English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ Y ] / Yarın sabah 10

Yarın sabah 10 tradutor Português

164 parallel translation
Yarın sabah 10'a kadar gösteriyi unutun.
Esqueçam-no até às 10h00 de amanhä de manhä.
- Yarın sabah 10'da, amirin ofisinde.
- Amanhã às 10, no meu gabinete.
Evet, yarın sabah 10 : 30'a kadar ara veriyoruz.
Muito bem, adiaremos até amanhã de manhã, às 10h30.
İşte adres, yarın sabah 10.00'da mahkemede görüşürüz.
Aqui está a morada, vemo-nos no tribunal amanhã às 10 : 00.
Yarın sabah 10'da mahkeme sorgusu var.
Ele vai ser ouvido em tribunal às 10 horas, amanhã.
Yarın sabah 10'da burada olacağını garanti ediyorum.
Estarei cá com ela, sem falta, pelas dez da manhã.
Albay Drummond, yarın sabah 10 : 00'da mahkemeye saygısızlıktan neden suçlanmamanız gerektiğini açıklamanızı emrediyorum.
Coronel Drummond, ordeno-lhe que compareça amanhã às dez para responder por desacato.
Mahkeme yarın sabah 10 : 00'a ertelenmiştir.
O tribunal entrará em recesso até amanhã, às dez da manhã.
Yarın sabah 10'a kadar oturuma ara verilmiştir.
O tribunal entra em ressesso até amanhã às dez.
Unutmayın bay Armstrong, yarın sabah 10 : 00.
Não se esqueça. Às dez manhã de manhã.
Yarın sabah 10 gibi onu serbest bırakacaklar... tabi itirafta bulunmazsa.
O soltarão amanhã às 10 da manhã... se não confessar antes.
Yarın sabah 10'da telefonu ve elektriği kesecekler.
Parece que é o fim.
Yarın sabah 10'da istifanı vermeni bekliyorum ve herkesi memnun edecek bir basın açıklaması yapmak istiyorum.
Espero pela sua demissão amanhã, às dez horas da manhã. Coordenaremos as nossas declarações, para serem o mais amenizadoras possível.
Bay Beale'i yarın sabah 10'da ofisinde görmek istiyor.
Quer o Beale no escritório dele às 10 horas, amanhã de amanhã.
Yarın sabah 10 gibi buluşabilir miyiz?
Pode ser amanhã, pelas 10.
Tamam yatma zamanı geldi, yarın sabah 10'da alırım seni.
Está bem. Deixo-te ir pra cama. Voltarei amanhã ás 10.
Lockwood yarın sabah 10'a kadar istifa etmezse iki atom bombası New York şehrini ve halkını yok edecek.
Se Lockwood não se tiver demitido às 10h de amanhã, duas bombas atómicas destruirão a cidade e o pov o de Nova lorque.
Lockwood yarın sabah 10'a kadar istifa etmezse iki atom bombası, New York şehrini ve halkını yok edecek.
Se Lockwood não se demitir até às 10h de amanhã, duas bombas atómicas destruirão a cidade de Nova lorque.
- Onu yarın sabah 10'da göreceğim.
- Vê-lo-ei amanhã às 10 em ponto.
Dinle, geceyi beraber geçireceğiz ve yarın sabah 10 : 00'a kadar San Francisco'ya dönmüş olacağız.
Ouça, passaremos a noite juntos... e estaremos de volta a San Francisco amanhã ás 10 : 00.
Yarın sabah 10'da vaktim var.
Tenho uma aberta amanhã às 10.
Ona yarın sabah 10'da subayı getireceğimizi söyledim.
Falei que traremos nosso líder aqui amanhã às 10 : 00.
Seni, Narnlar'la müzakerelere başlamak üzere yarın sabah 10 : 00'da meclis salonuna çağırıyorum.
Eu espero-o na sala do Conselho... às 10H de amanhã, para começar as negociações com os Narn.
Yarın sabah 10 : 00'da o bankaya gideceğim.
Amanhã de manhã, vou ao banco às 10h.
Dalış testi yarın sabah 1000'da.
Teste de submersão amanhã às 10 : 00.
Yarın sabah onda büroma gelin.
Venha amanhã ao meu escritório às 10.
Bu gece konuşmazsak, yarın sabah saat 10'da Gestapo merkezinde.
10 : 00 amanhã de manhã na Sede da Gestapo, a menos que cancele esta noite.
Evet, yarın sabah saat 10'da onunla görüşeceğim.
Sim. Irei encontrar-me com ele, amanhã às 10 : 00.
Beyler, eğer yarın sabah saat 10 : 30'da...
Caras, se forem a St.
Tamam, yarın sabah, saat 10'da.
Está bem, amanhã de manhã, 10h00.
Yarın sabah uğrayıp saat 10 gibi seni uyandırırım.
Passo por tua casa a acordar-te de manhã, cerca das 10h.
O halde yarın sabah? 10 gibi?
Amanhã de manhã por volta das 10?
Doktor Voudel, yarın sabah saat 10'da hazır olun.
Sim, Dr. Voudel. Esteja pronto amanhã às 10h.
Mahkeme yarın sabah saat 10 : 00'a ertelenmiştir.
O julgamento será retomado às 10 horas, amanhã de manhã.
Yarın sabah otelde 10 : 00 diyelim mi?
Amanhã às 10 : 00 no hotel?
Mahkeme yarın sabah saat 10.30'a kadar ara veriyor.
A sessão está suspensa até amanhã às 10h30.
İngiliz uçakları yarın sabah saat 10'da Vaires'yi vuracaklar.
Os aviões ingleses bombardeiam Vaires às 10 : 00.
Yarın sabah saat 10'da gelip bütün partiyi alacağım.
Amanhã ás 10 lhe comprarei tudo... tudo!
Yarın sabah ikinizde klinikte olacaksınız tam saat 10 : 00'da bagaj yok.
Estejam amanhã na clínica às dez horas em ponto, sem malas.
Yarın sabah saat 10'da ofisime ya sözlerinde herhangi bir mistik ima olduğunu kesin bir biçimde inkar eden bir mektup ya da istifa mektubunu getir.
Amanhã às 10 a.m., quero que traga à minha sala... uma carta negando enfaticamente que suas observações tinham qualquer implicação mística... ou um pedido de demissão.
O zaman... yarın sabah saat 10'da görüşürüz.
Então... Vejo-te amanhã às dez.
Duruşma yarın sabah 10 : 00'da devam edecektir.
Esta audiência fica adiada até às 10h de amanhã.
Yarın sabah saat 10'da Pensacola'da olmalısın.
Tens de estar em Pensacola amanhã de manhã às 10. - Está bem.
Yarın sabah saat 10'da Filargi'yi 42.Cadde'deki kütüphaneye getirip bırakacaksın.
Amanhã às 10 horas, traz o Filargi... à biblioteca da rua 42 e solta-o.
- Yarın sabah saat 10'da.
- Amanhã às 10 da manhã.
Yarın sabah saat 10`da.
- Amanhã de manhã, às 10h00.
Yarın sabah saat 10'da.
Amanhã de manhã, às 10 : 00.
Yarın sabah saat 10 : 10 kütüphanede görüşürüz.
Vemo-nos na biblioteca às 10 da manhã.
Duruşma, yarın sabah.
- A audiência é amanhã às 10 : 00.
Yarın sabah tütün dükkanına gel. Saat 10'da. Konuşalım, tamam mı?
Aparece na loja de cigarros amanhã de manhã às dez horas e falamos nisso, ok?
Yarın sabah saat 10'da.
Dez horas da manhã.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]