English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ O ] / Onu gördüm

Onu gördüm tradutor Português

4,837 parallel translation
Sonra onu gördüm.
- E depois, eu vi-a...
Onu gördüm.
Eu vi-a, duas vezes.
Sanırım onu gördüm...
Acho que a vi.
Onu gördüm.
Eu vi-o.
Onu gördüm, kafatası sembollü bir maske takıyordu.
Eu vi-o, usava uma máscara com o formato de um crânio.
Onu gördüm.
Estou a ver.
Neredeydi son yer sen onu gördüm?
Qual foi o último sítio onde o viu?
Onu gördüm?
Viste-o?
Onu gördüm.
- Eu vi-o.
Onu gördüm.
- Encontrei-o.
Onu gördüm ve lanet sokakta onu kovaladım.
Eu viu-o a ele e eu persegui-o pela maldita rua
- Onu gördüm!
Eu vi-o.
Onu gördüm!
Eu vi-o.
Onu gördüm.
Eu vi-o!
- Evet. Onu gördüm.
Não, eu vi-o.
Onu gördüm.
Estou a vê-lo.
Sana baktim ve onu gördüm.
Eu olhei para ti e vi-o a ele.
Onu gördüm.
Eu o vi.
Gördüm onu.
Encontrei-o.
Gördüm onu.
- Eu vi.
Ve iki gece önce, biri ortaya çıktı adamlarım onu Marie'nin evinde tuttular ve oraya gittiğimde, onun Anton olmadığını gördüm.
Há duas noites, alguém apareceu, o meu pessoal aguentou-o na casa da Marie, e quando cheguei, não era o Anton.
Gemiye bindiğini gördüm, patlamanın onu aldığını gördüm ve onu sudan çıkardığımda geriye kalanı gördüm.
Vi-o a bordo do navio. Vi a explosão levá-lo, e vi o que sobrou quando o tirei da água.
Onu ağlarken gördüm.
Já a vi chorar.
Bence Dawson'ın tüm ilişkide bulunduğu kişileri içeren toplu bir liste yaratmalıyız. Bir sürü telefon aramaları ve e-posta arkadaşları var. Aynen, gördüm onu.
Várias ligações e e-mails dos amigos.
- Onu ilk ben gördüm!
Eu vi-o primeiro.
Hayır, onu en son üç ay önce gördüm.
Não, a última vez que o vi foi há três meses.
Gördüm onu itmek oldu.
Só o vejo a empurrá-la.
Onu tuttuğu zaman gördüm.
Assim que agarrou naquela coisa.
Onu bu sabah abimle mesajlaşırken gördüm, nasıl bir yem attıysan, işe yaramış gibi görünüyor.
Hoje de manhã vi-a a trocar SMS com ele, por isso seja qual for o teu ângulo parece que está a funcionar.
Onu alırken gördüm. Yani gitti mi?
Como posso impedi-la de seguir-me o tempo todo e de olhar-me como se eu fosse o deus do amor?
Onu mağazaya getirince aynı bakışı sende de gördüm.
Porque é verdade. Deve ser verdade.
Göstermiyor belki ama onu bir defasında Somali'de birini tel askıyla öldürürken gördüm.
Pode não parecer ameaçador, mas um dia vi-o matar um Somali com um cabide.
Gördüm onu.
Eu tenho-o em mira.
Ama ben onu baltayla gördüm.
Mas vi-o com um machado.
Evet, merhaba Cumartesi günü sokakta baygın bir adam gördüm, onu araştırıyordum.
Sim, olá, queria perguntar uma coisa... Vi um homem inconsciente no sábado.
Onu olay yerinden ayrılırken gördüm.
Eu vi-o a deixar o local.
Onu Jafar'a bir şey verirken gördüm. Ne?
- Vi-o a dar algo ao Jafar.
Corbin'in dosyalarının arasında gördüm onu.
Um heptagrama demoníaco. Vi-o nos arquivos do Corbin.
Onu kendi gözlerimle gördüm.
Eu vi-o com meus próprios olhos.
Onu kafası uçmuş şekilde gördüm, sonra bana çello dersinden çıkacağını söyledi ve...
Vi como estava drogada e disse que ia largar o violoncelo...
Geçen gün evine geldim, eski kocanı gördüm Tyler alıştırma yapmak istemişti onu yüzüstü bıraktım.
Fui a tua casa no outro dia e vi o teu ex-marido ignorar o Tyler quando queria treinar.
Onu kendim gördüm.
Eu mesmo o vi.
Gördüm onu.
Eu vi-o.
- Evet. - Onu yine gördüm.
Mas eu vi-o outra vez.
Yani onu değil de onları gördüm. Çünkü dört kişi var.
Bem, eu não o vi outra vez, vi-os, porque eram quatro.
- Onu yeniden gördüm!
Eu vi-o outra vez.
'Çünkü onu Angelina'nın yanında gördüm.
Porque eu vi-o a dar em cima da Angelina.
Ne isim ama! Onu CNN'de gördüm.
Hoje é um nome sonante, vi-o na CNN.
Onu her zaman gördüm.
Eu sempre o vi.
Onu buraya geldiğimde gördüm.
Só o vi quando cheguei.
Onu daha Sali gördüm.
Ainda na terça-feira a vi.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]