English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ K ] / Kimsenin

Kimsenin tradutor Português

17,448 parallel translation
Kimsenin ona dokumasına izin vermediğine inanır mıydın?
Acreditas que ele não deixava ninguém tocar-lhe?
Kimsenin seni zekân için kullanmasına izin vermemelisin.
Não deves deixar aproveitarem-se da tua cabeça...
Burada kimsenin iyilik yaptığı yok, Remy.
Ninguém vai fazer favores aqui.
Kimsenin Çin'le sizinki gibi bir ilişkisi yok.
Ninguém tem a relação que tem com a China.
Kimsenin tanımadığı kadar.
Como nunca ninguém conheceu.
Sana, başka hiç kimsenin yapamayacağı bir teklif sunuyorum.
Estou a dar-lhe algo que mais ninguém pôde dar.
Dünle, kurbanlar uzak bir yere nakledilmeli, kimsenin bulamayacakları bir yere.
As vítimas têm de ser levadas para um local secreto, onde não as encontrem. Não.
Kimsenin zarar görmesini istemiyorum.
Quero certificar-me de que mais ninguém se magoa.
- Kimsenin yaklaşmasına izin vermiyorsun.
Não deixas ninguém aproximar-se. A ti.
Kimsenin Degaton'a karşı gelecek gücü yoktu. Tabii babam dışında.
Ninguém ousou enfrentar Degaton, excepto o meu pai.
Kimsenin seni sevmemesine şaşırmadım.
Não admira que ninguém goste de ti.
Şunu cevaplayın bakalım Bölge savaşı çıkarıyorsunuz fakat kimsenin aslında bölgesi yoksa ne olacak?
Responde-me a isto... Fazem guerra de territórios, mas ninguém na verdade tem territórios?
Polis memurusun, kimsenin iznine ihtiyacın yok.
És uma policia. Não precisas da permissão de ninguém.
Kimsenin duyamayacağı bir yerde konuşmam gerekiyordu.
Tinha que me encontrar contigo onde mais ninguém podia ouvir.
Onu vuran kişi Palmetto'yu biliyordu, ama söylediğine göre orada olduğunu kimsenin bilmemesi lazımmış.
Quem quer que atirou nele sabia sobre Palmetto, mas ele disse que ninguém devia saber que ele lá estava.
Peder, kimsenin yaralanmadığını bilmek içinizi rahatlatır herhalde.
Padre, ficará aliviado por saber que ninguém ficou ferido.
Kimsenin onayını istemiyorum.
Não procuro a aprovação de ninguém.
Cehenneme gittiğimden beri kafamda kimsenin anlamayacağı şeyler var.
Digo, desde que eu, sabes, fui ao inferno, há... Há coisas na minha cabeça que mais ninguém entenderia.
Şu an kimsenin iyi hissetmeni sağlayacak bir şey söyleyemeyeceğini biliyorum.
Sei que não há nada que alguém possa dizer que te faça sentir melhor, neste momento.
Kimsenin bilmediği en büyük servetimiz sensin.
És o nosso melhor recurso e ninguém sabe disso.
Bu dünyada kimsenin cesaret edemediği düşmanlarla yüzleşiriz.
Lutamos contra inimigos que ninguém neste planeta tem coragem de enfrentar.
Ve kimsenin bunu bozmasına izin vermeyeceğim.
E não vou deixar que ninguém estrague isso.
Bir daha kimsenin canını yakamayacaksın.
Nunca mais magoará ninguém.
Kimsenin kafası karışmaz.
Ninguém se confunde.
Kimsenin karanlıktan korktuğu yok.
Ninguém tem medo do escuro.
Kimseye söylemedim. Kimsenin haberi yok.
Não contei a ninguém.
Kimsenin göremediği davranış biçimlerini yakalayıp sonunda sıçan kişiyi suç üstü yakalayana kadar.
Ver padrões de comportamento que mais ninguém consegue ver. Até que, finalmente, apanhamos a cagona numa armadilha que ela própria criou.
Dünyada kimsenin bilmediği bir şey...
Coisas que mais ninguém no mundo sabe.
- Kimsenin geldiği yok.
- Não vem aí ninguém.
Bayan Patricia, Canavar geldiğinde kimsenin benimle alay edemeyeceğini söyledi.
Miss Patricia diz que ninguém vai voltar a fazer troça de mim quando a Besta chegar.
Kimsenin başının belaya girmesini istemiyorum.
Não quero arranjar sarilhos a ninguém.
Hayır. Sorun yok Penny. Kimsenin başı belada değil.
Não faz mal, ninguém arranjou sarilhos.
Asıl olay kimsenin bilememesi.
O truque é que ninguém pode saber.
Evde kimsenin olduğunu sanmıyorum.
Acho que não está ninguém em casa.
İzin almadan kimsenin ilk adını kullanmayın, misafirperverliği asla geri çevirmeyin ve asla karşı cinsten biriyle fiziksel temasta bulunmayın.
Nunca usem o primeiro nome de ninguém sem o consentimento, nunca recusem a hospitalidade, e nunca entrem em contacto físico com ninguém do sexo oposto.
Üvey babasının tacizini kimsenin umursamadığı zamanları hatırladı.
Isto vai levá-la de volta à altura em que ninguém a quis ouvir sobre os abusos do padrasto dela.
Kaptan gemiye kimsenin çıkmamasını emretti ve kaptanın sözü kanundur.
O comandante ordenou que ninguém subisse a bordo e é ele que manda.
Bir daha kimsenin seni incitmesine izin vermeyeceğim.
Não deixo que voltem a fazer-te mal.
Kimsenin kıramayacağı bir bağımız var.
Temos um laço que ninguém pode quebrar.
Bak, dinle, kimsenin canı yanmak zorunda değil, tamam mı?
Ouçam... Ninguém tem de se magoar, está bem?
Ama sonra kimsenin geri dönmeyeceğinden emin olduk.
Mas depois tivemos a certeza de que ninguém voltaria.
O saatten sonra da kimsenin onunla iletişime geçtiğini sanmıyorum.
Acho que ninguém o contacta desde então.
Ragnar kimsenin öğrenmemesi için onu öldürmüştü.
O Ragnar matou-o para que ninguém descobrisse.
Bir kere parçalanmaya başlarsan kimsenin bir işine yaramazsın.
Voce é de nenhuma utilidade para ninguém quando voce começar a quebrar.
Kimsenin yaklaşımımızı algılamasını istemiyorum.
Não quero que detectem a nossa aproximação.
Benden başka kimsenin suçu değil.
A culpa é só minha.
Kimsenin suçlandığı yok.
Não estou a culpar-te.
Hiç kimsenin size büyük düşünemeyeceğinizi söylemesine izin vermeyin!
Não deixem as pessoas dizer-vos que não conseguem pensar em grande.
Bizim hakkımızda bazı şeyler var ve bunları baban ve ben kimsenin bilmesini istemiyoruz. Tamam mı?
Há certas coisas sobre nós que eu e o teu pai não queremos que ninguém saiba, está bem?
Kimsenin canı yanmaz.
Ninguém se magoa.
- Kimsenin bunun için zamanı yok.
Ninguém tem tempo para isso.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]