English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ K ] / Kil

Kil tradutor Português

284 parallel translation
Kendisi de vahşi bir çiçek olan Pearl. O, sert kil kadar gururlu, çiçek vermekte hızlı davranan... Ölmek içinse çok genç olan Pearl.
Pearl, que era ela própria uma flor selvagem... nascida do mais duro barro, para rápidamente desabrochar... e morrer antes de tempo.
Atinin nalindaki kil sadece Coral Flats'te var.
O barro na ferradura do seu cavalo so vem de um sítio, Coral Flats.
Bu kum bahsettiğimiz dönemin katmanında bulunan kızıl kil ile aynı.
É similar à argila vermelha encontrada na camada de terra desse período em particular.
Dünyaya gelen tanriçam, öpücügünle beni ölümsüz kil sölen gibi bir hayat yasayalim.
Ó deusa que desceste à Terra, torna-me imortal com o teu beijo e viveremos de néctar e ambrosia.
Özel bir tür kil kullandım.
Usei um tipo especial de argila.
Koşan Buffalo, kabileni kil kuyusuna getir.
Running Buffalo, traz o teu povo para o escorrega de barro.
Onları kil kuyusu çevresine yerleştirmesini Şerife ben söyledim.
Eu disse ao Xerife Lord que ele podia instalá-los junto ao escorrega de barro.
Sonra, devasa bir kil kalıp içine dökülür.
Depois, foi entornado para um gigantesco molde de barro.
Hayır, bu doğru kil değil.
Não, esta argila não presta!
- Bu kil iyi değil, değil mi?
- É mesmo má?
İyi kil bulana kadar aramaya devam edeceğiz.
Procuraremos até encontrar.
Al yine, ağustos neredeyse bitiyor ve hâlâ kil bulamadık.
Não sabes dizer mais nada? Agosto no fim, e nós sem argila.
Bunun doğru kil olmadığını biliyorum.
Esta argila não presta! Eu sei!
Bu kil! Seymon amca!
Argila, tio Semion!
Biz o zaman... o zaman tereyagindan kil çeker gibi 2000 dolar kazanabilirdik.
Poderia... poderíamos arranjar dois mil dólares. Era canja.
- Ve killi toprak kayıyor. - Kil iyiye işarettir.
E repleta de trampa A trampa é bom sinal
Sayfiye gibi. Kort, eski bir patates tarlasına benzediği için üzgünüm. Daha dengeli bir zemin ve kırmızı kil yüzeyi olmalıydı.
Parece o campo. ainda precisa de mais barro para o chão e laterais mais profundas.
Çoğu, 900 metre derinlikteki elmas içeren kil kuyularından çıkartılır.
A maioria é extraída de poços de barro diamantífero em profundidades até os 1000 m.
Çalışmalar gösteriyor ki, Mars'ta bulunan bir tür kil hayat olmayan bir yerde, hayatın olduğuna işaret eden kimyasal reaksiyonlarda katalizatör görevi görebilir.
Os estudos sugerem que existe em Marte uma espécie de argila que pode servir como catalizador para acelerar, na ausência de vida, reacções químicas que se assemelham à fotossíntese.
Asurun Ashurbanipal kütüphanesi binlerce kil tablete sahip.
A biblioteca Assíria de Assurbanipal, tinha milhares de placas de barro e argila.
Arkasında bir duvar var. Nedir? Kil mi?
Há uma parede por trás dela.
Islak kil.
É o quê? Barro?
Şuradaki kil ile biraz karıştırınca bir çeşit doğal antibiyotik elde edilebiliyor.
Misturando com um pouco de barro, faz um antibiótico natural.
Şuan, Bunu Geri Ödeme Günü Değil.. Torba Satarak, Kil Kaplamak..
Eles não os vão devolver a venderem sacos de vime e potes de barro.
Kil renginde ama kil değil.
Isto tem a cor da argila, mas não é argila.
Marcie, görünüşe göre elinde şekillendirmen gereken kahrolası bir kil var
- Bom, Marcy... Tem ai um monte de barro a ser trabalhado.
Evet, işte gençler bir kerede iki model kil yedi.
Sim, aquele é o tipo que uma vez comeu duas libras de argila de modelar.
Kil modelleme!
Argila de Modelar!
Kil modelleme...
Argila de Modelar...
Kil modelleme.
Argila de Modelar.
Krizhanovskiy'de kil var, kömür var.
Em Krizhanovskiy há argila, há turfa.
Dönerse senindir, dönmezse zaten hiç senin olmamıştır kil
Não se perde o que não se tem.
Yapın ama şuradaki zavallı... ve aç ekibe dikkat edin... adil gösteriniz onların ruhunu emmeli... onlardan geriye kil ve insan kabuğu kalmalı.
Ouvi como nossos corcéis relincham pedindo serviço! Montai-os e fazei incisões na pele deles... para lançar seu sangue quente nos olhos dos ingleses. Olhai esse pobre e faminto bando.
Usta bir, heykeltıraşın elindeki kil gibi.
barro... nas mãos do mestre escultor.
Çömlekler, ketenler ve şu kil mühürler, hepsi 18. hanedandan kalma.
tudo da 18.ª dinastia.
İşkence görmüş şu resimlere bak ve tenin bir tuval, bir kil olduğu bir dünya düşle. Senin ve benim iradelerimiz fırça ve bıçak olacaklardır.
Olha para estas representações absurdas e depois imagina um mundo em que o corpo é a tela e o archote e a tua vontade e a minha são o pincel e a navalha.
Çünkü sonraki ay gerçeklestirilen alti gidis dönüslü uçus ile Chantelle'in ailesi ve arkadaslari 20 milyon dolardan fazlasini tereyagindan kil çeker gibi kaçak olarak getirdiler.
A família de Chantelle e seus amigos passaram 20 milhões de dólares.
Heykele kil ekleyip durmayan bir heykeltıraş gibi ama gereksiz kısımları kazıyıp gerçek ortaya çıkana kadar şekil veren bir heykeltıraş gibi.
Por exemplo! Como um escultor que não continua a adicionar argila a uma estátua... mas extrai o que não é essencial até que a verdade se revele.
- Kil. Kil mi?
É argila.
Şehre kil mi getiriyorsunuz?
Viaja com argila?
Köy arazilerimizin hemen altında, yağmur sularını tutan bir kil tabakası mevcut.
O solo da minha terra natal é barrento e isso retém a água da chuva.
Kil iyi hissetmeni sağladı mı?
O barro não dá uma sensação boa?
Bu kil çagindan, diğeri Jurassic döneminden.
Um é cretáceo o outro é jurássico!
Sadece ellerin- - ve kil- - Çalış.
Tem apenas que deixar as suas mãos... e a argila fazerem o trabalho.
Kil ve çamura biçim vererek.
Feito a partir de lama ou barro.
Giysilerime kil bulaşsın istemiyorum.
Eu não quero barro na minha roupa.
Kil, kile geri dönüyor...
Argila de volta à argila.
Kil olmadan tuğla yapamam.
Não posso fazer tijolos sem barro.
Kil hala yumuşak.
A argila ainda está branda.
1200 yıldan uzun süredir, bu ürkünç görüntü ; taş, kil, tahta ve kömüre resmedilerek sanki işkence çeken insanların ifadesi gibi kendi isteğiyle tekrar tekrar doğdu.
Durante mais de 1200 anos, a imagem grotesca encontrou a sua expressão em pedra, barro, madeira, óleo e carvão.
Kil ile çalışırken birşeyler yaratmaktan..... büyük zevk alıyorum.
Criar algo. Mas porque aqui?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]