English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ S ] / Sen konuş

Sen konuş tradutor Português

482 parallel translation
Sen konuş ki ben de konuşayım.
Algo foi roubado? O quê?
Sen konuş.
Fale você.
Sen konuş, para veririm.
Você fala, eu pago.
Sen konuş!
O que vai ser?
O halde Bay Wharton'la sen konuş.
Quer falar com o sr. Wharton?
Sen konuş ben dinleyeyim.
fala, e eu ouço.
- Onunla sen konuş Tony. - Ben mi?
- Fala com ele, Tony.
Sen konuş, büyük olan sensin.
Anda... Fala tu que és o mais velho...
Artık nefesim tükendi. İstersen sen konuş.
Já pode falar, se quiser.
Diplomat olan sensin. Sen görüş, sen konuş.
Vai falar com Philip.
Sen konuş. Biliyorum, bu konuşmayacak.
Você fala e eu encarrego-me que ele não fale.
Onunla sen konuş.
Fala tu com ele.
Hayır, hayır Doolittle, sen konuş onunla.
Não Doolittle, deves falar-lhe tu, cara a cara...
Onunla sen konuş.
Fala tu com ela.
Sen konuş onunla.
Vamos falar com o Marino.
Sen konuş onunla.
Fala tu com ela.
- Sen konuş daha.
- Continua a falar...
Sen konuş onunla.
Fala tu com ele.
Onunla sen konuş Antonio.
Tens de falar com ela.
Başkanla sen konuş, yolculuğa ben gideyim.
Você diz ao Presidente que eu vou na missão.
- Sen konuş!
- Tu. - Fala.
Sen gidip onunla konuş.
Vai lá falar com ele.
Ama sen 10 dakika konuş, ateşe bile atlarlar.
Falas 10 minutos, e até saltariam por um arco, se pedisses.
Dikkatli konuş derim. Sen borçlu çıkabilirsin.
Ande com cuidado, possivelmente tenha que pagar.
Sen gidip Charlie Dayınla konuş.
- Está bem, querida.
Sen bilgili adamsın, konuş onunla.
Tu que és um sábio, fala-lhe, Horácio.
Sen daha konuş da payını iyice geç al.
Continua a falar e receberás a tua muito antes.
Sen de konuş!
Agora fala!
Sen konuş, Grubb.
- Dê a ordem, Grubb.
Bunu biliyorum, sen Cade ile konuş.
Já sabia do Cade, agora sei de ti.
Sen Carlo ile konuş.
Fala com o Carlo, sim?
Anne lütfen sen mantıklı konuş bari!
Mãe, também tu perdeste a razão!
Sen, elinde yiyecek olan, konuş!
Você, o da comida, fale!
Size boyun eğmemek için susacak mıyız? Ya da pazarları havuzda arkadaşlık için! Sen de konuş.
Ou é que temos que ficar solteiras para lhe agradar... e lhe fazer companhia os domingos na piscina?
- Sen de hep konuş, konuş, konuş! - Peki, öyle olsun.
- Tanta conversa.
Sen sayılmazsın, buraya aitsin, bu koyun ağılında, konuş öyleyse.
Você não conta. Digamos que faz parte do rebanho.
Matt, sen de Doktor lsdell ile konuş.
Matt, tu falas com o Dr. Isdell.
Sen, mera, konuş benimle!
Onde está?
Sen, taş, konuş benimle!
Fale comigo!
Takma kafana, sen içinden geldiğin gibi konuş.
Não te preocupes com ele.
Sen sadece Sonny ile konuş.
Só fale com o Sonny.
Konuş sen, konuş... Bütün gece dişlerini tükürürsün!
Continua a falar assim e vais cuspir dentes toda a noite.
Düğününüzü daha fazla ertelemesine izin verme. O seninle konuşmazsa, sen onunla konuş.
Se ele não falar, fala tu!
En iyisi sen bürodaki avukat meslektaşlarınla konuş. Benim umurumda değil!
Pede conselhos aos teus colegas, pouco me importa.
Git avukatımla konuş sen. Hey!
Só falo ante meu advogado.
Sen onun annesisin, onunla konuş.
Sois mãe dele, falai com ele.
- Sen kendi adına konuş. Öyle zaten.
- Fale por si próprio.
O zaman sen git konuş ne de olsa senin fikrin.
Faça-o sozinha. Ainda por cima é ideia sua.
Öyle gibime geldi. - Bir de sen konuş.
- Olha quem fala!
Sen gelecek ilk kişisin ve... Benimle konuş Alan. Sonra ne oldu?
Você foi a primeira pessoa que veio e me falou de Alan depois do acontecido.
Konuş hadi, sen söyle.
Vamos, fala você.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]