Seni görmek istemiyorum tradutor Português
768 parallel translation
Seni görmek istemiyorum!
Não quero voltar a vê-los!
Bir daha seni görmek istemiyorum.
Nunca mais te quero ver.
İşini bitirene kadar seni görmek istemiyorum.
Vá para casa trabalhar. Não quero vê-lo até acabar isto.
Seni görmek istemiyorum. Seni görmek istemiyorum, dedim.
Não te quero ver, Charles, nunca mais te quero ver.
- Seni görmek istemiyorum.
Não te quero voltar a ver.
Seni görmek istemiyorum!
Não quero vê-la!
Seni görmek istemiyorum, seni asla görmedim, anladın mı?
Não quero ver-te, eu nunca te vi, entendeste?
Seni görmek istemiyorum.
Não quero nada contigo!
Bütün bir ay boyunca seni görmek istemiyorum, sesini duymak istemiyorum.
Não te quero ver... não te quero ouvir durante um mês.
Seni görmek istemiyorum!
Não te quero ver.
Burnunu sokmandan bıktım usandım, seni görmek istemiyorum artık.
Estou farta das tuas interferências, não quero voltar a ver-te.
Seni bir daha hiç görmek istemiyorum.
Nunca mais o quero ver.
"Seni..." "... bir daha hiç görmek istemiyorum. "
"Nunca mais o quero ver".
Seni hayatım boyunca bir daha görmek istemiyorum.
nunca mais ter quero ver enquanto for viva.
- Seni 24 saat görmek istemiyorum.
- Não te quero ver durante 24 horas.
Seni bir daha görmek istemiyorum.
Não te quero ver nunca mais.
Ama seni bir daha asla görmek istemiyorum sinemada da, sinema dışında da.
Mas nunca mais te quero ver nem no cinema nem noutro lado.
Bunu bitirir bitirmez seni bir daha görmek istemiyorum.
Assim que acabar isto, nunca mais o quero ver.
Bu tekneden iner inmez, seni bir daha asla görmek istemiyorum.
Assim que desembarcarmos, nunca mais te quero ver.
Seni görmek istemiyorlar, ben de görmek istemiyorum. - Sahi mi?
Eles não te querem, nem eu.
Pekala, onu sana bulacağım. ve sonra seni asla görmek istemiyorum, asla.
Muito bem, eu dou-tos e depois nunca mais te quero ver, nunca mais.
Seni bir daha görmek istemiyorum, en azından kahvaltıdan önce.
Não quero vê-lo nunca mais, Pelo menos não até o almoço.
Seni bir eyerden sarkık vaziyette Görmek istemiyorum.
Não te quero ver estendido sobre uma sela.
Seni bir daha görmek istemiyorum.
Nunca mais te quero ver.
Güzelsin ve seni seviyorum. Seni bir daha görmek istemiyorum.
É linda e eu adoro-a.
Seni bu odada bir daha görmek istemiyorum.
Sim, senhor.
Defol buradan! Seni bu evde görmek istemiyorum!
Não quero vê-la nesta casa!
Seni otellerde de görmek istemiyorum. Evimin yakınlarında da görmek istemiyorum.
Não te quero ver nos hotéis, não te quero ver perto da minha casa.
Seni bir daha görmek istemiyorum.
Não te quero ver mais! Desaparece!
Seni bir daha görmek istemiyorum!
Não quero voltar a ver-te.
Seni artık görmek istemiyorum! Canın cehenneme, cadaloz!
- Pede boleia a um camionista, cabra!
Seni bir daha asla görmek istemiyorum.
Não te quero ver mais... Nunca mais, percebeste?
Seni evde görmek istemiyorum.
Não desejo vê-lo em casa.
Seni kahvaltıya kadar görmek istemiyorum.
Não quero te ver até o café da manhã.
... ama seni bu halde görmek istemiyorum!
Você vem? Esses negócios com os esquerdistas...
Kardeşin eskiden benim ekibimde olduğu için seni rahat bırakıyorum, bir daha da seni buralarda görmek istemiyorum.
Deixo-te ir porque o teu irmão era do meu batalhão. Não quero ver-te nunca mais.
Gitmeye hazır olana kadar seni yeniden görmek istemiyorum.
Só o volto a ver quando for para partir.
- Zorunlu olmadıkça seni burada görmek istemiyorum.
Não vejo necessidade.
- Artık seni asla görmek istemiyorum.
- Não te quero voltar a ver.
Bir daha seni görmek istemiyorum.
Nunca mais quero olhar para si outra vez.
Seni tekrar görmek istemiyorum.
Não te quero ver mais aqui.
Burada kalacaksan, seni görmek, duymak ya da yemeklerini koklamak istemiyorum.
Se queres viver aqui, não te quero nem ver nem cheirar a tua comida.
"Seni bir daha görmek istemiyorum..."
"Nunca mais quero vê-lo..."
Seni bir daha görmek istemiyorum.
- O choque foi demasiado brutal. - É mais uma das suas ideias.
Seni bir daha görmek istemiyorum.
Nunca mais o quero ver.
Bu iş bittiğinde seni bir daha asla görmek istemiyorum.
Quando este negócio tiver terminado, nunca mais o quero voltar a ver.
Şimdi iyi dinle çünkü bu günden sonra seni bir daha görmek istemiyorum.
Me escute bem porque não quero verte mais desde hoje.
Seni bir daha asla görmek istemiyorum.
Nunca mais quero te ver.
- İyi. Ama seni buralarda görmek istemiyorum artık.
- Mas não venhas mais aqui.
Seni bir daha görmek istemiyorum.
Não quero voltar a ver-te.
Seni veya adamlarından birini otelimde... bir daha asla görmek istemiyorum.
Nunca mais quero vê-lo a si ou nenhum dos seus empregados no meu hotel.
seni görmek istiyorum 81
seni görmek çok güzel 160
seni görmek ne güzel 239
seni görmek güzel 378
seni görmek için 16
seni görmek harika 36
seni görmek istedim 55
seni görmek 19
seni görmek de güzel 24
seni görmek istiyor 82
seni görmek çok güzel 160
seni görmek ne güzel 239
seni görmek güzel 378
seni görmek için 16
seni görmek harika 36
seni görmek istedim 55
seni görmek 19
seni görmek de güzel 24
seni görmek istiyor 82
seni görmek güzeldi 76
seni görmek istemiyor 23
seni görmek ne hoş 23
seni görmek isteyen biri var 42
görmek istemiyorum 31
istemiyorum 1125
seni çok seviyorum 321
seni seviyorum 4697
seni çok özledim 187
seni istiyorum 270
seni görmek istemiyor 23
seni görmek ne hoş 23
seni görmek isteyen biri var 42
görmek istemiyorum 31
istemiyorum 1125
seni çok seviyorum 321
seni seviyorum 4697
seni çok özledim 187
seni istiyorum 270
seni anlamıyorum 181
seni seviyorum baba 42
seni gördüğüme sevindim 550
seni seviyorum anne 35
seni çok özlüyorum 22
seni bekliyorum 106
seni özledim 350
seni seviyorum bebeğim 22
seni hep seveceğim 33
seni öldüreceğim 623
seni seviyorum baba 42
seni gördüğüme sevindim 550
seni seviyorum anne 35
seni çok özlüyorum 22
seni bekliyorum 106
seni özledim 350
seni seviyorum bebeğim 22
seni hep seveceğim 33
seni öldüreceğim 623