English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ Z ] / Zavallı

Zavallı tradutor Português

16,566 parallel translation
O zavallı kadın!
Pois! Pobre mulher!
- Zavallı adam!
Coitado!
- Neden zavallı?
- Coitado porquê?
- Zavallı Bay Baker.
- Pobre Sr. Baker.
Havaya geri dönmek çaresizdir, zavallı çocuğu.
Está desesperado para voltar para o ar, coitado.
Yeryüzündeki en zavallı yaratıklarmış.
Eram as criaturas mais amargas do sítio todo.
Senin kadar zavallılar.
Eles são tão amargurados como tu.
- Zavallı Maxwell.
Pobre Maxwell.
Son birkaç haftadır bu kitap üzerinde çalışmak bu zavallı hayatımın en heyecanlı yanı oldu.
As últimas semanas, a trabalhar no livro, foram as mais electrizantes de toda a minha vida desolada.
Zavallı hergele şimdi canını kurtarmak için beş kelimeyi bir araya getiremez.
Não junta cinco palavras nem para salvar a própria vida.
Sadece biraz kıpırdanıyorum ve bu zavallı azmış herifler bana para veriyor.
Basta-me andar aqui a pavonear-me e estes tristes dão-me dinheiro.
Zavallının tekisin.
És patético.
Zavallı dede.
Pobre avô.
Zavallı bir tatlılığı var.
É adorável, tipo patético.
Tam bir zavallısın.
És mesmo patética!
Birdenbire zavallı olduğumu düşünmene mi sebep oldu?
Achas-me patética, de repente?
Zavallı küçük haylazlar. Çok da sevimlilerdi.
Pobres diabos, eles eram adoráveis.
- Ah zavallılar.
- Pobres rapazes.
Ya da belki beyinlerini bir tüfekle uçurursun. Ama bu zavallı kıza bunlar yapılmamış. Ve buna ne söylediğin umrumda değil.
Talvez lhe rebente os miolos com uma caçadeira, mas não se faz aquilo que fizeram àquela pobre coitada e eu não quero saber o que lhe chama.
Ama, sen de türünün geri kalanı gibi zavallısın.
Em vez disso, serás apenas como os restantes da tua... miserável espécie.
Şu zavallı ayakkabılara bak.
Vê os sapatos tristes.
Bari zavallı ayakkabılardan giymeseydim!
Não os pés tristes!
- Ah, zavallı pençem.
A minha garra!
Zavallıcık kaybolmuş.
- O que fazemos?
Dürüst olmak gerekirse hikâyenin tamamını hatırlamıyorum. Bu çok üzücü zavallı...
É uma longa história, e não me lembro de quase nada.
- Bunca yıldır yalnız mıydın? - Zavallı küçük kızım.
Andaste sozinha estes anos todos?
Zavallı küçük hazinem.
Coitadinha.
Annesini istiyor zavallı. Sebebini söylemiyor.
Ela não quer trair a mãe e...
Zavallı Camille. Öyle biriyle yaşamasını hiç istemem.
Pobre Camille, eu não queria viver com uma mulher assim!
Zavallıcık, buraya kadar kendin mi çıktın?
Oh, pobrezinha, aqui fora sozinha.
Zavallı piyon ve acımasız yaşlı şah.
Pobre peãozinho. Velho rei mau...
Seni zavallı, zavallı dul.
Seu pobre viúvo destroçado.
Zavallıca.
É patético.
Ama eskisi kadar zavallıymışsın.
Mas continuas tão patética como sempre foste.
Çok zavallıca.
Mas que triste.
Çok üşümüşsün, zavallı şey.
Estás cheia de frio.
Zavallı kadınlara neler yaptıklarını anlatmamı ister misin?
Gostarias que eu te descrevesse exactamente o que eles fizeram à pobre mulher?
- Zavallı kadın gitmek isteyince zorla damgalamış...
Ele marcou aquela pobre mulher quando ela tentou sair daqui...
- Vah zavallım.
- Que pena.
Kötülük etmedik ki! O zavallı bebeği korumamıza aldık.
Estamos a dar abrigo a uma criança indefesa.
Zavallı küçük bebek.
A pobre menina não tinha culpa.
Zavallı insanlar.
Pobres pessoas.
Siz zavallı çatlakların yaptığı bu ucuz şakalara daha önce maruz kalmadığımı mı sanıyorsunuz?
Seus palerminhas, acham mesmo que nunca ouvi essas piadas baratas?
- Zavallı bir suçluya dönüşüyorsun.
- És uma merda de bandido. - Vai-te foder.
Zavallı çocuğu bırak Fisnik.
Fisnik, larga o pobre rapaz.
Bu zavallı aptalıyı sorumlu tutmaktan nefret ediyorum.
Detesto que esteja a pôr as culpas neste pobre coitado.
Zavallı Bay Stackhouse.
Coitado do Mr. Stackhouse.
Zavallı babam.
Pobre pai.
Zavallı adam.
Coitado. Teve cá um dia...
Zavallı adamcağız.
- Pobrezinho.
Zavallı bebek.
Coitadinho.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]