English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ Ö ] / Öyle misin

Öyle misin tradutor Português

740 parallel translation
- Öyle misin Clive?
- Por quê?
Öyle misin?
Você é?
Hâlâ öyle misin?
Sigo sendo-o?
- Öyle misin, değil mi?
- É ou não é?
- Gerçekten öyle misin?
É você mesmo?
O gerçek bir suçlu değil. Öyle misin?
Não és um delinquente, pois não?
Öyle misin, Roger?
Será, Roger?
- Öyle misin?
- E é? - Não!
Öyle misin?
Não é?
- Sen öyle misin?
- E você serve?
Öyle misin?
Será que és?
- Öyle misin? Tekerlek misin?
- Você é homossexual?
- Öyle misin, değil mi?
- É ou não?
- Öyle misin?
- Ai sim?
- Hızlı polis, halen öyle misin?
Filho da mãe, és mesmo tu?
- Öyle misin değil misin?
- Sim você é, ou não é? - Sim.
Kendini öyle hisseden tek sen misin sence?
Achas que és o único que te sentes assim?
Bana öyle bakmayı keser misin?
Paras de me olhar assim?
- Öyle mi? Çiçekleri düzenlemeyi bitirir misin?
Pode continuar a fazer o arranjo, hilda?
- Öyle misin?
- És?
Yoksa öyle misin?
Ou é?
- Öyle mi emin misin?
- Sim?
Öyle veya böyle, eğer sana tavsiye ya da öğüt almak... için gelirlerse, onları kabul eder misin?
Mas se eles vierem pedir conselho, você os receberia?
Öyle yapmamı istemediğinden emin misin?
Tem a certeza que não quer que eu faça isso, também.
- "Öyle" misin?
- Estás?
Orada öyle durma damadı öpmeyecek misin?
Nao fique ai especado. Nao da um beijo a noiva?
- Öyle sayılır. Bunun için çok genç değil misin?
- Não é jovem demais praisso?
Neden öyle dediğini açıklayabilir misin rica etsem?
Explicas-me porque é que estamos aqui especados nos arbustos?
Tüm gün öyle dikilecek misin?
Vais ficar aí especado o dia todo?
Anne, lütfen rica ediyorum öyle söylemez misin?
Mãe, estou pedindo. Por favor, não diga isso.
Öyle misin?
De que modo de vida está a falar?
- Ama masumum. - Öyle misin?
- Mas sou atinadinho.
Gerçekten öyle bir şey giyebilir misin?
Vestirias mesmo uma coisa destas?
Madem öyle Yasmin, acaba neler olduğunu bana söyleyecek misin?
Agora, Yasmin, espero que me diga o que vem a ser tudo isso.
- Sen öyle biri değil misin?
- E tu não és do tipo casadoiro?
- Ha, iyi, bütün gün öyle dikilecek misin?
- Muito bem. Mas não fiques aí parado o dia todo.
- Komik değil, öyle değil mi? - Burada bir eksiklik bulabilir misin?
Encontra alguma falha no plano?
Sen öyle misin?
Larilas?
Ölçümünüz kesin ve değişmez, öyle mi? - Bunun işe yarayacağından emin misin?
Seus dados sao específica e absolutamente certos, é claro?
- "Ama artık öyle giyinemez mi?" - " Hayır, deli misin?
- "E agora já não se pode vestir assim?" - " És maluco?
Konuşmak ister misin, yoksa öyle oturacak mısın?
Quer conversar... ou ficar apenas sentada?
- Deli misin sen? - Öyle mi görünüyorum?
Você está louco?
Öyle demek istememiştim. Özür dilerim. İyi misin?
Desculpe, não era o que eu queria dizer.
Çocuklarım hakkında öyle konuşmayı keser misin?
Importa-se de não falar assim dos meus filhos?
Bana uçak bulabilir misin, ancak öyle vaktinde yetişebilirim.
Podes arranjar-me um avião? - Tu é doido?
Öyle misin?
E?
Öyle misin, gerçekten?
És?
Tamam öyle olsun ben seçiyorum. RB'yi sever misin.
Fazemos assim, eu escolho uma por si.
Karar ver hemen, tekrar öyle olmak ister misin?
Decide, agora, se queres ser assim, novamente.
Öyle bir durum olursa, aramamı ister misin?
Dá para te ligar?
- Öyle mi? - Okumak ister misin yazdıkları mı?
- Importavas-te de ler algo?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]