English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ I ] / Iyi bir kız

Iyi bir kız tradutor Português

2,287 parallel translation
Bu iyi bir kız. Bu iyi bir kız.
Que linda menina.
O iyi bir kız.
Ela é uma boa rapariga.
Ben... Anne, iyi bir kız o.
Mãe, ela é fiche.
Ben gerçekten iyi bir kızım.
Sou uma boa menina, a sério.
Dani iyi bir kız.
A Dani é uma boa rapariga.
İşte iyi bir kız..
Boa miúda.
Rocko, Kızının iyi bir kız olmadığını biliyormuydun?
Rocco, sabes que ela não é a tua filha?
Söylemiştim o iyi bir kız değil.
Vá lá! Ela é boa rapariga!
Harika bir aileden geliyor. Babası boğaz sorunu yüzünden öldü adamı asmışlar. Çok iyi bir kız.
Mas tinha uma família adorável.
Sen iyi bir kız evladısın.
És uma boa filha.
Çünkü yetenek laboratuvarına benden başka herkesi çağırmış olman için iyi bir sebep bulmaya çalışıyorum. - Beni. Kız kardeşini, Derek.
Porque chamaste toda a gente ao laboratório menos a mim?
Günaydın New York artık kabuslardan uyanıp yaptığımız yatakları toplayıp daha iyi bir gelecek plan yapmaya başlamalıyız.
É de manhã em Nova Iorque. Está na hora de acordar dos sonhos maus, de sair das camas que fizemos e de fazer planos para um futuro melhor.
O zaman uslu bir kız olsam iyi olacak.
Então, tenho de me portar bem.
Bak, Olivia "sıradan" bir kız olmaya çalışıyor ve telefonlarıma cevap vermiyor. Yani biraz işe yarasan iyi olur diyorum.
Olha, a Olivia está a tentar ser uma rapariga "normal" e não atende os meus telefonemas, por isso sugiro que te tornes útil.
Çıktığın kız iyi bir polis olmalı.
Ela deve ter sido uma bela polícia.
- Eğer kendini daha iyi hissettirecekse harika bir sahte kız arkadaştın.
Se te faz sentir melhor, foste uma óptima falsa namorada.
İyi ki tanıştık. Büyük bir hayranınızım.
É um prazer conhecê-la, sou um grande fã.
Tamam, ondan daha büyüktüm ama atlatmamı sağlayan bana en yakın olanlardı ve- - Eğer Monica'nın kızını iyi bir ailenin elinden alırsak...
Era mais velha do que ela, mas o que me safou foram as pessoas mais próximas a mim, e se a filha da Monica está com uma boa família e nós a levarmos dela...
Aslında kız kardeşimle ben iyi bir takımdık.
Sim, a minha irmã e eu fazíamos uma excelente equipa.
Kızın, size dava açacak bir ailesi olmaması için dua etseniz iyi olur. Bu iş tepeden tırnağa ağır ihmal.
É bom que reze para que ela não tenha família que vá processar a si, e esta espelunca toda por negligência.
Daha yeni bir ayrılık yaşadın. Barney'le aranız iyi ayrıldığınızı biliyorum, ama içinde bir yerlerde bir parçan, suratının ortasına tokat atmak istemiyor mu?
Acabaste de passar por uma separação, e... apesar de eu saber que tu e o Barney deixaram tudo resolvido, não há uma parte de ti, lá no fundo, que quer dar-lhe um estalo bem dado?
İyi bir kız olup, bir an önce Dr. Turk'e şu mesajı iletebilir misin?
Fazes-me um favor e dás um recado urgente ao Dr. Turk?
Canavarla kendi başımıza savaşmak zorundayız bu yüzden oraya gidip kendi imkanlarımızla açık bir meydanda at sırtında, daha iyi manevra yapabileceğimiz koşullarda savaşmamıza izin ver.
Temos de combater o monstro sozinhos. Então deixai-nos sair a cavalo, e lutar à nossa maneira. Em campo aberto, a cavalo, onde tenhamos mais liberdade de movimento.
Lolipoplu kız, benden daha iyi bir İzleyici.
A tipa dos chupas é melhor observadora do que eu.
Sadece düşündüm ki çevrende bir kızın olması iyi olabilir.
Pensei que, depois daquele tempo todo podias querer uma miúda por perto.
Bir kızı nasıl özel hissettireceğini çok iyi biliyorsun?
Uau, tu realmente sabes como fazer uma gaja sentir-se especial, não é?
Şanslı kız şu Lottie. Çok iyi bir partnersin.
A Charlotte vai adorar dançar com esse parceiro.
Açıkçası sen gerçek Kızılderililere hakaret ediyorsun. - Daha iyi bir teklifin yoksa...
Francamente, és uma vergonha para os verdadeiros índios, e se não tiveres nada melhor que oferecer...
Beraber yaşayan iki kız iyi bir dedikodu malzemesi olur.
Duas raparigas a morar juntas gera uma bela bisbilhotice.
Kız kardeşim daha iyi vurur. Üstelik bir gözü de kör.
Treinador, até a minha irmã bateria essa bola e é cega de um olho.
İyi ve dürüst bir kızım.
Sou honesta e trabalhadora.
O zaman, sanırım benim için kızıma bir iyi geceler öpücüğü verirsin değil mi, Brian?
Então acho que não te importas de dar um beijo de boa noite a minha filha... por mim, tenho a certeza?
Beni, çok azgın bir çocuk olan kızına göz kulak olmak ve belki de onu daha iyi birine çevirmek için bir bahar tatiline gönderiyor.
Ela mandou-me para uma semana académica para tomar conta da sua filha, uma criança selvagem e para possivelmente a transformar num melhor ser humano.
Baban sevgili kızının bir Lycan ile seviştiği haberini getiren adama iyi davranır mıydı?
O vosso pai acolheria bem o homem que lhe dissesse que a sua amada filha tinha relações... com um Lycan?
Harika bir iş iyi arkadaşlar seksi bir kız arkadaş...
Um belo emprego bons amigos uma brasa de uma namorada.
"Senden şunu istiyorum : Eylül'den Haziran'a birlikte olalım" bir daire kiralayalım, bir kız bulalım, üniversiteye gidelim "gönlümüzce yaşayalım" içinde hiç eşcinsellik olmasın. Lütfen, Allen "sence de iyi bir fikir değil mi?"
Aquilo que eu quero mesmo é viver contigo entre Setembro e Junho, ter uma casa, uma miúda, ir para a faculdade, ver tudo e fazer tudo, e tornar-me verdadeiramente heterossexual, por isso, Allen, por favor, pensa bem no que te digo.
İyi bir kız arkadaş. Bize kek getirdi.
trazendo-nos uns bolinhos.
Kızınızın çok güzel bir elbisesi olacak. - Bililyorum. Tayland'daki en iyi ipekten olacak.
Sua filha terá um lindo vestido de fina seda tailandesa, ok?
Bana ikinci bir şans verirseniz söz veriyorum ki kızınızın sahip olduğu en iyi arkadaş olurum.
Mas se me der uma segunda oportunidade... Prometo-lhe que irei ser... O melhor amigo que a sua filha alguma vez teve.
Bir kızı izlemek mezarda yatmaktan iyi, değil mi?
Mas é melhor olhar as raparigas que estares enfiado no teu túmulo, não?
Kızım iyi bir evlilik yapmadı.
A minha filha casou-se mal.
- İyi bir kız ol.
- Sê uma boa menina.
Kız kardeşini becerdim! İyi bir baba olabilirim!
Fodi a tua irmã, eu posso ser um bom pai.
Bence artık Rus adamımız dostça bir sohbet için davet etsek iyi olacak.
Acho melhor convidarmos o russo para dois dedos de conversa.
İkisi de seksi ama bence Kızıl Sis daha iyi bir vücuda sahip.
São ambos giros, mas o Red Mist tem um corpo mais bonito.
Yani artık bir çift bile değiliz sadece çok iyi oda arkadaşlarıyız.
Quer dizer, já nem sequer somos um casal. Somos como... Excelentes companheiros de quarto.
İyi bir kız. Evleneceklerini sanmıyorum, ama...
Ela é uma graça, mas não acredito que ele se vá casar com ela.
Sanırım beni daha iyi bilmenin zamanı geldi Gabriel, artık ben de hemen hemen ailenin bir parçasıyım başka oyunlar oynamayacağız artık, senin oyunların olmayacak.
Está na hora de nos conhecermos melhor. Afinal, tu és quase um membro da família. Agora vamos jogar um pouco, mais vai ser à minha maneira.
- Teşekkür ederim. Onun kiliseye saygılı olduğunu biliyorum, ama bu noktada ben bir yabancı olduğum için, benim fikrime saygı göstermiyor. Kız iyi olmadığı için doktora gitmeye zorluyorum onu.
Eu sei que ele respeita a igreja,... mas neste momento, sou um estranho,... ele não respeita a minha opinião... porque o pressionei para ir ver um médico, ela não está bem... e esperava que pudesse-me ajudar.
Birazcık öyleyim fakat bizler de çok verimli bir sene geçirdik. Hepiniz bana göre çok iyi iş çıkardınız.
Um pouco, mas nós próprios tivemos um ano jeitoso, e, na minha opinião, vocês são bons.
Lütfen birinin bizi evlatlık edinmesini sağla ve annemizle babamız iyi insanlar olsun. Bir de tek boynuzlu at istiyorum.
E faz com que alguém nos adopte, e que a Mamã e o Papá sejam bons e tenham um unicórnio em casa.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]