English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ I ] / Iyi bir nokta

Iyi bir nokta tradutor Português

225 parallel translation
Bu çok iyi bir nokta.
Tem toda a razão.
- Çok iyi bir nokta.
- Muita razão, professor.
Bu iyi bir nokta.
Esse é um bom ponto de vista.
Kendine öz bir tarzda, fakat şarkı iyi bir nokta.
Na sua maneira invulgar. Mas a canção foca uma coisa importante.
Bu iyi bir nokta.
Tem razão.
- Bu onu bulmak için iyi bir nokta.
- Este lugar é bom para o ver.
Bu iyi bir nokta ama biliyorsun ki...
Não, eu entendo. É um bom argumento.
Bu çok iyi bir nokta.
É um bom ponto de vista.
Şu gerçekten çok iyi bir nokta ama onu kısa ve öz bir açıklamayla destekle. NasıI yani?
Isto aqui está bem visto mas tens de segui-lo com uma explicação concisa.
Ruslar başlamak için iyi bir nokta.
Os russos... Eis um bom lugar para começar.
- Emin değilim ama başlamak için iyi bir nokta.
Não tenho a certeza, mas é um bom começo.
Lanet iyi bir nokta.
Tem muita razão.
- Başlangıç olarak iyi bir nokta olabilir.
Deve ser um bom sítio para começar.
Sanırım burası iyi bir nokta.
Acho que este é um bom local.
- Çok iyi bir nokta.
- Numa excelente questão.
Bu iyi bir nokta mı?
Isto está bem marcado?
O halde, bunun iyi bir nokta olduğunu düşünüyor musun?
Gosta deste local?
Burası iyi bir nokta. Tamamen sıkıştık.
É um "bom" lugar, estamos presos.
Bu iyi bir nokta.
Bem visto.
Evet, iyi bir nokta.
Bem visto.
Bu iyi bir nokta.
Bom ponto de vista.
Ah evet, bu iyi bir nokta.
Bom argumento.
Başlangıç için iyi bir nokta.
É um bom ponto de partida.
Hayır, polisin bunu neden araştırmadığıyla ilgili iyi bir nokta yakaladın.
Tens matéria, Will, para iniciar com o porquê da polícia não se interessar mais.
Yine de elinizden gelenin en iyisini yaptınız... ve Harry siz iki genç serserinin tüylerini geri almasını sağladığına göre... belki o da kızımla evlenip bu işe bir nokta koysa iyi olur, değil mi doktor?
Ainda assim, vocês deram o vosso melhor, e o Harry devolveu as penas brancas, e agora merece casar com a rapariga.
İyi bir nokta.
Bem visto.
İyi bir nokta.
É uma boa idéia.
İyi bir nokta.
Boa observação.
Bu iyi bir nokta.
Podes ter razão nesse aspecto.
Dediklerinin içinde sadece bir iyi nokta var, o da kırmızı şarap içmesi.
Em tudo o que acabas de me dizer, só há uma coisa boa. É que ele meteu-se no vinho tinto.
- İyi bir nokta.
Ele foi condenado.
İyi bir nokta, lordum.
Bem visto, senhor.
İyi bir nokta.
- Ou morre. Bem visto.
İyi bir nokta.
Bom ponto de vista.
Sanırım ideal bir bakış için en iyi nokta burası.
Este é o ponto perfeito para a plena visão.
Bu iyi bir nokta.
Boa pergunta.
Varmaya çalıştığım nokta, yalan söylemek için bir amaç göremiyordu halbuki insanlar tarafından gayet iyi anlaşılıyor ve yüz yıllardır kullanılıyor.
Quero apenas mostrar que ela não percebia o propósito da mentira, algo que é perfeitamente compreendido e universalmente praticado entre as criaturas humanas.
Aslında bu iyi bir nokta.
- Tens razão.
İyi bir nokta.
Se não vou jogar, posso ficar em casa... a ver vídeos. Bem visto.
Komutan, bu konuda önemli nokta, bizim iyi bir performans göstermemizdi.
Comandante, o facto é que nós precisávamos de uma boa actuação.
İyi bir nokta.
É uma boa razão.
- İyi bir nokta.
Bem visto.
İyi bir nokta.
Qual a dificuldade que pode haver? É mais difícil do que você pensa.
- Asıl nokta, bu çok iyi bir adam, ve bir kahraman.
A questão é que ele é um bom homem... e um herói.
- İyi bir nokta.
É verdade.
İyi bir nokta daha.
Bem visto.
- İyi bir nokta.
- Bem visto!
İyi bir nokta.
Boa ideia.
Bu iyi bir nokta.
Bem pensado.
Bir bilim adamının olabileceği en iyi nokta.
Essa é a melhor posição para um cientista estar.
İyi bir nokta.
Tem razão.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]