Saklanın tradutor Português
1,358 parallel translation
- Annem saklanın dedi.
- A mãe disse para ficarmos escondidos.
Gidip saklanın!
Procurem abrigo!
Saklanın, dumanların içine saklanın bakalım!
Esconde-te! Esconde-te na multidão! pois eu irei...
Saklanmalıyız. Çabuk, saklanın.
- Rápido, escondam-se.
Saklanın!
Protejam-se!
Hepiniz saklanın!
Corram e cubram-se!
Hepiniz saklanın!
Código vermelho! Abaixem-se e cubram-se!
Saklanın!
Corram e cubram-se!
- Saklanın!
- Escondam-se!
- Saklanın.
- Escondam-se.
Siz ben geri gelene kadar burada saklanın, tamam mı?
Fiquem aqui em silêncio, já volto, ok?
Saklanın!
Corram. Escondam-se!
Çabuk olun, saklanın!
Se apresse e esconda!
Gidin ve saklanın.
Saia daqui e esconda-se.
O zaman saklanın.
Então escondam-se.
Gidin! Gidin! Saklanın!
Para baixo, baixem-se!
Dağlara, radyasyonlu ortamın üstüne çıkın ve saklanın.
Refugiem-se nas montanhas acima do ambiente radioactivo.
Saklanın. Saklanın.
Escondam-se, vamos!
Kadın yatağın altında saklanıyordu, Çavuş Schempers onu öldürdü.
A mulher estava escondida debaixo da cama O sargento scampers matou-a
Dolapta mı saklanıyor? Yatağın altında mı?
Onde está, escondido no armário, debaixo da cama?
Hep kuralların ve çocukların ardına saklanırlar.
Escondem-se sempre por trás das regras e das crianças.
Nişanlı olmadığın bir adamla dolaplarda saklanıyorsun. Üstünden sular damlayarak aynı adamla fıskiyeden çıkıyorsun.
Esconder-te numa despensa com um homem que não é teu noivo, sair de uma fonte ensopada dos pés à cabeça... com o mesmo homem?
Bu sabah bir ağacın arkasına saklanıp, köpeğiyle çıktığını gördüm.
E eu estava certa. Me escondi atrás de uma árvore. Vi ele sair com o cachorro.
Yine benden saklanıyorsun. fotoğraflarını mı basıyorsun?
Estás te a esconder outra vez de mim por causa das fotos, certo!
- Zekânın arkasına saklanıyorsun.
Esconde-se por detrás da sua inteligência.
Demek insanların sana bakmalarını istemediğin için ofisinde saklanıp hastalarınla görüşmüyorsun.
Então, fecha-se no escritório, não trata os doentes porque não gosta como o olham.
Kız arkadaşının dairesinde saklanıyormuş.
Estava escondido no apartamento da namorada.
Çalılıkların arasında falan saklan. Git.
Esconde-te nos arbustos ou coisa parecida.
Sen ne yapacaksın, saklanıp ona Ginger mı diyeceksin?
O que é que vai fazer? Esconder-se, e depois chamar-lhe Ginger?
En güçlü kadın bile, gün boyunca bir güçsüzlük emaresi göstermesin diye bir kalın zırhın arkasına saklanır.
Até as mulheres mais fortes andam de armadura porque Deus impeça de mostrarmos o mínimo de fraqueza.
Sen ve uçağın, gökyüzünün hangi köşesinde saklanıyorsunuz?
Em que canto do céu estão tu e o teu avião a esconderem-se?
- Bodruma saklanın.
Escondam-se na cave.
Çünkü arabanın ordaki çalılıklarda saklanıyordum.
Porque estava escondido nos arbustos perto do teu carro.
Yani bu adam kampın alanında saklanıyordu fırsat kolluyordu. Fırsatı yakaladı arabasıyla geldi ve onları aldı öyle mi? - Bir şey daha.
Então o tipo fica a vigiar o acampamento, à espera da sua oportunidade, consegue-a, aproxima-se de carro e agarra-as?
Senin acının arkasına saklanıyor, Jake.
Ele está escondido por detrás da tua dor, Jake.
Babnı seviyorsan iyi bir kız ol. Ve şu dolabın içine saklan.
Se gostas do papá, sê uma boa menina e esconde-te naquele armário.
Evi su basmış, Kız arkadaşını bodrumda saklanırken bulmuşlar. "
Encontraram a casa inundada e a namorada escondida na cave.
Avın saklanırsa, saklanabileceği yerleri yok edersin.
Se a sua presa pousa no chão, não lhe deixe onde pousar.
Bu yüzden mizahın koruyucu perdesi arkasına saklanırlar.
É por isso que se escondem atrás de camadas de secretismo ou de humor.
Onlar polise gidip adamı daha çok kızdırırlar ve adam çalıların arasında saklanıp onu öldürür.
Ela iria até a polícia. O cara só ficaria puto ao ponto de querer matar a vagabunda.
Şimdi de o masanın arkasına saklanıyorsun.
Assim que agora se refugia atrás dessa secretária.
Bu yapının arkasına saklanıyorum.
Escondo-me atrás da sua estrutura.
Yine yatağın altında mı saklanıyorsun?
Escondeste-te outra vez na banheira?
Kapının arkasına saklan ve o içeri girince vur.
Oh. Se esconda atrás daquela porta e atire quando ele entrar.
Ancak yine çok fazla bilgi de bizden saklanıyor. Pek çok'doğru', Dünya'nın.. ... ne yaptıklarını bilmesini istemeyen politik aktörler tarafından gizleniyor.
Há muito que não está disponível, e muito da "verdade"... é obscurecido por atores políticos... que não querem que o mundo veja o que estão fazendo.
- Saklan! Saklanmalısın!
- Esconde-te!
Gardroba ya da yatağın altına mı saklanıyor?
Escondido no armário atrás da cama?
Adamın sağında, bak bakalım birileri saklanıyor mu.
À direita dele, vê se alguém se pode estar a esconder.
Birinci sınıf paketimizi alırsanız kıymetli eşyanız tesisimizin en güvenli bölümünde saklanır.
Se comprar o nosso pacote Premium, o seu pacote será colocado na ala mais segura do nosso edifício.
Ama hamile. Michael bunu Lindsay ve Tobias'ın Maggie'nin evine girip banyoda saklanıp, çişini alıp test ettikten sonra öğrenmişti.
O Michael descobriu por ter pedido à Lindsay e ao Tobias... para irem a casa da Maggie e esconderem-se na casa de banho, para obter e testar a urina dela.
Sadece bilgisayarın arkasına saklanırken sert adamı oynarsın.
Nós conhecemos o teu tipo. Só és valente quando te escondes por detrás de um computador.
sakla 24
sakla onu 19
saklan 141
sakladım 23
saklanıyorum 16
saklanıyor 39
saklayacak bir şeyim yok 31
saklanıyor musun 18
sakla onu 19
saklan 141
sakladım 23
saklanıyorum 16
saklanıyor 39
saklayacak bir şeyim yok 31
saklanıyor musun 18