English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ S ] / Sanırım öyle

Sanırım öyle tradutor Português

3,337 parallel translation
Sanırım öyle.
Pois, pode ser.
- Evet, sanırım öyle.
Sim, acho que sim.
- Sanırım öyle.
Acho que sim.
Sanırım öyle, ama bölgeye gönderdiğimiz arama ekibi hiçbir şey bulamadı.
Talvez, mas enviámos uma unidade e eles não encontraram nada.
Evet, sanırım öyle.
- Sim, acho que sim.
Sanırım öyle.
- Parece que sim.
Evet, sanırım öyle.
Sim, suponho que seria.
Bizden ortaya atlayıp tehditler savurmamızı emperyalist savaş çığırtkanı olarak bize biçtikleri rolü oynamamızı bekliyorlar. Sanırım öyle, evet.
Querem que nos exaltemos, façamos ameaças e sejamos os imperialistas causadores de guerras, que é como nos julgam.
Sanırım öyle.
Acho que sim.
Sanırım öyle efendim.
Acho que sim, senhor.
Sanırım öyle.
Acho que não.
Evet, sanırım öyle, evet.
É, acho que sim.
KGB'de çalışmıyoruz ama evet sanırım öyle de denilebilir.
Não somos a KGB, mas, sim... Acho que pode dizer isso.
- Sanırım öyle, evet.
Acho que sim.
Sanırım öyle.
Sim.
- Sanırım öyle olabilir.
- Acho que pode ser.
Sanırım öyle.
- Suponho que sim.
Sanırım öyle.
Creio que sim.
Sanırım öyle denebilir.
Acho que lhe pode chamar isso.
Evet, sanırım öyle.
Sim, acho que sim.
Sanırım öyle...
Acho que consigo!
evet sanırım öyle.
Parece que sim.
Sanırım öyle.
Parece que sim.
Evet, sanırım öyle.
Sim, suponho que sim.
Sanırım öyle.
Suponho que sim.
Sanırım öyle, evet.
Acho que sim.
Evet, sanırım öyle.
Acredito que sim.
Sanırım öyle, tam hatırlamıyorum.
Acho que sim. Não me lembro.
Evet. Evet, sanırım öyle.
Sim, sim, acho que sim.
- Sanırım öyle.
- Acho que sim.
Evet, sanırım öyle, bu bir suç.
Sim e aparentemente isso é um crime.
Sanırım öyle.
Eu suponho que sim.
Sanırım öyle, neden?
Acho que sim. Porquê?
Evet, sanırım öyle.
Acho que sim.
Ben öyle söylemedim. Ama Rafa rakamlardan hiç çakmıyor. Üzgünüm ve sanırım annesi beni orada istemiyor.
Não disse isso mas o Rapha não percebe nada de números imaginários, e sinto que a mãe dele não gosta de mim...
Öyle değil ama... Sanırım birbirimizi çok tanımıyoruz.
Não dessa forma, mas... acho que não sabemos assim tanto uma da outra.
Sanırım sizinle seyahate çıkan kardeşiniz idi öyle değil mi?
Creio que é o seu irmão que o acompanha, correto?
Ee, hocam, artık on beş yaşında olduğumuza göre sanırım yüzeye çıkmamızın zamanı geldi de geçiyor, sizce de öyle değil mi?
Então, Sensei, agora que temos 15 anos, penso que estamos prontos para ir à superfície, não acha?
Evet, sanırım birazcık öyle.
Acho que tem de ser.
Beni yakalamamış olsaydın öyle olurdu sanırım.
Se não me tivesses apanhado? Gostaria de pensar assim.
Hiç öyle bir niyetim olmadı. Sanırım senin oldu.
Nunca estabeleço a minha autoestima assim tão alto.
- Sanırım öyle.
Pode-se dizer que sim.
Öyle görünüyor sanırım, değil mi?
Bom, é o que parece.
- Ben de öyle gördüm sanırım.
- Acho que também o vi.
- Sanırım biraz da rahatlamış. - Ben de öyle. Ben de öyle.
Também eu.
Teknik olarak, benim adıma bıraktı ve parayı ben yatırdım bu yüzden öyle sanırım ki benim mülküm.
Na prática, ele deixou-a em meu nome e eu fiz o depósito, por isso... Acho que sou o proprietário.
Sadece--Sanırım kulağa öyle- -
Pareceu-me que...
"Çok Gizli" sanırım. Bu İngilizce olan belgede öyle yazıyor. Haziran, 1945.
Imagino que é "Ultra secreto" como esta aqui em inglês, com data de Junho de 1945.
- Evet, sanırım öyle.
Parece que sim.
Lux, sanırım gitme zamanı, sence de öyle değil mi?
Acho que é hora de ir, não achas?
- Sanırım şanslıyız. - Öyle mi?
- Acho que tivemos sorte.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]