English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ K ] / Kimse bilmiyordu

Kimse bilmiyordu tradutor Português

485 parallel translation
Dikkatli analizim sonucu elektriği birbirine bağladığını ve... aslında kozmik ışınları çektiğini öğrendim... o zamanlar bilim dünyasında bunun var olduğunu... ne o ne de hiç kimse bilmiyordu.
De uma análise cuidadosa ao seu aparelho eléctrico, aprendi que ele realmente atraía raios cósmicos, o que nem ele, nem mais ninguém do mundo científico dessa altura, sabia que existiam.
Nerede olduğumu kimse bilmiyordu.
Ninguém sabia onde estava.
Ne inşa ettiklerini veya niçin böyle ıssız bölge seçtiklerini kimse bilmiyordu.
O que estavam a construir e porquê em lugar tão remoto,... ninguém sabia dizer.
Binbaşı kontese ne zaman yerleşti, kimse bilmiyordu.
Ninguém sabe quando é que o major ocupou a condessa.
Hiç kimse bilmiyordu. Bu Hobsonville'li köylülerden çok daha zekiyim. Herkesden!
Sou demasiado esperto para eles, para estes camponeses, para todos.
Planı kimse bilmiyordu.
Ninguém conhecia o plano.
Ve kimse bilmiyordu Nerede ya da neden olduğunu
Ninguém sabe onde nem o porquê
Hiç kimse bilmiyordu onlar kimdiler. Onların yaptıklarını kimse bilmiyordu. Fakat ülke yönetiminde pek söz sahibiydiler.
Nada sabia, nem quem eram, nem o que faziam, porém tinham um escritório na chefatura, sem placa na porta, e tinham contatos com oficiais superiores.
Kimse bilmiyordu.
Ninguém sabia.
- Nerede olduğumu kimse bilmiyordu.
- Que inteligente, - não?
Bir kaza olduğunu duymuştuk. Ama olan biteni kimse bilmiyordu.
Ouvimos dizer que houve um acidente, mas ninguém sabia pormenores.
Kimse bilmiyordu.
Ninguém o sabia.
- Kimse bilmiyordu.
- Ninguém sabia.
Onu aniden neden affettiğini kimse bilmiyordu.
Por que de repente ela perdou-o, ninguém soube.
Nedenini kimse bilmiyordu.
Ninguém sabia o porquê.
Hiç kimse bilmiyordu.
Ninguém saberia.
ve genelikle be adamlar beraber takıIıyorlardı tişörtün üzerindeki bok gibi... ne kadardır böyle olduğunu kimse bilmiyordu.
Os dois eram unha e carne, mas um dia iria acontecer.
Wynant şehir dışında olacaktı, kimse yerini bilmiyordu.
Era suposto o Wynant estar para fora, ninguém sabia onde.
Temize çıkacaktın, çünkü hiç kimse İsveçli ile beraber olduğunu bilmiyordu.
Estava livre, porque ninguém sabia que tinha estado com o Sueco.
Bizden hiç kimse Dutcher'in onlari öldürecegini bilmiyordu.
Ninguém sabia que o Dutcher os ia matar.
Hoffy dışında hiç kimse Dunbar'ın nerede saklandığını bilmiyordu.
Só o Hoffy sabia do Dunbar.
Burada kimse oğlu olduğunu bilmiyordu.
Ninguém aqui sabia que ele tinha um filho.
Hiç kimse nasıl biri olduğunuzu bilmiyordu, değil mi?
Ninguém sabia o tipo de homem que era, pois não?
Ailede hiç kimse Julia hakkında pek bir şey bilmiyordu.
Ninguém, na família, sabia muito acerca da Júlia. Era impossível saber.
Sahneyi bırakmıştı ve kimse nereye gittiğini bilmiyordu.
Ela havia deixado o palco e ninguém sabia para onde tinha ido.
Kimse kimin çaldığını bilmiyordu.
E ninguém soube quem fez isto.
Kimse bunu bilmiyordu, Ama şimdi herkes bilecek.
Ninguém sabia disso, mas agora todos saberão.
Silahlı soygun olamaz. Kimse arabanın bugün yola çıkacağını bilmiyordu.
Se acha que pensam em assaltar-nos... eles não sabiam que a diligência passava hoje por aqui.
Kimse Onbaşı Clearboy'un Volkswagen'a ne zaman aşık olduğunu bilmiyordu.
Ninguém sabia exactamente quando é que o Cabo Clearboy se apaixonara pelo Volkswagen.
Bunlar 1964 Martının Miami Beach'ini hatırlatıyor. Clay, Liston'la orada ilk kez karşılaşmıştı. Kimse sonunun nasıl olacağını bilmiyordu.
Parece até com março de 1964, em Miami Beach quando Clay e Liston lutaram pela primeira vez e ninguém sabia o que ia acontecer.
Bürokrasideki biri değil. Hiç kimse bu durumda onu suçlamazdı. Sorumluluklarını ya da niye burada olduğunu hiç kimse ülkemizdeki mevcudiyetini bilmiyordu.
Não é uma personagem oficial, nada, sob nenhum conceito, poderia imputá-lo responsabilidades diretas ou indiretas, nenhum de nós sabia de sua existência...
Devasa limanın ışıkları Japon pilotlara saldırı için adeta rehberlik etmişti. Kimse ışıkların nasıl söndürülebileceğini bilmiyordu.
As luzes do grande porto guiaram-nos e ficaram acesas durante o raide porque ninguém sabia desligar.
Birlikler karmakarışık olmuştu. Kimse ne olup bittiğini bilmiyordu.
As unidades partiam apressadas, ninguém sabia o que se passava.
- Ekipten kimse bilmiyordu.
- Ninguém sabia.
Tabiî kimse bunun ne anlama geldiğini bilmiyordu.
Mas nenhum de nós sabia o que queria dizer Auschwitz.
Altı ay boyunca binadaki hiç kimse bunu kimin yaptığını bilmiyordu.
Todos no edifício, durante seis meses, ninguém soube quem tinha sido.
Ne ben, ne Luke, ne de bir başkası, kimse ne yapacağını bilmiyordu.
Nem eu nem o Luke nem ninguém sabia o que fazer.
Ve kimse o düştüğünde, kumda oynayan küçük bir çocuğun üzerine düştüğünü bilmiyordu.
Ninguém sabia que ele tinha caído em cima de uma criança que estava a brincar na areia.
Kimse onun kaç yaşında olduğunu bilmiyordu.
Ninguém sabe que idade ele tinha.
Kimse dünya hakkında bir şey bilmiyordu.
Ninguém sabia muito sobre a Terra, então!
Kimse de bilmiyordu.
E ninguém parecia saber. O...
"Kimse o ülkenin adını bilmiyordu, oradaki insanlar dışında"...
" Ninguém sabia o seu nome, nem o das pessoas que lá viviam...
100 milyon yenle karargâhın dışına çıktılar ve ordu tarafından tutuklandılar. Kimse bu görev hakkında bir şey bilmiyordu.
Saíram da zona militar com 100 milhões de ienes e foram apanhados pelo Exército.
Başta, kimse bir şey bilmiyordu.
Mas, no início, ninguém sabia.
Okuldan ya da onun arkadaşlarından kimse bunu bilmiyordu.
Mais ninguém na escola, nem nenhuma das amigas dela sabia disso.
Bunun üzerine çalışıyorken.. kimse orada uyuşturucu olduğunu bilmiyordu.
ninguém sabia que havia drogas por lá.
Kimse bu çılgınlıkların yaşandığını bilmiyordu.
Ninguém sabia da loucura que por lá se passava.
Ondan söz edildiğini duydum fakat kimse onun adını bilmiyordu.
Ouvi murmurar sobre ele, no entanto, ninguém referiu o nome.
Ancak kimse, dört yıl sonra onu öldüren hastalıktan o zamanlarda bile muzdarip olduğunu bilmiyordu.
Ninguém sabia, mas ela já sofria da doença que a mataria 4 anos depois.
Zaten kimse var olduğunu dahi bilmiyordu.
Pelo que se sabe, nunca existiu.
Kimse nerede olduğunu bilmiyordu.
Ninguém sabia onde estavas. Então liguei para a tua mãe.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]