English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ N ] / Ne söyleyeceğim

Ne söyleyeceğim tradutor Português

1,070 parallel translation
Zamanı geldiğinde, oğluma ne söyleyeceğim ki?
O que direi ao meu filho?
Ona ne söyleyeceğim?
E que lhe digo?
Ne söyleyeceğim?
Dizer-lhe o quê?
Yani intihar etmek ister, hayata karşı ilgisini yitirir, vücudunu önemsemezdi. Evet, şimdi ne söyleyeceğim... Evet, demin de söylediğim gibi, bu çok iyi.
Sim, o que estou a dizer... como já disse, é muito bom.
Anlıyorum, tam olarak onlara ne söyleyeceğim? .
Entendo, foi exactamente o que eu lhe disse.
Ne söyleyeceğim?
E o que irei dizer?
Peki herneyse, sensiz geri döndüğümde onlara ne söyleyeceğim?
Bem, o que raio lhes vou dizer quando voltar sem ti?
Ona ne söyleyeceğim?
Que é que lhe digo?
Ne söyleyeceğim?
- O que eu vou cantar?
Ne söyleyeceğim, arkadaşımla oturursam uygun olur mu?
Diga uma coisa, estará tudo bem se eu me sentar com o meu amigo?
Bak, sana ne söyleyeceğim...
Vamos lá a ver.
- Onlara ne söyleyeceğim?
- O que lhes digo?
Ona ne söyleyeceğim?
O que é que lhe vou dizer? Mas, o que é que lhe vou dizer?
Ben, Fred'e ne söyleyeceğim?
Que digo ao Fred?
Dışarıdaki insanlara ne söyleyeceğim ben? Özür dilerim, efendim.
- O que é que eu digo àquelas pessoas?
- Önemli olan benim Adrienne'a ne söyleyeceğim?
- O que vou dizer à Adrian?
Ne söyleyeceğim?
O que é que eu digo?
Bak sana ne söyleyeceğim.
Fazemos assim.
Bak ne söyleyeceğim.
Fazemos assim
- Bakın ne söyleyeceğim Bay Ölüm...
- Digo-lhe uma coisa.
Ona ne söyleyeceğim ben?
Que hei-de dizer-lhe?
Ne söyleyeceğim.
Fazemos o seguinte.
Bak ne söyleyeceğim parayı sen tut.
Fazemos o seguinte : fica tu com o dinheiro.
Yakınlarına ne söyleyeceğim?
Que digo à família deles?
- Peki onlara ne söyleyeceğim?
- E o que hei-de dizer-lhes?
Sana ne yapacağımı söyleyeceğim. Dışarı çıkacağım.
Vou fazer o seguinte :
Buraya döndüğünde ne yapman gerektiğini söyleyeceğim.
Quando desceres, eu digo o que deves fazer a seguir. Agora mexe-te.
-... söyler misiniz? - Pekâlâ, size söyleyeceğim. Eğer Roger Wade burada değilse, ne merak ediyorsun?
- Bem, eu digo-lhe, se Roger Wade não está aqui, porque se importa?
Dinle, genç bayan, Ben sana arkadaşın Merlin hakkında ne düşündüğümü söyleyeceğim.
Ouça, minha jovem,... vou lhe dizer o que penso do seu amigo Merlin.
Bak, sana ne söyleyecegim, ahbap...
Vou dizer-lhe uma coisa, amigo...
Şimdi söyleyeceğim için ne düşüneceğinizi bilmiyorum ama Walker bu eyalet için sizin iyi bir vali olacağınızı düşünüyor.
Não sei o que pensará a respeito, mas... Walker acredita que você seria um bom governador para este estado.
Ne ima ettiğimi söyleyeceğim. Ailesine saygı duymayan.. .. birinden söz ediyorum.
Sei que quando alguem não sabe fazer respeitar a sua própria família...
Hayır. Sana ne yapman gerektiğini söyleyeceğim. Sejanus'a gideceksin ve Tiberius'u ziyaret etmek için izin isteyeceksin.
Tens de ir ter com Sejano e pedir-lhe permissão para visitar Tibério em Capri.
Ne istediğimi söyleyeceğim ve sen de yerine getireceksin.
Dir-vos-ei o que quero e fá-lo-eis.
Ve büyüdüğünde ona Kizzy'nin ne anlama geldiğini söyleyeceğim.
E quando ela crescer digo-lhe o verdadeiro significado de Kizzy.
Peki, sana ne yapacağımızı söyleyeceğim.
Pois digo-te o que vamos fazer.
- Ona ne yapacağını ben söyleyeceğim.
- Agora sou eu que digo o que fazer!
Mavi Filo'ya ne söyleyeceğim?
Senhor, que digo ao Esquadrão Azul?
Ne istersen söyleyeceğim.
Digo o que tu quiseres.
- Ne söyleyeceğim?
- O que é que tenho de dizer?
Ne zaman çıkacağını ben söyleyeceğim.
Eu digo-lhe quando puder sair.
Telefona onu iste sana ne söylemen gerektiğini söyleyeceğim, tamam mı?
Ligue para ele... e eu digo-Ihe exactamente o que dizer, está bem?
- Ne öğrenirsek sana da söyleyeceğim.
- Quando souber mais, digo-vos.
Ne yapacağımı sana söyleyeceğim.
Vou-te dizer o que vou fazer.
Pekâla, kahrolası çeneni kaparsan sana ne yapman gerektiğini söyleyeceğim.
- Está bem, cala-te! Escuta com muita atenção.
Merdivenin ne işe yarayacağını söyleyeceğim.
Explicarei o uso da escada.
Evet, tüm söyleyeceğim bu, başka ne duymak isterdin?
Sim, é tudo. Que mais querias ouvir?
Sana ne zaman ve ne yapılması gerektiğini ben söyleyeceğim, anladın mı?
Não me digas o que fazer e quando, entendes?
Size bazı resimler göstereceğim ve ne olduklarını söyleyeceğim
Tenho de lhe mostrar umas fotos e contar-lhe umas coisas sobre elas.
Kapıdan gireceğim, Peg bir şey söylemeden önce yani çok hızlı olmam gerekiyor ona ne kadar muhteşem gözüktüğünü söyleyeceğim.
Lá fora, a vomitar marshmallows. Parece Inverno lá fora.
Sana daha ne kadar söyleyeceğim sessiz olmanı?
Quantas vezes tenho que dizer? Na tua idade não se brinca com os mais velhos.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]