Işte o kadar tradutor Português
1,249 parallel translation
- Bunları yiyemezsin, işte o kadar.
Não podes comer um brownie, e ponto final.
Koşan bir atın üzerinde olurdum, işte o kadar!
Sou só um menino pequeno num raio de um cavalo, é só isso!
Burada işkence için eğitilmiş insanlar var. Yaptıkları işte o kadar iyiler ki bazen onlara fazla güveniyorum.
Temos pessoas especializadas em tortura e são tão boas no que fazem, que eu às vezes acho que é garantido.
15,000 Doları gözümde canlandırmaya çalışıyorum, ama başaramıyorum. 15,000 Dolar ile birbirimize işte o kadar yabancıyız!
Nunca tive $ 15.000. Estou a tentar imaginar $ 15.000 e não consigo. Eu e os $ 15.000 somos completos desconhecidos.
Lanet olasıca uzun, işte o kadar uzun süredir.
Tempo demais. Esse é o tempo.
Seni seviyorum işte o kadar!
Não é algo que tu fizeste. Amo-te. É o que sinto.
İşte bu kadar, hasta senindir.
É canja! O paciente é teu.
İşte beni terk ederse o kadar canım yanacak diye düşünüyorum çünkü.
Porque isso é o quanto ele me magoaria se algum dia me deixasse.
İşte bu kadar, bir kovboy.
É tudo o que levas, cowboy.
Sadece biraz tedirginim o kadar. Nasıl olduğunu bilirsin işte.
Estou nervoso, sabe como é...
İşte tam olarak bu yüzden bu kadar ilgi görmek istemiyor. - O insanlar Simone'u seviyor!
É exactamente por ela não gostar da ribalta, que as pessoas a adoram!
Sadece kollarını açabildiğin kadar açıp "İşte bu kadar Penny." derdin.
Bastava... que abrisses os braços o mais que pudesses e dissesses...
Bu kadar içersen işte böyle olur.
Isso é o que acontece quando lhe dás na garrafa.
- Tamam işte, ben açana kadar seninkini açma.
- Espera que eu abra o meu. - Combinado. - Está bem?
İşte konuşmam lazım, o kadar.
Hey, queres que eu diga ao mundo inteiro...
Bu işte senin kadar başarılı olamadığım için üzgünüm.
Lamento que ache o meu plano menos refinado do que os seus.
" Bu işte bu kadar yolu kalbimin sesini dinleyerek katettim.
" Cheguei onde estou nos negócios seguindo o meu coração.
İşte bu kadar, yakaladım onu.
Pronto, apanhei-o.
Kimsenin o kadar büyük... yapamadım... yapamadım... yapamadım. bilirsin işte, tamam.
Ninguém tem um tu sabes, OK,
Sadece kollarını açabildiğin kadar açıp "İşte bu kadar Penny." derdin.
Só abrias os teus braços, o máximo que pudesses e dizias este tanto, Peni.
İşte sana bu kadar ihtiyacım var.
Isto é o quanto preciso de ti.
Ben sadece saatin sarkacını yerine koyuyorum işte hepsi o kadar.
Só estou a esclarecer as coisas.
İste, tanidigim kisi sayisi o kadar.
- São estas as que conheço.
Cherly, yaptığın işte yeteri kadar iyiysen... para seni bulur.
Cheryl, se és boa o suficiente em algo, o dnheiro encontrar-te-á.
İşte, şimdi sapık dedektiflik şeyine bulaşıyoruz. Patronum bile olsan bu kadarına dayanabileceğime pek emin değilim.
Esta cena de misturar streap-tease com ciência forense, não me agrada lá muito, apesar de você ser o meu chefe.
Bu kadar iyiyiz işte.
Nós somos o máximo.
O kadar. Heves işte! Joey'im ben.
Não passa disso, de uma paixoneta.
İste bu seni ne kadar çok sevdiğimin kanıtı.
Isto é para mostrar o quanto te amo.
İşte o kadar. Seni golften sonra ararım.
Telefono-te depois do golfe.
O kadar çok severim işte.
É para veres como gosto.
İşte o kadar! Şimdi yatağına yat.
Agora, volta para a cama.
O kadar şaşırdım işte.
Também fiquei surpreendida.
Senin sorunun da bu işte dostum. O kadar yüzeyselsin ki, ne hissettiğinden öyle korkuyorsun ki... Bıktım artık.
Sabes que mais, isso é exactamente o que está errado em todos os homens, são todos tão superficiais, têm todos receio do que realmente sentem, estou tão farta disso!
Sen neysen osun. İşte o kadar.
É como é, e pronto.
İşte bu kadar.
Bem, aí o temos.
İşte bundan o kadar emin değilim.
Disso não tenho a certeza.
İşte o kadar.
Não a vou vender.
- Haydi be, bu kadar öd - Sor işte.
Adoro o canal Game Show Network.
Bir sonraki çıkış, işte bu kadar, sorun çözüldü ve korkmamıza gerek kalmadı.
Próxima saída, aí vamos nós, problema resolvido e não precisamos de perder o juízo.
Şey, mesela, bilirsin işte eğer aletinin ne kadar büyük olduğunu sorsam, Böyle olunca % 100 çizgiyi aşmış olurdum.
Bem, seria, se te perguntasse o tamanho do teu pau aí estaria a passar dos limites.
İşte bu, küçük karides kadar bir ç.kün olması umurumda değil!
Já chega, não me importa que o tenhas do tamanho de um camarão de Espinho.!
İşte bu kadar.
"Zero" não é o meu nome verdadeiro.
Sen en iyi dostumsun, işte bu kadar.
És o meu melhor amigo, mais nada.
Noel baba'nın kızağı, işte bu kadar.
O trenó do Pai Natal. Bem, aí está.
İşte bu yüzden, düşünsene Ursula'yla torunum... San Fransisko'ya dönerlerse ne kadar mutlu olurlar. Ursula çok yalnız.
Portanto, podes ver como a Úrsula e o Júnior ficariam muito mais felizes se voltassem para São Francisco.
İşte bu kadar.
Acabou o tempo.
Evet, işte Piglet bu kadar önem verirdi.
Sim, é assim que o Piglet se preocupa connosco.
Eğer iki işte çalışıyor, ve haftanın sonunda.. .. fakir kıçınızı eve götürecek kadar para kazanmışsanız..
Se têm dois empregos, e no final da semana têm apenas o dinheiro necessário para estarem falidos,
İşte bu kadar. Serseri kıçı artık ölü.
Acabou, o rufia é um homem morto.
İşte bu kadar. Amerika'nın her yerinde küçük adam, ne dediğinizi anlıyor.
Na região centro do país, todo o cidadão comum sabe a que se refere.
İşte, kendini bu kadar sıkmaktan vazgeçmelisin, kızım. Yapamam.
- Olha, precisamos espantar o pânico, Joe.
işte orada 1649
iste orada 22
işte öyle 69
işte o 399
işte oradalar 267
işte oldu 947
işte oradasın 41
işte o zaman 54
işte oluyor 47
işte onlar 41
iste orada 22
işte öyle 69
işte o 399
işte oradalar 267
işte oldu 947
işte oradasın 41
işte o zaman 54
işte oluyor 47
işte onlar 41
işte orda 110
işte ordalar 22
işte orası 73
işte olan bu 31
o kadar mutluyum ki 33
o kadar 1376
o kadar güzelsin ki 18
o kadar ki 28
o kadar param yok 29
o kadar iyi 85
işte ordalar 22
işte orası 73
işte olan bu 31
o kadar mutluyum ki 33
o kadar 1376
o kadar güzelsin ki 18
o kadar ki 28
o kadar param yok 29
o kadar iyi 85
o kadar iyi olur 16
o kadar da değil 104
o kadar oldu mu 34
o kadar mı 107
o kadar güzel ki 39
o kadar önemli değil 39
o kadar da önemli değil 19
o kadar değil 62
o kadar emin olma 64
o kadar bekleyemem 18
o kadar da değil 104
o kadar oldu mu 34
o kadar mı 107
o kadar güzel ki 39
o kadar önemli değil 39
o kadar da önemli değil 19
o kadar değil 62
o kadar emin olma 64
o kadar bekleyemem 18