Saklayacak bir şeyim yok tradutor Português
199 parallel translation
Saklayacak bir şeyim yok.
Não tenho nada a esconder.
- Saklayacak bir şeyim yok.
- Não tenho nada a esconder.
Saklayacak bir şeyim yok.
Eu vou estar aqui.
Saklayacak bir şeyim yok.
Nada tenho a esconder.
Saklayacak bir şeyim yok.
Não há razão para esconder nada, não é?
Benim saklayacak bir şeyim yok.
Não tenho nada a esconder.
Saklayacak bir şeyim yok, endişelenmeyin.
Nada a esconder, nada com que se preocupar.
Sadece muhabbet ettik. Saklayacak bir şeyim yok.
- Não tenho nada a esconder.
Saklayacak bir şeyim yok. - Geldi mi?
Não tenho nada a esconder.
Gerçi saklayacak bir şeyim yok ama, pişmanlık duyduğum bazı iğrenç anlar var.
Não que eu tenha algo a esconder porque, tu sabes... Mas há uns quantos momentos horrorosos que eu lamento.
Burada insanlardan saklayacak bir şeyim yok, anlıyor musun?
Para manter afastadas as pessoas que não têm lá nada que fazer, percebe?
Kolombo, ofisteki herkese benim için bir şey söylemeni istiyorum benim saklayacak bir şeyim yok.
Columbo, quero que diga uma coisa ao pessoal lá do seu escritório. Não tenho nada a esconder.
Saklayacak bir şeyim yok. Kimse beni satın alamaz.
Não tenho nada a esconder a mim ninguém compra...
Saklayacak bir şeyim yok.
Pára. Não tenho nada a esconder.
Şey, saklayacak bir şeyim yok, bu yüzden- -
Bem, eu agora já não tenho nada a esconder, então...
Hayır, benim saklayacak bir şeyim yok.
Não tenho nada a esconder.
Bakın, saklayacak bir şeyim yok.
Não tenho nada a esconder.
J.C'den saklayacak bir şeyim yok. Sorun değil.
Eu não tenho segredos com o J.C. Está tudo bem.
Saklayacak bir şeyim yok artık.
Já não tenho nada a esconder.
Buna inanmakta zorlanabilirsiniz Dedektif ama benim saklayacak bir şeyim yok.
Sei que vos custa a acreditar, mas não tenho nada a esconder.
Saklayacak bir şeyim yok.
- Se quiseres, olha.
Çünkü saklayacak bir şeyim yok.
Porque não tenho nada para esconder.
Nasıl görünürse görünsün. Saklayacak bir şeyim yok.
Pode estar como quiser, nada tenho a esconder.
- Sakin ol anne. Saklayacak bir şeyim yok.
Não tenho nada a esconder.
Bizim buralarda birisi saklayacak bir şeyim yok diyorsa kesin saklayacak bir şeyi vardır.
Por aqui, não dizemos que não temos nada a esconder... Quando não temos nada para esconder.
- Saklayacak bir şeyim yok.
- O velho não tem nada a esconder.
Bu delilik, saklayacak bir şeyim yok!
Isto é de loucos. Não tenho nada a esconder.
- Tabii, bakın. Saklayacak bir şeyim yok.
À vontade, não tenho nada a esconder.
Saklayacak bir şeyim yok.
E não tenho nada a esconder.
Juan, sen de "saklayacak bir şeyim yok" lafını bırak.
Assim que pares de fingir que nada tens a esconder, Juan.
Saklayacak bir şeyim yok. Sor.
Não tenho nada a esconder... pergunte
Ama, sen görüşürken... - dikkatli davran, duyuyor musun? - Saklayacak bir şeyim yok.
Mas, quando falares... tem cuidado, estás a ouvir?
Saklayacak bir şeyim yok.
Perguntem-me o que vieram perguntar. Não tenho nada a esconder.
Dediğim gibi, saklayacak bir şeyim yok.
Como já lhe disse, não tenho nada a esconder.
Saklayacak bir şeyim yok.
Eu não tenho nada a esconder.
Ben masumum. Saklayacak bir şeyim yok.
Não tenho nada a esconder.
İstediğin kadar araştır. Saklayacak bir şeyim yok.
Investigue o que quiser, não tenho nada a esconder.
- Saklayacak bir şeyim yok!
Não tenho nada a esconder.
Sana söyledim, saklayacak bir şeyim yok.
Já te disse que não tenho nada a esconder.
Saklayacak bir şeyim yok. Ama sakın beni herhangi bir şeyle suçlamaya kalkışmayın.
Não tenho nada a esconder, mas não se atrevam a acusar-me seja do que for.
Bana ne. Saklayacak bir şeyim yok.
Eu não tenho nada a esconder...
Benimki öyle değil, saklayacak bir şeyim yok.
O meu não é, Não tenho nada que esconder.
Saklayacak bir şeyim yok, arayın.
Não tenho nada a esconder, faça a busca.
Benim hayranlarımdan saklayacak bir şeyim yok.
Não tenho segredos para os meus fãs.
Saklayacak bir şeyim yok.
Uh, não tenho nada a esconder.
Polisten veya sigorta şirketinden saklayacak hiç bir şeyim yok.
Não tenho nada a esconder. Nem da polícia, nem da seguradora.
Saklayacak hiç bir şeyim yok.
Não tenho nada a esconder.
- Saklayacak bir şeyim yok.
Não tenho nada a esconder.
Bir kardeş olarak endişeni anlıyorum ama saklayacak hiçbir şeyim yok.
Bem, agradeço a tua preocupação de irmão, mas não tenho nada a esconder.
Saklayacak bir şeyim yo-yo-yok.
Não tenho nada a esconder.
- Sorun değil, saklayacak bir şeyim yok.
- Está bem.
bir şeyim yok 220
sakla 24
sakla onu 19
saklan 141
sakladım 23
saklanıyorum 16
saklanıyor 39
saklanın 104
saklanıyor musun 18
sakla 24
sakla onu 19
saklan 141
sakladım 23
saklanıyorum 16
saklanıyor 39
saklanın 104
saklanıyor musun 18