English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ K ] / Kimse bilmiyor

Kimse bilmiyor tradutor Português

3,036 parallel translation
- Bilmiyorsun. Kimse bilmiyor. Kimse benim gibi değil.
Ninguém sente, ninguém é como eu.
Onlar çoktan öldüler. Bu yüzden gerçeği kimse bilmiyor.
Já estão mortos, mas simplesmente não sabem disso.
Döndüğünüzü hiç kimse bilmiyor sanıyordum.
Pensei que ninguém soubesse de nós.
Kimse bilmiyor.
Ninguém sabe.
James Harper diyorum, kimse bilmiyor mu?
- Esqueci-me do encontro com ela. - James Harper!
- Kimse bilmiyor mu?
- Alguém...
Son rakamı kimse bilmiyor 9-14...
ninguém sabe ao certo quantos, entre 9 e14.
Ölüler arasında hedefiniz var mıydı yok muydu kimse bilmiyor " cevabını verdim.
"e ninguém sabe se o alvo foi atingido."
Bunu hiç kimse bilmiyor.
Ninguém sabe onde ele mora.
Ve onlar muhtemelen sahte bir gizlilik anlaşması imzaladılar o yüzden nereye gittiklerini kimse bilmiyor.
Devem ter assinado um falso contrato de confidencialidade para que ninguém soubesse para onde iam.
- Evde kimse bilmiyor.
- Lá casa ainda não sabem.
Tom, alınma ama, uzaylıların sana ne yapmış olabileceğini kimse bilmiyor.
Não o quero ofender Tom, mas ninguém sabe o que fizeram consigo.
Bu Gizli 36'nın nerede olduğunu kimse bilmiyor.
Estes 36 desconhecidos, ninguém sabe quem são eles.
- Kimse bilmiyor.
- Ninguém sabe.
Kimse bilmiyor değildi ki.
Toda a gente sabia.
Kimse bilmiyor mu bu filmi yahu?
Ninguém conhece o filme?
Vahiy'in ne olduğunu kimse bilmiyor.
Ninguém sabe o que é a revelação!
Nasıl bir şey olduğunu kimse bilmiyor.
Ninguém sabe como é.
Farkında olup olmadığınızı kimse bilmiyor. Amcama bir elbise siparişi vermiş.
Ela tem feito encomendas nas lojas, rua acima e rua abaixo, senhor.
Diyet yaparken hile yapıyorum fakat bunu kimse bilmiyor çünkü hasarı içten veriyorum ve bunun ilk göstergesi de ani ölümüm olacak.
Eu faço batota na minha dieta, mas ninguém sabe porque o estrago é no interior, e o primeiro sinal de alerta é a morte súbita.
Kimse bilmiyor.
Ninguém saberá.
Dikkat eksikliğim olduğunu kimse bilmiyor.
Não preciso fazer publicidade, que tenho TDAH.
Burada olduğunu kimse bilmiyor.
Ninguém sabe que está aqui.
Burada olduğunu benden başka kimse bilmiyor.
Mais ninguém sabe que está aqui.
Teknik olarak ben bağımsız alıcıyım ama kimse onun ne olduğunu tam olarak bilmiyor.
Bem, tecnicamente sou uma compradora independente, mas ninguém sabe exactamente o que significa isso.
Pek sayılmaz. Kimse burada olduğumuzu bilmiyor.
Não, ninguém sabe que estamos aqui.
Kimse nerede olduğunu bilmiyor!
Ninguém sabe onde está!
"Kimse benim aslında kim olduğumu bilmiyor."
" Ninguém sabe quem eu realmente sou.
Michael, yurdundan iki hafta önce taşınmış ve kimse nereye gittiğini bilmiyor.
O Michael deixou o dormitório há duas semanas, e ninguém sabe para onde foi.
Kimse bu ISO'ların ne olduğunu bilmiyor.
Ninguém sabe quem são estes ISOs.
Kimse ne olduğunu bilmiyor.
Ninguém sabe o que aconteceu.
Michael yurdundan iki hafta önce taşınmış ve kimse nereye gittiğini bilmiyor.
O Michael deixou o dormitório há duas semanas, e ninguém sabe para onde foi.
Çikolatalı şekerleme zamanı geldi ama tanıdığım kimse çikolatalı şekerlemenin ne olduğunu bilmiyor... Bizim müzayede mi?
Meio chateada por ser a temporada das trufas e ninguém que eu conheço sabe o que é uma trufa, mas...
- Kimse bilmiyor, sormuyor da.
Ninguém sabe, não perguntes.
Beni duyabilir mi? Doğrusu bunu kimse kesin olarak bilmiyor. Ama ben duyabileceğini düşünme taraftarıyım.
Ninguém sabe ao certo, mas gosto de pensar que ela pode.
Gördüğüm kadarıyla kimse bu cevapların ne olduğunu bilmiyor.
Pelo que eu vejo, ninguém parece ter respostas.
Michael, yurdundan iki hafta önce taşınmış ve kimse nereye gittiğini bilmiyor.
Michael deixou o dormitório há 15 dias, e ninguém sabe para onde foi. Algo aconteceu a meu filho. - Mãe!
Kimse nerede olduğunu bilmiyor.
Ninguém sabe onde ele está.
Departmanımdaki başka kimse onları bilmiyor. Mila, onu bulduğumda hastaydı ama doktor bir dostum ona yardım ediyor.
A Mila estava doente quando a encontrei, mas um médico amigo está a tratar dela.
Tucker, kimse bir şey bilmiyor.
Tucker, ninguém sabe nada sobre nada.
KİMSE O GÜN ONLARA NE OLDUĞUNU BİLMİYOR.
ATÉ HOJE, NINGUÉM SABE O QUE LHES ACONTECEU.
Nereye gideceğini bilmiyor musun? Hayır ancak pis, iğrenç bir yer olacak ve yemekler de korkunç olacak ayrıca yüz metre çapında konuşacak kimse de olmayacak.
Não, mas será imundo, a comida será horrível e não terei com quem falar num raio de centenas de quilómetros.
Kimse burada, olduğumu bilmiyor.
Ninguém sabe que estou aqui.
Buradaki hiç kimse kim olduğumu bilmiyor.
Ninguém aqui sabe quem sou.
Yaz boyu aramalarımdan kaçtığını biliyorum ama Nate ile konuştum ve kimse Serena'nın nerede olduğunu bilmiyor.
Sei que tens evitado as minhas chamadas o verão todo, mas eu falei com o Nate. Ninguém sabe onde a Serena está.
Bütün dünya bir gecede çıldırdı ve kimse sebebini bilmiyor.
O mundo enlouqueceu do dia para a noite, e ninguém sabe porquê.
Hiç kimse zaman yolculuğu objelerinin vahametini benim kadar iyi bilmiyor!
- Confiei em si! Ninguém entende os perigos da viagem no tempo como eu!
Kimse tedavinin bize zarar verebileceğini bilmiyor.
Os que sabem da cura não nos colocarão em perigo.
Bugüne dek yüzünü gören olmamış. Kimse gerçek kimliğini bilmiyor.
Nunca ninguém o viu, nem sabe a sua identidade.
Onun bir tür satranç ustası olduğunu düşünüyorsun belki ancak kimse Chaplin sadece blöf mü yapıyor yoksa gerçekten deli mi bilmiyor.
Deve pensar que ele é um mestre, mas ninguém sabe se o Chaplin está a fazer bluff ou ficou maluco.
Ama kimse benim kim olduğumu bilmiyor ki.
Mas ninguém sabe quem eu sou.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]