English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ O ] / Onu geri getireceğim

Onu geri getireceğim tradutor Português

175 parallel translation
Onu geri getireceğim.
Vou-me embora e volto com a patroa.
Uygun bir zamanda onu geri getireceğim.
Vou trazê-lo de volta na devida altura!
Kadınımı aldı. Onu geri getireceğim.
Levou a minha mulher.
Bu akşam Flostre'a gidip onu geri getireceğim.
Irei lá hoje á noite para a trazer de volta.
Sana söz veriyorum. Tommy Kopeck'in idam edildiği gün, onu geri getireceğim.
Dou-te a minha palavra que a trago quando o Tommy for executado!
- Pekala, Şimdi sıkı dur, Tom amca. Onu geri getireceğim.
Bom, deixa de me sacudir, Tio Tom.
Onu geri getireceğim.
Tê-lo-á de volta.
Onu geri getireceğim Lew.
Trarei de volta, Lew.
- Evet, onu geri getireceğim.
- Sim, eu trago.
Onu geri getireceğim!
Trága-o de volta!
Onu geri getireceğim.
Quero ir buscá-lo.
- Onu geri getireceğim.
- Vou buscá-lo.
- İşim biter bitmez, onu geri getireceğim.
- Trá-lo-ei de volta num piscar de olhos.
Onu geri getireceğim.
Eu trago-a de volta
Onu geri getireceğim, Karen.
Não te preocupes. Eu trago-o de volta.
Onu geri getireceğim.
Irei trazê-la da volta.
- Onu geri getireceğim baba.
- Eu vou buscá-lo, pai.
- Onu geri getireceğim.
Eu trá-lo-ei de volta.
Dokuların geri dönüşü için. - 1 saat içinde onu geri getireceğim.
Eu trago-o de volta em menos de uma hora.
Hayır, hayır. İçeri girmemesi için onu geri getireceğim.
Tenho de o apanhar, para o impedir de entrar lá.
Onu geri getireceğim, Evy.
Hei-de salvá-lo, Evy.
Yapacağım son şey de olsa onu geri getireceğim.
Eu encontro aquele idiota.
- Yarın onu geri getireceğim.
- Eu levo-a de volta amanhã.
Kathy, onu geri getireceğim.
Kathy, eu estou indo.
Onu geri getireceğim.
Eu vou reavê-la.
Onu geri getireceğim.
Eu o trarei de volta.
Hiçbir değeri yok. Sana onu geri getireceğim.
Trarei uma resposta, Santiago.
Onu geri getireyim, lütfen. Onu hemen geri getireceğim.
Deixe-me trazê-la de volta, por favor.
Onu bulup geri getireceğim.
Vou procurá-lo e trazê-lo de volta.
Onu saat 3'te geri getireceğim.
Trago-a de volta às 3 horas.
Lütfen ödünç alabilir miyim? Onu bizzat geri getireceğim, şeref sözü.
Trago-ta de volta, pessoalmente, palavra de honra.
Geri getireceğim onu.
Eu vou reanimá-lo.
Kimseye sakin bir sey söyleme. Söz veriyorum onu sana geri getirecegim.
Pode acessar a seus arquivos?
Onu elle kumandayla geri getireceğim.
Aterrissarei manualmente.
Oh, onu hiç vakit kaybetmeden geri getireceğim. Sakın endişe etme.
Eu trago-o de volta a tempo, não se preocupe.
- Onu yakalayıp nöbet yerine geri getireceğim... Eğer Deianeira'nın benimle canlı olarak dönmesine izin verirsen.
Eu apanho-o e devolvo-o ao poste... se concordar em deixar que Deianeira volte comigo ao mundo dos vivos.
- Lütfen onu eve geri getir. - Getireceğim, Baba.
Vou trazê-lo pai!
Onu birazdan geri getireceğim.
Já a trago de volta.
Nerede olduğunu veya nereden başlayacağımı bilmiyorum ana onu bulacağım ve geri getireceğim.
Por isso vou atrás dele, Sr. Allan. Eu não sei onde ele está ou por onde começar... mas se ele estiver vivo, eu vou encontrá-lo e vou trazê-lo de volta.
Nasıl onu zamanında geri getireceğim? !
Como é que a vou trazer a tempo?
- Lütfen - Onu hemen size geri getireceğim.
Daqui a pouco trago-lha.
Dinle, Dan, Piper'ı bir süre almam lazım ama işimiz kısa sürecek ve onu hemen geri getireceğim. Tamam mı?
Ouve, Dan, tenho de levar a Piper emprestada só por um bocadinho, mas eu já a trago de volta, está bem?
Onu alıp geri getireceğim. 30 saniye yüzeyde kalacağım, çok çoğu
Só vou... buscá-la. Ficarei na superfície por 30 microts, no máximo.
Onu sana geri getireceğim.
Eu vou trazê-la de volta para ti.
Gidip onu bulup geri getireceğim.
Vou ter de encontrá-lo e trazê-lo de volta.
Onu bu özelliklere göre kimyasal olarak değiştirip bir haftada geri getireceğim.
Altero-o quimicamente segundo as especificações que viu e devolvo-lho dentro de uma semana.
- Onu geri getireceğim.
vou traze-lo de volta.
Onu geri getirecegim.
Eu trago-o de volta.
- Onu yarın geri getireceğim.
- Irei trazê-la de volta amanhã.
Onu en kisa zamanda geri getirecegim.
Em breve trá-la-ei de volta.
Merak etme, Lynette. Onu en kısa zamanda geri getireceğim.
Não te rales, Lynette, eu devolvo-to assim que puder.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]