English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ O ] / Onu göreceğim

Onu göreceğim tradutor Português

226 parallel translation
Onu göreceğim.
Eu atendo-a.
İçeri gelip onu göreceğim.
Eu vou vê-lo.
Tabi ki onu göreceğim.
Claro que o atendo.
Madero başkentte ve yarın gidip onu göreceğim.
Madero está na capital, e amanhã vou vê-lo.
Gidip onu göreceğim.
Vou tentar ir falar com ele.
Madam Victoria içindeyse onu göreceğim.
Eu vou ver se a D. Victoria já chegou.
Onu göreceğim.
Mande entrar.
Onu göreceğim!
Deixai-me vê-la!
Bugünlerde, gidip onu göreceğim.
Um dia destes vou vê-la.
Gidip onu göreceğim.
- Vou lá falar com ele.
Senin gördüğün şeyi görmesem bile, nasıl olsa onu göreceğim.
Mesmo que não veja o que você vê, vou vê-lo seja como for.
O benim kocam ve onu göreceğim. Şimdi ya beni oraya götürürsün, ya da yürürüm,... ama sonuçta gidiyorum.
Se não me levam irei caminhando... mas irei.
Bu mükemmel, gidip onu göreceğim.
Isso é fantástico. Eu vou vê-lo.
Tamam, gidip onu göreceğim.
Tudo bem, eu vou ter com ela.
- Evet, onu göreceğim.
Sim, eu vejo-o. Nunca se sabe.
Parkın çimenleri üzerinde bir çocuk var ya Jack onun ağabeyi gibiydi yarın gidip onu göreceğim.
O Jack tem sido como um irmão mais velho para ele. Vou vê-lo amanhã.
- Uğraşmaktan kör de olsam onu göreceğim!
- Vou ver, nem que fique cego a tentar.
Evet ama yarın da onu göreceğim.
Não a vou ver amanhã.
Onu yarın göreceğim.
lrei até lá, amanhã á noite.
- Onu birkaç gün içinde tekrar göreceğim.
- Eu a verei de novo em breve.
- Onu birazdan göreceğim.
- Recebo-o já.
Ve yakında onu yine göreceğim. - Sadece uykunda, seni hayalperest!
- Cedo voltarei a vê-la.
Onu şimdi göreceğim.
Recebo-o agora.
- Onu ne zaman göreceğim?
- Quando vou poder vê-lo?
Onu rüyalarımda göreceğim.
Sei que eu a verei em meus sonhos.
Ne onu ne de şapkayı tekrar göreceğim aklımın ucundan bile geçmezdi.
Eu nunca sonhei vê-la de novo. Nem o chapéu.
" Onu ayın 15'inde tekrar göreceğim,..
" que só verei de Sexta a quinze dias
Onu yarın göreceğim. Bekleyemiyorum.
Amanhã encontro-me com ela e já estou ansioso.
Dönüp onu tekrar göreceğim.
Vou voltar para a ver.
Onu tekrar göreceğim.
Voltarei a vê-lo.
Devam et, istediğin şeyi söyle ama onu tekrar göreceğim.
Continua! Mesmo que não gostes, voltarei a vê-lo. Tenho a certeza.
Onu ne zaman göreceğim? İşte orada.
- Quando poderei vê-la?
Onu bulacağιm ve öldüğünü göreceğim.
Vou encontrá-Io e matá-Io.
onu ödemesi için Frankı göreceğim.
Gostava de ver o Frank a pagá-los.
Onu, meydanda sallandırırlarken göreceğim!
Hei-de vê-lo enforcado na praça pública!
" Ben onu kendimden yana göreceğim, ve gözlerim onu görecek...
" E só a Ele os meus olhos contemplarão...
Onu yarın akşam tekrar göreceğim.
Vou voltar a estar com ela amanhã à tarde.
"İki gözüm, karını neden götürdün? Onu ne zaman göreceğim?"
Pequerrucho, porque levaste a tua esposa?
- Onu yarın sabah 10'da göreceğim.
- Vê-lo-ei amanhã às 10 em ponto.
Yukarıda göreceğim onu.
E, depois, lá em cima, quero vê-Lo.
Onu üç gün içinde göreceğim.
Irei vê-la dentro de 3 dias.
Bu günlerde onu göreceğim, korkarım.
Não o vi desde então.
Onu Jakarta'da, 2053'de göreceğim.
Eu o verei em Jacarta em 2053.
Onu ne zaman göreceğim?
Quando o verei?
Onu aldığını göreceğim.
Eu vou ver o que ele consegue.
Korkarım, artık onu sadece Pazar günleri göreceğim.
Agora só a vejo aos domingos.
Vegas'a gideceğim ve Wayne Newton'ı göreceğim. Onu sokakta takip edeceğim ve Trigger gibi üzerine çıkacağım.
Vou a Las Vegas, e vou esperar até ver Wayne Newton... e quando o vir vou persegui-lo pela rua.
Onu tekrar göreceğim için heyecanlıydım. Ama gittiğimde o ve kardeşi taşınmıştı.
Estava entusiasmado com a ideia de a voltar a ver, mas quando lá cheguei, ela e o irmão tinham partido.
Çocuk büyüyüp, hançeri boğazıma dayadığında işte o zaman onu tehdit olarak göreceğim. - Şimdilik...
Quando o menino for adulto, e tiver um punhal contra o meu pescoço aí será uma ameaça.
Onu bugün göreceğim.
Eu vou vê-la hoje.
- Onu ne zaman göreceğim?
- Quando a vejo?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]