Kimse bilmez tradutor Português
362 parallel translation
Kimse bilmez.
Ninguém sabe.
- Ne kadar sarstığını kimse bilmez!
- Ninguém sabe o quanto!
Hatta başım ciddi dertte olduğunda, bunu kimse bilmez ama sana özel olarak söylüyorum, yiyecek ve içecek dışında her şeyi reddederim.
De facto, quando estou em grandes problemas... como qualquer pessoa que me conheça bem, pode dizer... que eu recuso tudo, excepto comida e bebida.
Yeni bir dişli yerleştirirler ve bir saat içinde, senin çekip gittiğini kimse bilmez.
Colocariam uma nova engrenagem e, passada uma hora, ninguém saberia que havias desaparecido.
Bugün küçük hoş bir ev buldum, orada buluşabiliriz, kimse bilmez.
"Encontrei uma casinha linda, hoje, onde nos podemos encontrar e ninguém saberá."
Geçen gece ikisi de buradaydı. Ama kimse bilmez ki :
Deixei-as ambas à frente da porta, ontem à noite, para mas limparem.
- Kimse bilmez...
- Ninguém sabe.
- Zaten kimse bilmez.
Ninguém sabe.
Yüksek mahkemenin nasıl iş gördüğünü kimse bilmez. Bilmek de istemeyiz.
As chances que temos lá em cima,... não sabemos, nem queremos saber.
Yuvarlana, yuvarla gider, nerede durur kimse bilmez.
Anda e anda de roda, onde vai parar ninguém sabe!
Bu adı nereden aldığını kimse bilmez.
Ninguém sabe onde arranjou a alcunha.
Burada hiç kimse bilmez.
Ninguém aqui sabe.
Donanmada transitteysen yerini kimse bilmez.
Quando se está em trânsito na Marinha, ninguém sabe de ti.
Fazla kimse bilmez ama Cock Robin'i bu adam öldürdü.
Poucas pessoas sabem isto, mas foi ele que matou o Cock Robin.
Bu yüzden bir kız kardeşin olduğunu kimse bilmez.
É a razão por que a tua irmã continua anónima, a salvo.
Elbette, İtalya'da aşk nedir kimse bilmez.
Claro, em Itália não sabemos nada do amor.
Kimse bilmez!
E quem sabe?
Kimse bilmez!
Ninguém sabe.
- Kimse bilmez.
- Ninguém sabe.
Beni öldürdüğünü söyleyebilirsin, kimse bilmez.
Dirias que me mataste, e ninguém saberia.
Nasıl olur da kimse bilmez?
Como é possível que ninguém soubesse?
Öyle bulmadığımızı kimse bilmez.
Nada saberíamos se não encontrássemos dessa forma.
Köpekbalığının dişleri vardır herkes görsün diye gösterir oysa Macheath bıçak taşır kimse de bilmez nerededir.
O tubarão mostra os dentes Mete medo, faz tremer Mas o Mackie traz a naifa
Kapılar açılır, kapanır ve kimse sebebini bilmez.
Portas abrem e fecham, e ninguém sabe por que.
Kayıpsam eğer, kimse öldüğümü bilmez.
Se estiver desaparecido, ninguém saberá que estou morto.
Ölmüşsem eğer, kimse kayıp olduğumu bilmez.
Se estiver morto, ninguém saberá que estou desaparecido.
Dışarıdaki kimse muhtemelen ne anlama geldiğini bilmez.
Ninguém de fora sabe o que isto significa.
Kimse sen ve beni bilmez.
Ninguém sabe do Sam... Excepto...
Hiç kimse neden pis işlere bulaştığını asla bilmez.
Não sabemos por que ficamos com o trabalho sujo.
Pek çok kimse bunu bilmez zaten.
Não muitos, acho eu.
Kimse niye bilmez.
Ninguém sabe porquê.
Uzun bir tatile çıkarsın, kimse nerede olduğunu bilmez, seni cehennemden uzak tutarız.
Vai tirar férias, ninguém saberá onde e nós entraremos no inferno.
Kimse nereden geldiğini bilmez ve bunun pek bir önemi yoktur.
Ninguém sabe de onde ele veio, mas isso não tem grande importância.
Seni ölümüne döverler, ve hiç kimse, hiç birşey bilmez.
Golpear-te-ão até a morte e ninguém saberá de nada.
Çünkü kimse ölümün ne olduğunu bilmez.
Porque ninguém sabe o que é a morte.
Kimse Bushmenleri bilmez.
Ninguém conhece os boximanes.
Kimse kesin... yerini bilmez oranın
Ninguém sabe... a sua localização exacta.
Eminim, Her zaman karışık tarzlara sahibim kimse bunu bilmez.
Claro, tenho estilos tão complexos que ninguem os conhece.
Kimse kimsenin ne yaptığını bilmez.
Ignoramos sempre a razão de tudo.
Kimse nedenini bilmez.
Ninguém sabe porquê.
Kimse Macarlar hakkında bir şey bilmez.
Ninguém sabe nada sobre Húngaros.
Kimse bunu söylerken ne anlama geldiğini bilmez.
Nunca ninguém diz isso com intenção.
Rambo gider, kimseyi bulamaz, Kongre bunu yutar, konu kapanır ve Rambo esir alınırsa sen ve bilgisayarların dışında kimse yaşayıp yaşamadığını bilmez.
O Rambo chega, não encontra ninguém, o Congresso engole, caso arrumado. E se apanham o Rambo, ninguém sabe se está vivo. A não ser você.
Kimse kimsenin ne yaptığını bilmez.
Ninguém sabe o que o outro faz.
Burayı, yaşayan başka hiç kimse daha iyi bilmez.
E ninguém conhece melhor este sítio.
Burada kimse ötekinin adını ve nerede oturduğunu bilmez.
Ninguém sabe o nome nem o endereço de ninguém aqui.
Kimse nasıl başladığını bilmez.
Ninguém sabe como começou.
Bu impulslar resimleri oluşturur ve resimler de rüyaları, ancak kimse neden bu özel resimleri seçtiğimizi bilmez.
Esses impulsos tornam-se imagens, as imagens tornam-se sonhos, mas ninguém sabe por que escolhemos essas imagens em especial.
- Zaten buralarda kimse onun nasıl yazıldığını bilmez.
- Ninguém aqui sabe escrever.
Kimse onlara ne olduğunu bilmez.
Ninguém sabe que lhes aconteceu.
Açıklanana kadar kimse bu isimleri bilmez.
Será uma honra para quem for nomeado.
bilmez miyim 74
bilmezsin 18
kimse 362
kimseye güvenme 28
kimseye ihtiyacım yok 23
kimse yok mu 633
kimseye 60
kimse yok 236
kimse var mı 301
kimsenin 42
bilmezsin 18
kimse 362
kimseye güvenme 28
kimseye ihtiyacım yok 23
kimse yok mu 633
kimseye 60
kimse yok 236
kimse var mı 301
kimsenin 42
kimseyle 40
kimse bilmeyecek 25
kimseyi incitmek istemiyorum 17
kimse yoktu 35
kimseyi 33
kimseye söyleme 61
kimse bilmiyor 174
kimsem yok 19
kimse bilemez 24
kimse değil 19
kimse bilmeyecek 25
kimseyi incitmek istemiyorum 17
kimse yoktu 35
kimseyi 33
kimseye söyleme 61
kimse bilmiyor 174
kimsem yok 19
kimse bilemez 24
kimse değil 19