Ona değil tradutor Português
3,902 parallel translation
Sana arabadayken bir şey varsa bana söyle dedim, ona değil.
Já te tinha pedido que falasses comigo e não com ela!
Ama ona söyleyeceksin, değil mi?
Mas vai contar-lhe?
Kanka, ona bir şey aldın, değil mi?
Meu, compraste-lhe alguma coisa, certo?
Ona kalan miras sayesinde evlenmek zorunda değil.
A herança dela libertou-a dos motivos habituais para casar.
Aslında, ona geçmeden önce sanırım Bayan Cash ameliyatın riskleri konusunda bilgilendirildi ve onamı alındı, değil mi?
Na verdade, antes de chegarmos lá, imagino que a Srª. Cash foi informada dos riscos da operação e concordou com eles?
Sizin ona sahip olmanız biraz tesadüf değil mi?
É como que uma coincidência tu tê-la, não achas, Char?
Biraz garip değil mi, annesini tanıyan biriyle oluyor ve annesiyle ilgili ona hiç soru sormuyor. Bence garip değil.
Foi esquisito, ela estar numa sala com alguém que conheceu a mãe e porém não fazer perguntas sobre ela...
Ona kız kardeşlerinden dolayı kızgınsın değil mi?
Está zangada com ele por causa das suas irmãs, não é verdade?
Ona benden selam söylersin değil mi?
Diga-lhe, por favor, que eu mando cumprimentos, está bem?
Bu yanlış değil ki. Ve... Rol yapmak zorundayız, Ona inandık.
Não se passa nada e temos de agir como se acreditássemos.
Kızın yaralarından ona çarpan arabayı tespit etmemiz mümkün değil mi?
Não há nada nas lesões dela que nos possa indicar a marca do carro que lhe bateu?
- Tommy ona söylemedin değil mi?
- Tommy, não lhe contaste?
Ona inanıyorsun, değil mi Kit?
Acredita nela, não acredita, Kit?
Ona da mı ulaşmamız mümkün değil?
Também está fora do nosso alcance?
Ona yenisini alıyoruz ama aynı şey değil.
Fizemos uma colecta de dinheiro para comprar outro, mas não é a mesma coisa.
Ona katılmamak elde değil.
É difícil não concordar com ela.
Ona itiraf ettirdik değil mi?
Fizémo-lo confessar-se, não foi?
Geri dönüp ona hak ettiği hayatı vereceğim, zorla yaşadığı hayat değil. Ya böyle olması gerekmiyorsa?
Vou voltar e dar-lhe a vida que ele merece.
Ve ona karşı hiçbir şey hissetmedin değil mi?
- E não ganhaste nada com isso?
Ben de ona "Evet ama ben buna alışığım, sorun değil." dedim.
mas eu sou imune. Não faz mal.
Ona bazı şeyler yaptın, değil mi?
Fizeste-lhe coisas, não fizeste?
Bu hiç ona göre değil.
Não é hábito.
Bu arada ona sevgimizi hissettiririz ve belki de... kamuoyu yoklamasının sonuçlarına göre nasıl hareket edeceğimizi görüşürüz, değil mi?
E entretanto mostrar-lhe o nosso afeto, e é melhor analisar com ele o problema da opinião pública.
Otto kız kardeşini Jax'e yardım etmek için değil, ona zarar vermek için öldürdü.
O Otto matou a sua irmã com aquela cruz para vingar-se do Jax, e não para o ajudar.
Hastanede kalmak pek hoş değil, biliyorum. Ama Dr. Godfrey biraz daha kalması gerek diyor, ben de ona katıIıyorum.
Eu sei que os hospitais não têm graça, mas o Dr. Godfrey acha que ela tem de ficar aqui mais uns tempos e eu tenho de confiar na opinião dele.
Ona babalık yapman lazım, arkadaşIık değil.
Quero que sejas o pai dela, não o amigo dela.
Ona yardım edeceğinizi söylemeyeceksiniz, değil mi?
Não lhe dirás que me vais ajudar?
Kral'ın akrabası değil ama ona yakın olabilecek bir kişi.
Um homem, não da família do Rei, mas tão próximo dele quanto é possível ser.
Ona bakarsan zavallı da değil.
Ele também não é pobre, se virmos por esse prisma.
Ben ona sadece ayakları üzerinde durmayı öğretiyordum anlıyorsun değil mi?
Eu... eu só queria ensinar-lhe... como se defender, sabe? Era...
Bu yüzden ben de ona o kadar elektrik verirdim. Daha fazlasını değil.
Era isso o que eu podia fornecer.
- Atağımızın nereye olacağını ona söylemedin değil mi?
Não lhe contaste onde ia ser o ataque, pois não? - Não.
Eminim Bay Escher'in ile konuşup ona benim iyi adamlardan biri olduğumu bildiğini söyleyebilirsin değil mi?
Sei que podes falar com o Sr. Escher e dizer que sou um dos bonzinhos, certo?
Bence iyi bir çocuksun ve yeteneğinin tanınması gerek, bu yüzden ona söylemen şart değil.
Acho que és um bom rapaz, e penso que o teu talento deve ser reconhecido, por isso... não tens de lhe contar.
Daha sonra ona hayatımı kurtardığı için teşekkür etmeye gittiğimde bana önemli değil dedi.
Quando lhe fui agradecer por me salvar a vida ele disse : " Não custou nada.
Ona ulaşıp bir biyopsi almadan kanserli mi değil mi bilemeyiz.
Não podemos confirmar se é ou não até o retirarmos e fazermos a biopsia.
Kendi dediğini ona kabul ettirme değil, gerçekten dinleyiciye anlattığını verebilme.
Não no sentido de manter a tua liderança, mas de verdadeira retenção.
Ona defterlerimizi göstermem gerekiyordu. Kendi kapında değil benim kapımda isminin olmasını istiyorsun.
Não queres o teu nome numa tabuleta, queres o teu nome na minha.
Ona sakinleştiriciyi verdin, değil mi?
- Deste-lhe o tranquilizante?
Ona arka çıkıyorsunuz değil mi?
Vocês fazem o que ele vos pede?
Ona, kamyon koşusu değil, koşu izleme denir.
É chamado de ajoggingtrack.
Bu, sürüyü doyurmaya yetecek bir öğün değil ama bir sonraki avı yakalaması için ona enerji verecektir.
A refeição não saciará seu bando, mas lhe dará energia para ajudar a conseguir a próxima grande refeição.
Sen ona yakın olmak için yaptın değil mi?
Fez isso para se aproximar dele, não foi?
- Ona göre düşük şeyler değil mi?
Não é pouco para ela? Eu também acho.
- Malı satacak mısın? - Şu an yanımda değil ama ona ufak bir gösteri yapacağım.
- Bem, não o tenho comigo, mas vou dar-lhe uma amostra.
Ona ne olduğunu duydun, değil mi?
Sabes o que aconteceu, certo?
Dün ona anlattın değil mi?
Disseste-lhe ontem, não foi?
O buradan çok da uzakta değil. Sizi ona götürürüm.
Ele não está longe daqui, eu levo-vos lá.
Şu an ona ne olduğu konusunda meraklı değil misin?
Não estás curiosa para saber o que se passa com ela agora?
Ayrıca değil odama girmek yan odama girdiğini görmeyeceğim ona göre, tamam mı?
Nada de entrar no meu quarto, nem no quarto ao lado. Está bem?
Ona göre değil.
Ela não é assim.
değil mi 44479
degil mi 350
değil 1746
değilim 815
değildi 207
değilsin 303
değilmiş 21
değildir 62
değilmi 114
değiliz 102
degil mi 350
değil 1746
değilim 815
değildi 207
değilsin 303
değilmiş 21
değildir 62
değilmi 114
değiliz 102
değilse 32
değilsiniz 26
değil mi dostum 28
değil mi canım 39
değil mi anne 66
değil miyim 77
değil misin 154
değil mi efendim 66
değil mi çocuklar 56
değil mi ya 25
değilsiniz 26
değil mi dostum 28
değil mi canım 39
değil mi anne 66
değil miyim 77
değil misin 154
değil mi efendim 66
değil mi çocuklar 56
değil mi ya 25