Özel olarak tradutor Português
2,665 parallel translation
Özel olarak konuşabileceğimiz bir yer var mı?
Tens algum lugar reservado onde podemos conversar?
Özel olarak konuşmamıza gerek var mı dedektif Frost?
Quer falar em privado, detective Frost?
- Özel olarak konuşabilir miyiz lütfen?
Podemos conversar em particular, por favor?
Bu susturucuyu özel olarak Memmo Fierro için yaptım,.. ... altı yıl kadar önce.
Fiz este silenciador especial para o Memmo Fierro, há uns seis anos atrás.
Ayrıca her bir Şirin'in ihtiyacına göre özel olarak hazırlıyor.
E faz cada um para atender às necessidades de cada smurf.
- Sean. - Seninle özel olarak konuşabilir miyim?
- Posso falar contigo em particular?
DCI özel olarak bu olayla ilgilenmek istiyor.
O DCI quer os projectos especiais neste caso.
İleride bana söyleyeceğin bir şey olursa çeneni tutacak ve benimle özel olarak konuşacaksın.
No futuro, se tiveres alguma coisa a dizer-me, segura a língua, e fala comigo em particular.
Üst seviye işlerle özel olarak ilgilenen bir adam var. Daha önce bir kere onu gözlemiştik. Adı Carl Raines.
Há um tipo especialista em serviços profissionais, já o seguimos uma vez, chama-se Carl Raines.
Özel olarak konuşabileceğimiz bir yere gidelim.
Vamos conversar num local reservado.
Carrie'yle özel olarak konuşmam gerek.
Tenho de falar a sós com ela.
Gloria, Mitchell'la özel olarak konuşabilir miyim biraz?
Gloria, importas-te que eu fale com o Mitchell a sós por um minuto? Tudo bem.
Özel olarak konuşabilir miyiz lütfen?
Posso falar contigo em particular, por favor?
Ve sakın unutmayın baylar bayanlar... Noel arifesinde... Noel Baba'nın izlerini takip etmek için... özel olarak modifiye edilmiş doppler 12000 radarımızdan gözümüzü ayırmayacağız.
E não se esqueçam, meninos e meninas, de sintonizar na véspera de Natal, quando vamos ligar o nosso radar 12000 especialmente modificado para seguir o caminho de Pai Natal à medida que ele vier lá do Pólo Norte
Bu yüzden bu silahı bulmak için 10 devriyeyi özel olarak görevlendireceğiz.
Então, o que vamos fazer é destacar dez patrulhas para localizar essa arma.
Özel olarak görüşelim.
Vamos conversar a sós.
Affedersiniz, kılı kırk yarıyorum ama özel olarak aradığım bir şey var.
Desculpa, sei que pareço um obsessivo-compulsivo, neste momento, mas estou à procura de algo muito particular.
Özel olarak beni çağırmaya mı geldin?
- E veio convidar-me pessoalmente?
- Gibbs, özel olarak birtakım sedatifler ve benzodiyazepinler için toksin testi yaptım.
- Gibbs Fiz o relatório tóxico especifico para vários sedativos e benzodiazepinas
Hayır. Yani özel olarak siz değilsiniz.
Quer dizer, não você especificamente.
Öyle yazıyor, çünkü... Bunu sana özel olarak yaptırttım.
Porque o fiz especialmente para ti.
Özel olarak, evde.
Particularmente. Em casa.
Bunu özel olarak tartışalım.
Vamos discutir isso em particular.
Gabe, seninle bir dakika özel olarak konuşabilir miyiz?
Gabe, posso falar contigo um minuto em particular?
Sakinleşelim, düşüncelerimizi toparlayalım ve bunu özel olarak tartışalım.
Vamos parar para organizarmos as ideias, e discutimos isto em particular.
Bu sahte kimlikler her biriniz için özel olarak yaratıldı.
Estas identidades falsas foram criadas para cada um de vocês.
Ama sizi özel olarak istedi ve mirası konusunda bazı endişeleri olduğu anlaşılıyor.
Em conexão com seu último testamento.
Bizim için Ay'da özel olarak yaptılar.
Construíram-na especialmente para nós, na Lua.
Özel olarak 6 yıldır.
Em privado, há 6 anos. Fui polícia durante 20 anos.
Size özel olarak nasıl yardım edebilrim efendim?
- Como especificamente posso ajudá-lo?
Bunu özel olarak sipariş etmek zorunda kalmıştım.
Tive de o encomendar.
Özel olarak beğendiğiniz bir tarz var mı efendim? Brighton.
Tem preferência por algum estilo de camisa?
Ve mektubumda senin ismini özel olarak belirteceğim, ve açıkçası yazmakta gerçekten başarılıyım.
E vou mencionar especificamente o teu nome na carta, que, aparentemente, sou muito boa a escrever.
Özel olarak sadece sana mı gelmiş?
Veio especificamente para ti?
Özel olarak konuşabilir miyiz?
Importa-se que falemos em particular?
Her parça deneyler sırasında olası değiştirilme ihtimalini önlemek amacıyla özel olarak işaretlendi.
As peças foram marcadas para prevenir trocas durante os testes.
Ama özel olarak kimi affediyorsunuz?
Mas, especificamente, quem é que estás a perdoar?
Tuhaf geldiğini biliyorum ama birinin seninle kan bağı olması o kişiyi deneysel olarak daha özel yapar mı?
Sei que parece estranho, mas... Só porque alguém tem o seu sangue não o torna mais especial?
Çünkü size garanti ederim ki, özel sektöre dönmek isteyeceklerdir ve onları işe alabilirsiniz. Onları danışman olarak işe alın ve ve onunla tüm başarılı hikayelerinizi paylaşın. ... nasıl beraber çalıştığınızı....... hasta bilgilerini nasıl paylaştığınızı.
Contratem-nos como consultores, e compartilhem as histórias de sucesso, como trabalham juntos, como compartilham informações dos pacientes.
Özel koruması olarak, her zaman yanında olmalısınız.
Deve permanecer ao seu lado o tempo todo como o seu guarda costas pessoal.
İkincisi kontrol yolu olarak çekirdeği ve hayatı patentlemek, tohumları özel mal olarak ilan etmek, çiftçiler tarafından saklanan tohumlara suçmuş gibi davranmak, fikir hakkı hırsızıymış gibi.
O segundo era patentear sementes, patentear a vida como medida de controle, declarando sementes como sendo propriedade privada! Tratando o semear de sementes naturais como um crime cometido pelos fazendeiros, como um roubo!
Büyük kurumlar, kredilerini büyük bankalardan özel tarifeyle alırlar, bu da demektir ki, büyük bankaları kontrol edenler, para elitleri, esas olarak kurumları kontrol ediyorlar.
As grandes corporações pegam seus empréstimos com tafifas baixas dos grandes bancos. O que significa que aqueles que controlam os grandes bancos, e elite financeira, finalmente controla as corporações.
İlk olarak sizin bilmenizi istedim bu davaya olan özel ilginizden dolayı.
Quis que soubesse primeiro dado a sua relação com o caso.
Özel olarak.
Em privado.
Sonuç olarak, Volta'nın buluşuyla birlikte hayvanlarda elektriksel açıdan özel birşey yoktu.
Sob ponto de vista de Volta, parecia que Galvani estava errado não há nada de especial sobre a eletricidade nos animais
Özel olarak konuşabilir miyiz?
Podemos falar em privado?
Amerikan hükümetinin toplam borcu ile ülkenin tüm vatandaşlarının özel borçlarının toplamı 2007 yılında yaklaşık olarak 53 trilyon dolar idi.
A dívida total do governo americano mais dos seus cidadãos era de cerca de 53 triliões de dólares em 2007.
Tiffany Millon mübaşir kefili, suçlu avcısı ve lisanslı özel dedektif olarak çalışmalarına devam ediyor.
Tiffany Million continua a trabalhar como cobradora de fianças, caçadora de recompensas e detective privada.
Eğer Ay'daki Adam seni Muhafız olarak seçtiyse.. .. içinde özel bir şeyler olmalı.
Se o homem da lua te escolheu para seres um Guardião, deves ter algo muito especial dentro de ti.
Özel isimlere örnek olarak Sofya ve Bulgaristan kelimeleri gösterilebilir.
Substantivos próprios incluem palavras como Sofia e Bulgária.
Gerçekten mi? Peki, açıklayamayacağımız bir yerden özel konuk olarak bırakın size karınızı tanıştırayım.
Bem, como convidado especial a partir de um local não revelado vamos apresentá-lo à sua esposa.