Çalışıyoruz tradutor Português
8,510 parallel translation
Kimin tehdit ettiğini bulmaya çalışıyoruz.
- Queremos saber quem fez a ameaça.
Neler olduğunu anlamak için oraya gittik. Daha da önemlisi nasıl yardım edeceğimizi anlamaya çalışıyoruz.
Fomos lá tentar compreender o que se estava a passar e ver no que poderíamos ajudar.
Juliette, sadece kaybettiğini geri kazandırmaya çalışıyoruz sana.
Juliette, estamos apenas a tentar ajudar-te a recuperar o que perdeste.
Hala nereye taşındığını bulmaya çalışıyoruz.
Ainda estou a tentar descobrir para onde.
Çalışıyoruz burada!
Está aqui um homem a trabalhar!
- Beynin derinliklerine inip oradaki anıları kullanan gizli bir devlet teşkilatı adına çalışıyoruz.
Trabalhamos numa agência secreta do governo que invade cérebros de cadáveres e lê as suas memorias.
Mr. Sawant ve ben bu durumda birlikte çalışıyoruz. Birazdan ayrılacağım.
O Sr. Sawant e eu vamos trabalhar juntos no caso.
Meredith'e moral vermeye çalışıyoruz.
Estamos a tentar animar, a Meredith.
Uzun lafın kısası bugünlerde CIA'le sözleşmeli olarak çalışıyoruz.
Resumindo, ultimamente trabalhamos para a CIA. A CIA?
Size yardım etmeye çalışıyoruz.
Estamos a tentar ajudá-lo.
Şu adamdan kaçmaya çalışıyoruz.
Estamos a tentar escapar àquele tipo.
Aramızdaki bağı güçlendirmeye çalışıyoruz burda.
Não te armes em hipócrita, estamos a conversar.
Şimdi bunu doğrulamaya çalışıyoruz. Gün dönümünde doğan güneş ve totem direği tam burayı işaret eden kusursuz bir çizgi yaratıyor.
Estamos a confirmar agora, mas pensamos que no solstício, o sol nascente e o totem se alinham criando uma linha perfeita aqui.
Evet, madem birlikte çalışıyoruz, birbirimizi daha iyi tanımamız gerek.
Sim. Quero dizer, estamos a trabalhar juntas. Deveríamos conhecer-nos melhor.
Arabayı çalıştırmak için kontak anahtarı bulmaya çalışıyoruz.
Tenho de encontrar o fusível que liga o carro.
Yetkililer tarafından arandığımız için gizli bir şekilde çalışıyoruz.
Caçados pelas autoridades, trabalhamos em segredo.
İkimiz de sana çalışıyoruz.
- Trabalhamos ambos para ti.
Çünkü dediğim gibi, ikimiz de sana çalışıyoruz.
- Como disse, ambos trabalhamos para ti.
- Ülkemiz için çalışıyoruz.
Nós trabalhamos para o nosso País...
Biz de bunu bulmaya çalışıyoruz.
Isso é o que estamos a tentar descobrir.
Mağara adamlarıyla çalışıyoruz. Aynen.
Estamos a trabalhar com homens das cavernas.
Bak, beraber yaşıyoruz okula beraber gittik ve şimdi beraber çalışıyoruz. Yine de hakkında o kadar çok şey bilmiyorum.
Ouve, vivemos juntas, fomos à escola juntas, e agora trabalhamos juntas, e ainda não sei realmente assim muito sobre ela.
Göze çarpmaya değil, hedef tahtası olmaya çalışıyoruz.
Não estamos a tentar ser subtis, Estamos a tentar ser alvos.
- Daha da önemlisi birlikte çalışıyoruz.
Mais importante ainda é que trabalhamos juntos.
Solunum yolunu açmaya çalışıyoruz.
- Queremos libertar a via aérea.
Bir kaç aydır sızmaya çalışıyoruz.
Estamos a tentar infiltrar-nos há meses.
Nereden bulduklarını anlamaya çalışıyoruz.
Estamos a tentar descobrir como é que conseguiram isso.
Evet, gelebileceğimi sanmıyorum çünkü bir dava üzerinde çalışıyoruz.
Não, só acho que não posso porque nós... porque temos um caso?
Bu hanımın bize acımasını sağlamaya çalışıyoruz.
Estamos a tentar mostrar a esta dama que merecemos a sua piedade.
20 yıldan fazladır beraber çalışıyoruz ve onca zamandır şu anki kadar bile sohbet etmemiştik.
Trabalhámos juntos mais de 20 anos, e não conversámos assim tanto durante todo esse tempo.
- Birlikte çalışıyoruz.
Trabalhamos juntas.
Santralde birlikte çalışıyoruz.
Não, ele trabalha comigo na central.
Owen'la ikimiz birbirimizi daha iyi tanımaya çalışıyoruz.
O Owen e eu estamos a conhecer-nos.
Ders çalışıyoruz burada.
Dando uma lida, né?
- Sohbet ediyorum. Sadece birlikte çalışıyoruz. Başka bir şey yok.
- Apenas seremos parceiras, nada mais.
Eski eşinizle bu iki kişi arasında bir bağlantı olup olmadığını öğrenmeye çalışıyoruz.
Queremos saber se há uma ligação entre o seu ex-marido e estes dois.
Dürüst olmak gerekirse aslanlara ne olduğunu çözmeye çalışıyoruz.
Para sermos honestos, estamos a tentar perceber o que é que aconteceu àqueles leões no outro dia.
Aynı insanlar için çalışıyoruz. Ama benim ismimi asla duymamışsınızdır.
Trabalhamos para as mesmas pessoas, mas, acho que nunca ouviu falar de mim.
Arkadaşımdan bir şey çıkarmaya çalışıyoruz.
Estamos a tentar tirar uma coisa ao meu amigo.
Şimdiden beraber çalışıyoruz.
Já estamos a trabalhar juntos.
Nerede olup bir sonraki hamlesinin ne olduğunu bulmaya çalışıyoruz.
Estamos a tentar descobrir onde é que está e o próximo passo dele.
Ona bir modellik işi ayarlamaya çalışıyoruz İşi var zaten!
Estamos tentando lhe arranjar um emprego de modelo.
Çalışıyoruz, ama bu tüm üçgen içindeki alanı taramak, Birkaç kilometre kare içinde olsa iyi olur.
Funciona, mas a triangulação só tem uma precisão de 2 quarteirões.
Çalışıyoruz. First Lady olarak bu ulusa hizmet etmek gerçekten bir onur ama dürüst olalım.
É uma honra ser a Primeira-Dama de um país.
Üzerinde çalışıyoruz.
Estamos a trabalhar nisso.
Çok heyecanlı olduğumuz bir iş hakkında çalışıyoruz.
Estivemos a trabalhar numa ideia e estamos muito entusiasmados.
- Çalışıyorduk, şimdi çalışmıyoruz.
Eu tinha. Já não tenho.
NYPD ile çalışıyoruz.
Somos da polícia.
NYPD ile çalışıyoruz.
Somos da NYPD.
Ders çalışmaya çalışıyoruz.
Estamos a tentar estudar.
Kapanmış davalara yeniden bakmayı daha önce yaptık. Şimdi de yetki sınırı alanlarını aşıp başkalarının cinayetlerini mi çalıyoruz?
Uma coisa é pedir para ver casos locais encerrados, mas estamos a quebrar jurisdições e a roubar homicídios a outras pessoas?
çalışıyorum 310
çalışma 18
çalışıyor 250
çalışmak 46
çalışıyorsun 24
çalış 161
çalıştım 51
çalışıyordum 70
çalışmıyor 158
çalıştı 29
çalışma 18
çalışıyor 250
çalışmak 46
çalışıyorsun 24
çalış 161
çalıştım 51
çalışıyordum 70
çalışmıyor 158
çalıştı 29
çalışıyor musun 55
çalışacağım 46
çalıştır 90
çalışkan 20
çalışmaya 17
çalışırım 44
çalışın 67
çalışmaya devam 20
çalışmıyorum 33
çalışıyor musunuz 18
çalışacağım 46
çalıştır 90
çalışkan 20
çalışmaya 17
çalışırım 44
çalışın 67
çalışmaya devam 20
çalışmıyorum 33
çalışıyor musunuz 18