Kimse değil tradutor Português
2,357 parallel translation
Hiç kimse değil.
Não é mais ninguém.
Kimse değil. Hiçbir şey.
Não é ninguém.
Oh, hayır. Kimse değil boşver.
- Não, não é ninguém.
Kimse senin peşinde değil.
Ninguém te vem apanhar.
Hiç kimse bundan sonra olacaklara hazır değil.
Ninguém estará pronto para o que virá a seguir!
İnanılacak şey değil. Şehirdeki bütün doktorları aradım ama sigortasız kimse bakmıyor. Bir çok kişi patronundan sigortalanıyormuş.
É incrível, liguei a todos os médicos da cidade e nenhum me recebe sem seguro, que, segundo me dizem, é normal os patrões fazerem.
Ama İsveçte kimse açlıktan ölmüyor, değil mi?
Mas na Suécia ninguem morre de fome, certo?
Kimse seni incitmek istemiyor. Değil mi, Joe?
Ninguém te quer magoar.
Kesinliköyle. Ama unutmayalım ki, kimse üniversitedeki gibi değil artık.
Mas lembremo-nos, ninguém é mesmo que era na faculdade.
ama biraz değerli taşlardan sunsalar kimse zarar görmez değil mi?
mas custava alguma coisa meter umas gemas na ementa?
- Baba kimse kim, burada değil.
Quem quer que seja o pai, ele não estará por perto.
Kimse üzerinde kullanmayacaksın değil mi?
Não o vai usar em ninguém, vai?
Kimse kıymetini bilmiyor, değil mi?
Com licença. Ninguém te valoriza, valoriza?
Böyle bir şey kimse için doğru değil.
Não é bom para ninguém.
Kimse sana söylemedi, değil mi?
Ninguém Ihe disse, pois não?
- Kimse peşinde falan değil.
- Ninguém anda atrás de ti.
Kimse kız gibi atacağın çığlıkları duymasın, değil mi?
É para ninguém ouvir os teus gritos femininos, certo?
Kimse ne olduğunu anlamış değil!
Ninguém parece saber o que se passa.
- Kimse prangadan kurtulamaz, değil mi?
Ninguém consegue enganar o rastreador.
Gelen kimse yok, değil mi?
Não vem ninguém, não é?
Hiç kimse özel değil benim için Olağanüstü şeyler yaptığımda.
Ninguém faz nada de especial para mim quando faço coisas extraordinárias.
Karanlıklar içerisinde ve hiç kimse içimizde sakladıklarımızın farkında değil.
Um caminho para a escuridão. Ninguém conhece os nossos segredos.
Önemli değil, haftalardιr bana kimse dokunmamıştı.
Não peça. Foi a maior emoção que tive em semanas.
- Kimse bilmek zorunda değil.
- Ninguém precisa saber.
Bu işte başka kimse yok, değil mi?
Só quando me disse.
Kasabada kimse senin kadar adi değil.
Ninguém é tão vulgar como tu.
Kimse umurumda değil.
Não abandonar nenhuma criança!
Kimse, bütün dünyada kimse, folklorun bu alanıyla benden daha aşina değil.
Ninguém... Ninguém no mundo sabe mais sobre este tema em particular do que eu.
Kimse hazır değil.
Ninguém está preparado.
Bethany Hamilton, kimse senin kadar güçlü değil.
Bethany Hamilton, ninguém é mais difícil que tu.
Bak, bu insanlar her kimse benim peşimdeler, senin değil.
Sejam lá quem forem estas pessoas e o que querem, andam atrás de mim, não de ti.
Sana karşı kimse önyargılı değil, yani senin için diğerlerinden farklı.
Ninguém tem preconceitos contra ti, por isso é diferente de ti para os outros.
Buradaki kimse onun kadar zeki değil, füze-bilimci bile.
Nenhum de nós tem esperteza para isso, nem o cientista.
Ama dizginleri çok sıkı tutarsan, bu yarış atı karşı koyacak ki, bu da kimse için hoş bir durum değil.
Só que, se puxares demasiado as rédeas, o cavalo vai debater-se e dar coices, o que não é divertido para ninguém.
Kimse güvende değil.
Ninguém está seguro.
Kimse hakkında kötü bir şey söylemek istemem ama Bay Kleezak iyi bir insan değil.
Eu não tenho nada a dizer sobre nenhum vizinho, mas o Sr. Kleezak... não é uma pessoa simpática.
- Kimse hasta değil yani. - Hiçbir zaman değiller ki!
- Então, não estão doentes.
Davayla ilgili garip olan şu ki kimse, iddaa ettiği kişi değil.
O engraçado deste caso é que ninguém é, quem diz ser. - Nem você.
Senden başka kimse umurumda değil.
Não quero saber de ninguém a não seres tu.
- Kimse benleyken güvende değil, Rache.
Ninguém está seguro comigo, Rache.
Kimse bunda bu kadar iyi değil.
Ninguém é melhor nisso.
Dünyada senden başka kimse umurumda değil.
Eu não ligo para ninguém no mundo, a não seres tu.
Emlak, oteller Manhattan'da bile hiç kimse çok dayanıklı değil.
Imobiliário, hotéis. Até em Manhattan, ninguém está livre disso.
Bu gece kimse yalnız olmamalı ve senin orada olman onun için çok önemli bir "İkon" kız olduğun için değil seni ailesi olarak gördüğü için.
Ninguém deveria ficar sozinho, esta noite. E seria importante para ele que fosses. Não por seres célebre, mas por te considerar da família.
Senin için kimse kutsal değil.
Nada é sagrado para ti.
Evet kimse anlayamaz çünkü o ilişki normal değil.
Ninguém percebe porque não é normal.
Kimse saatine bakmıyor, öyle değil mi?
Ninguém está a ver os relógios?
Anne, hiç kimse havasında değil.
Mãe, ninguém está com vontade.
Kimse sana dalaşmıyor, değil mi?
Ninguém se mete contigo, pois não?
Ve kimse pişman değil
É preciso ser um para reconhecer outro.
Bildiği kadarıyla kimse onun peşinde değil.
Pelo que ele sabe, ninguém sabe dele.
değil mi 44479
degil mi 350
değil 1746
değilim 815
değildi 207
değilsin 303
değilmiş 21
değildir 62
değilmi 114
değiliz 102
degil mi 350
değil 1746
değilim 815
değildi 207
değilsin 303
değilmiş 21
değildir 62
değilmi 114
değiliz 102
değilse 32
değilsiniz 26
değil mi canım 39
değil mi dostum 28
değil mi anne 66
değil misin 154
değil miyim 77
değil mi ya 25
değil mi çocuklar 56
değil mi efendim 66
değilsiniz 26
değil mi canım 39
değil mi dostum 28
değil mi anne 66
değil misin 154
değil miyim 77
değil mi ya 25
değil mi çocuklar 56
değil mi efendim 66