English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ S ] / Sakladım

Sakladım tradutor Português

2,890 parallel translation
- Çünkü telefonunu sakladım.
- Escutei o seu telemóvel.
- Biri gelirse diye oraya sakladım.
Escondi-o ali no outro dia.
Bunu senin için sakladım.
Guardei isto para ti.
Onu sakladım.
Que guardo comigo.
Yemin ederim, kişisel fikirlerimi kendime sakladım.
- Juro, não disse o que pensava.
Çıldırmış gibiydi, çok korkmuştu ben de onu arabama sakladım böylece yaralarıyla da ilgilenebildim.
Ela ficou assustada, com medo, então escondi-a no meu carro onde podia tratar-lhe os ferimentos.
Evet, hepsini sakladım.
Sim. Guardei-as todas.
Elimden geldiği kadar sakladım.
Estive calado o tempo máximo que aguentei.
- Ve sakladım.
E mantive.
Bir Tilki Zebanisi'nin kopan kuyruğundan bir parça sakladım... İşte bu şişenin içinde.
Recebi esta lâmpada dos meus antepassados...
Arabamda unutmuş ben de hatıra olarak sakladım.
Ele deixou-o no meu carro, por isso fiquei com ele como... uma lembrança.
Dişlerini söktüm, güzelce sakladım.
Arranquei-lhe os dentes e escondi-os bem.
Bana oyun oynamaya kalkarsın diye kanıtların bir kısmını sakladım
Guardei algumas provas, caso tente trair-me.
Çok merak ediyorsan, birkaç tanesini de sakladım ki bir daha öyle yakalanmayayım.
Se quer saber, escondi algumas para não voltar a ser apanhado.
Onları en değerli varlığımmış gibi sakladım.
Escondi-os como se se tratasse do meu bem mais precioso.
Renee iyi haberleri az önce söyledi, ve ben de sırrımı sakladığın için sana teşekkür etmek istedim.
A Renee acabou de me contar as boas novas e queria agradecer-te por teres guardado o meu segredo.
Bu seni şaşırtabilir ama Bayan Ben Faulkner olarak ilk gecem için sakladığım hareketlerim var.
Sei que isso pode surpreendê-lo, mas guardei alguns truques para minha primeira noite como sra. Ben Faulkner.
Vereceğin bilginin kilere sakladığım güzel Belçika çikolatasına değeceğini nereden bileceğim?
Como vou saber que a sua informação vale os chocolates belgas escondidos?
Ördüğün ve kendinden sakladığın bir duvar mı?
Uma parede que construíste para esconderes isso de ti próprio?
Kramer cezaevinden yazdığım bir mektubun şifresini çözmüş. Mektupta sakladığım yerin adresinin bir kısmı var.
O Kramer descodificou uma carta encriptada que escrevi na prisão, que contém uma morada parcial do local onde o escondi.
Bir şey sakladığını mı sanıyor?
Acha que ele está a esconder alguma coisa?
Sakladığım kanıtları ortaya çıkarmam, bu tam da istediği şeydi.
É precisamente o que ele queria, investigar as provas que eu guardava.
Boşa kürek çekerek zamanımı boşa harcamaktansa Grayson'ın kanıtı sakladığı yeri söylemen için sana bir fırsat vermeyi tercih ederim.
Em vez de perder o meu tempo à procura, pensei em dar-lhe a oportunidade de me dizer onde terá escondido as provas dos Grayson.
Öyle işte, Martha Huber bir şey sakladığımı anlamıştı.
E foi assim que a Martha Huber viu que eu escondia algo.
Sen şimdi sistemi arabandan söküp Dieter'in arabasına sakladığını mı söylüyorsun?
Podias ter dito que a unidade estava com o Dieter.
Nina, beyninin bir sebepten sakladığı anıları tekrar hatırlamana yardım edebilecek mi görmek istiyorum.
Quero ver se a Nina pode te ajudar a recuperar alguma memória que o seu cérebro tem, e que por alguma razão, fica "enterrada".
Sakladıkları şey nedir? Ay'da Dünyadışı yaşam mı var?
Poderá a NASA ter mesmo encontrado provas da existência de vida extraterrestre na Lua?
Bak olay ile alakalı senden bilgi sakladığım için özür dilerim.
Desculpa ter-te escondido informações sobre o caso.
Bir şeyler sakladığımızı düşünmesini gerektirecek bir neden yok yani.
Ela não tem razão para suspeitar que estamos a esconder alguma coisa.
Sakladığı bir şeyler daha mı var sence?
- Ele esconde alguma coisa?
Maya'nın sitesine o girdi ve ondan bir şeyler sakladığımı biliyordu. - Parçaları bir araya getirdi.
- Foi ao site da Maya e sabia que eu estava a esconder-lhe alguma coisa, por isso somou 2 mais 2.
Riley, gerçekten senden sakladığım böyle bir şeyin olduğunu mu düşünüyorsun?
Pensas que te ia esconder isso?
Tatlım neden para sakladığımı düşündün ki hem para saklamaktan dolayı burada olduğumu düşünürsek?
Querida, por que achaste que eu esconderia dinheiro, além do facto de estar aqui por esconder dinheiro?
Eski talimat kitaplarımı içinde sakladığım hani?
Onde eu guardo os meus antigos manuais?
Bunu sakladın mı?
Escondeste?
Sakladığım meyveleri arıyorum.
Os meus depósitos secretos de fruta doce.
Umarım bununla neyi sakladığını bulmama yardım edebilirsin.
Espero que me ajudes a descobrir o que ele anda à procura.
- Senden sır sakladığımı düşünüyordun.
Sentia que estava a esconder-lhe algo.
Bana söylemediğin ne? Neden hep senden bir şey sakladığımı düşünüyorsun?
Porque é que achas sempre que te estou a esconder algo?
Zambrano'nun dijital izlerini tarayıp içinde patronun ismi bulunan şu defteri nereye sakladığına dair bir ipucu arayacağım.
Vou procurar nos rastos digitais do Zambrano, ver se descubro onde ele escondeu o livro que contém o nome do chefe.
Pekala, Zambrano, nereye sakladın bakalım defterini?
Está bem, Zambrano, onde foi que escondeu o livro?
Burt, git de Oprah'nın televizyona geri dönüşü için sakladığım şampanyayı getir.
- Acho que sim. Burt, vai buscar aquele champanhe que estava a guardar para quando a Oprah voltar a rastejar para a televisão por cabo.
Bu kasabadan sakladığım bir şey yok.
Não tenho segredos com esta cidade.
Kıçımı kavramaya çalıştı arka cebime sakladığımı söylüyordu.
Tentou agarrar-me pelo rabo para ver no bolso de trás. Mas eu disse-lhe que não tinha.
Sanırım anahtar, araştırmalarını sakladığı yerin kapısını açıyor.
Acho que abre a porta do sítio onde ele guarda a pesquisa dele.
Eski kızgınlıklarımı sakladığım depolama birimi hemen hemen dolmuş durumda.
Aquele baú já estava cheio das mágoas que fui guardando.
Erkenden pes ettiğimde. Karanlık tarafımın yeteneksiz olduğumu sakladığını sanmıştım.
Ainda à pouco, quando me demiti... pensei que estava a usar o meu lado negro para esconder o facto de que não tenho talento.
10 dakika içinde buraya gelebilecek bir dadı var mı? Yani, eminim robot gibi dolapta sakladığınız dadılarınız yok.
Claro que não tem uma pilha delas no armário, como robôs.
Monsenyör için sakladığım o özel bir şişe konyağı bana getir.
A garrafa de conhaque que guardei para o Monsenhor, trá-la cá. E dois copos bem limpos.
Evimizin bodrumunda sakladığımız 17 tane sandığımız vardı.
Tínhamos 17 baús escondidos na cave da nossa casa.
- Planları da oraya mı sakladın?
- E foi onde escondeste os planos? - Sim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]