
Ouve, ouve!
İti ısıracak bir it!
Encontra um cão disposto a comer outro cão.
İti kopuğu otobüsle taşımak, benim fikrim değil ama bir çok şeyden iyidir.
Asseguro-lhe que não conheço nada pior que conduzir um autocarro cheio de odio.
- İti an çomağı eline al.
- Fala no mau...
Belalar hakkında konuşuyorduk İti an çomağı hazırla.
Por falar em problemas aqui está o rei dos tacos em pessoa.
İti an...
A falar no diabo...
İti an...
Por falar no diabo...
İti an çomağı...
Fala-se no Diabo...
İti an, çomağı hazırla.
Que coincidência!
İti köpeği uyandırma.
- Aposto que é fantástica...
- Tam da lafımın üstüne! İti an, çomağı hazırla. Öyle mi?
Todas as minhas palavras, falando do diabo!
İti an çomağı hazırla.
Fala-se do diabo.
İti an çomağı hazırla.
Fala-se no Diabo e ele aparece...
İti an, çomağı hazırla.
Por falar do diabo.
İti an, çomağı hazırla. İçeri gel.
Fala-se no diabo...
- İti an çomağı hazırla.
Falai no mal!
İti an, çomağı hazırla.
Falai no mal...
İti an, çomağı hazırla. İçeri gel Terry.
Falando no diabo...
itiraf 19
itin 113
itiraz 23
itiraf et 188
itiraf edin 23
itiraf edeyim 53
itiraf etti 36
itiraf ediyorum 130
itiraz yok 21
itiraz ediyorum 679
itin 113
itiraz 23
itiraf et 188
itiraf edin 23
itiraf edeyim 53
itiraf etti 36
itiraf ediyorum 130
itiraz yok 21
itiraz ediyorum 679