English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ Z ] / Zavallı kadın

Zavallı kadın tradutor Português

499 parallel translation
Zavallı kadın.
"Pobrezinha."
Manderley yakınlarında yelkenliyle gezerken boğulmuştu zavallı kadın.
Morreu afogada quando velejava perto de Manderley.
Sese doğru koşarken, zavallı kadın aşağıya düşmüş.
e enquanto ele corria para lá, a pobre senhora caiu estrondosamente.
Böyle aptalca sorular sorarak zavallı kadını rahatsız etmiş olabileceğimi hiç düşünmüyorsun herhalde.
No estado em que ela estava achas que a ia chatear... com um monte de perguntas estúpidas?
Zavallı kadın, çok yorulmuştu.
- Ela estava cansada.
Zavallı kadının yaşadığına biraz olsun sevinmemiz gerekirdi.
Devíamos estar contentes por a pobre mulher estar viva.
Zavallı kadın.Daha zevkli biri olduğunu sanıyordum.
Pobre mulher, pensei que tinha melhor gosto.
Git hadi, git, zavallı kadın.
Vai,
Baban onu terk edip gitmiş ve sonra da savaşa katılmış. Zavallı kadın yalnızlığıyla baş başa kalmış. Savaştan sonra da ona dönmemiş.
Fiquei chocada com a solidão que preenche a vida dela, e do modo como o teu pai a deixa ali cercada por um grupo de amigos, enquanto ele se consagra à guerra.
Şey, o birazcık atılganlığı nedeniyle zavallı kadın kesinlikle cezalandırıldı.
Bem, por essa pequena ousadia, decerto a pobre mulher foi castigada.
- Sessizce dinleniyor, zavallı kadın.
- Sossegada, coitada.
Bu doğru, zavallı kadının korkudan ödü patlamış.
- Bem verdade, ela estava assustada, e em estado de choque.
Barney Quill'in bu zavallı kadını dövüp ona tecavüz ettikten sonra... yıkanıp üstünü değiştirdiğini bildiğiniz için mi?
É por saber que ele tomou banho e mudou de roupa... depois de violar e bater nesta pobre senhora?
Zavallı kadın.
Pobre mulher.
Yaşlı Bayan Smythe gelmişti. Zavallı kadın.
Veio a Sra. Smythe.
Zavallı kadın.
Tenho pena da mulher.
Onların bu zavallı kadından bu derece kurtulmak istemeleri sence de garip değil mi?
Você não achou curioso elas quererem tanto se livrar daquela mulher tola e inofensiva?
- Zavallı kadın!
Pobre velha! Tudo passa!
- Zavallı kadın. - Hala hasta mı?
- Só para me despedir.
Evet, zavallı kadın.
Sim, pobre senhora.
Zavallı kadını hastaneye kaldıracağım.
A pobre mulher esta noite fica no hospital.
Zavallı kadın.
Pobrezinha.
Zavallı kadın.
Aquela pobre mulher!
Zavallı kadın.
A pobre mulher!
Tabi anneniz bana yazdı, biliyorsunuz. Zavallı kadın.
A sua mãe escreveu-me, pobre senhora.
Bu zavallı kadın yarı deli.
A pobre mulher está quase louca.
Zavallı kadın. Geçmiş olsun dediğimi söyle ona.
Manda-lhe cumprimentos meus, quando a vires.
Zavallı kadın! Artık daha fazla tutamayacak kendini.
Pobre mulher, não conseguiu aguentar mais tempo.
Ve zavallı mülteciler — Biliyorsun, uzaklara gitmeye çalışan çocukla kadın — makineli tüfekle vuruldular.
E os pobres refugiados, as mulheres e crianças que tentaram fugir... eles mataram-nas.
Kadınları, içinde esir tutuldukları ülkeye verdiği erkek çocukların sayısına göre değerlendiren zavallı ayırımı...
Sam Craig. ... cuja única qualidade é dar à luz todos os anos... a um bebé do sexo masculino.
Zavallı yaşlı kadının gidecek bir yeri yok.
Suponha que a pobre velhinha não tem para onde ir?
Zavallı kadın.
aquele pobre mulher!
Benim gibi zavallı, aciz bir kadın ne yapmalı?
O que podia fazer uma pobre e desamparada mulher como eu?
- Zavallı kadın.
- Pobre mulher.
keşke zavallı, kıskanç, hain bir kadın gibi davransaydım - böylece kocan mı suçlanabilirdi?
É melhor eu ser vista como uma mulher má, ciúmenta, despeitada que ver... Que ver o seu marido ser suspeito?
ve bu zavallı, cesur, üzgün küçük kadın... o jüri tarafından yargılanacak -
E quando esta pobre, atrevida, patética mulherzinha... passar por aqueles jurados...
Zavallı çocukların, o kadının sürüklediği günah yuvalarında nelere tanık olduklarını ancak Tanrı bilir.
Só Deus sabe que sons e visões de pecado aqueles inocentes ouviram nos antros de perdição onde ela os levou.
Belki zavallı yaşlı bir kadının yaşam boyu biriktirdiği, ya da belki de genç bir çiftin yeni bir ev almak için sakladığı paradır
Talvez sejam as poupanças de uma pobre velhinha ou algum jovem casal o tenha poupado para comprar uma casa.
Söylemeliyim ki, şu zavallı küçük adam içeri girinceye değin o kadının masum olduğuna iyice ikna olmuştum.
Estava convencido da inocência dela até aquele velhote ter chegado.
Harrington, zavallı şeytan, kadını kurtarmak istedi.
O Harrington, pobre diabo, queria salvar a mulher.
Zavallı katil, Marianna Terranova ise... 26 yaşında, evliliği geçersiz sayılmış bir kadın.
A patética figura da pobre assassina, Marianinna Terranova, de 26 anos, dona de casa.
Bu zavallı, küçük güneyli mahluk... kadınlarımızın sembolü olan... geleneksel şalını katlamış... ve dizlerinin üzerine koymuş.
símbolo do pudor de nossas mulheres as mãos presas tortuosamente em seu regaço aquele regaço condenado, sagrada condenação, aos alegres tormentos da maternidade
- Biliyorum, ama ev hanımı olan çoğu kadının... ille de zavallı olmaları gerekmez.
- Eu sei, mas a maioria das mulheres que se tornam donas de casa não são necessariamente miseráveis.
Zavallı Fred. Her zaman geminin kadınlara göre olmadığını söyledim.
Disse desde o princípio que um navio não era lugar para uma mulher.
Sen zavallı, perişan, bir kadına takılıp kalmış bir adamsın.
É um pobre homem perseguido pelo fantasma de sua esposa.
Bunun sana yardımı olmaz, zavallı çaresiz kadın.
Chega, ama, chega!
Kadınını bir başkası memnun ederken erkekler zavallıdır.
Um homem é um pobre tipo quando outro cobiça a sua mulher.
Bu öldürülen kurban kadın için. Sen iğrenç zavallı sürtüksün.
É pela pobre vítima sua meu miserável meu bandalho.
Ama zavallı Glaucus'un, kadın formunun sınırları içerisinde zihninin ara sıra tazelenmesine ihtiyacı vardı.
E o pobre Glaucus ocasionalmente precisa ter a memória refrescada para os contornos de um corpo feminino.
"Bridgestone sokaklarında, herkesten farklı..." "... giyinmiş bir kadın görmüştüm... " "... kaderin sillesini yemiş bir zavallı görünümündeydi. "
"Reparei nas ruas de Bridgetown numa mulher vestida de modo invulgar, que parecia ser pobre e marcada pela fatalidade."
Pek çok kadın düşünmeden evleniyor. - Evet. Zavallılar.
- Há mulheres felizes com pouco.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]