Özel baskı tradutor Português
120 parallel translation
İNTİKAMCI TUTUKLANDI Özel Baskı
O VINGADOR PRESO
Özel Baskı!
Extra! Extra!
- Özel baskı!
Edição especial!
Özel baskı!
Edição especial!
Özel baskı!
Especial!
Özel baskı!
Extra! Leia o jornal!
Suçluluk Kompleksinin Labirenti adlı kitabın bu özel baskısı, 750 kopyayla sınırlıdır ve her biri bizzat yazar tarafından imzalanmıştır.
Este edição especial de "Labirinto do Complexo de Culpa" está limitada a 750 cópias, cada uma assinada pelo autor.
Özel baskı!
Extra!
Özel baskı!
Extra! Extra!
Özel baskı! Uzaylı hala firarda.
Homem do espaço continua à solta!
Özel baskı!
Notícias!
Ama özel baskıydı!
É a edição oficial!
Belki de öğretmenlere özel baskıdır.
Bem, talvez seja o manual de professor.
Gazetenin özel baskısı için yemekten önce ağzını aramaya çalışacağım.
Jody, quero fazer uma edição especial do jornal.
Özel baskı.
Edição especial.
Gazap Tanrısı Poultra özel baskımıza hoş geldiniz, merhabalar.
Olá e benvindo à nossa edição especial de Poultra : deus da ira..
Özel baskı!
Atenção!
Sana Cervantes'in özel baskısını getireceğim.
Posso trazer-te uma boa edição de Cervantes.
François Weyergans üzerine özel baskı için Aix'e gitmem gerek.
Eu vou a Aix para um especial sobre a François Weyergans.
Bizim özel baskı öğrencilerimizin, eğitimlerini tamamladığı düşünülürse, gelecek hafta diğer takımların eğitimine direkt olarak başlayabiliriz.
Agora que eles perceberam, as restantes equipas vão passar por isto para a semana.
"Ölümcül Kader" kitabının özel baskısı
A versão condensada do "Destino Manifesto".
Özel baskı!
Edição Extra Especial.
Gerçek bir "son dakika", "özel ek" "yeni baskı gerektiren" görev.
Um verdadeiro "parem impressão", "retirem a primeira pagina",... "preparem-se para refaze-la".
Bu öyle ilk baskı ve özel bir şey değil sadece bir kitap.
Não é uma primeira edição, é apenas um livro.
Acaba bu küçük düşürücü baskından sonra özel ekibinizi yeniden oluşturabilecek misiniz?
Pode recuperar a sua task force a partir deste humilhante ataque?
Özel baskı, Özel baskı!
Extra, extra.
Doğu inançlarında bir inanış. Modell'in sesindeki özel bir tını ve ritm,... insanların beyin kimyasını geçici bir süre baskı altına alıyor.
Talvez seja um aspecto mental de alguma arte marcial, uma supressão da química no cérebro causada por uma cadência na voz do Modell.
Ve özel ipek bir baskı kullanılmış.
E é uma edição limitada.
Özel ekiplerle baskın yapılır.
Usemos tropas especiais.
Özel kağıda baskı aldım.
A impressão foi feita em papel de colódio auto-tonalizante.
Bundan sonra duruşmalar kamu baskısından uzak, özel yapılacak.
De futuro, faremos as nossas indagacoes afastados do publico.
Neslimize engel olan bu baskıcı gruplar, avukat grupları ve özel ilgi gruplarının hiçbiri yoktu.
Näo havia grupos de pressäo, grupos de activistas grupos de interesses especiais a prejudicar a corrida.
- Dergi özel bir baskıyla duyurdu.
- O The Ledger numa edição especial.
Özel Polisler tanıklık etmesi için Prichard'a baskı yapıyorlardı ama etmedi.
A polícia municipal quer obrigar o Prichard a testemunhar, ele não quer.
Özel Polislerin ona baskı yağtığını biliyoruz para topluyordu ve hazırlanıyordu.
Sabemos que a polícia estava a pressioná-lo, ele estava a transferir dinheiro e a preparar-se.
Özel Tim'de bazen öyle bir an gelir ki sokak baskınında biraz yasadışı davranman gerekebilir.
Pode haver alturas na SWAT em que as coisas sejam um tanto arrevesadas. Entendes?
Sinir-baskının öğretilmesi... oldukça özel bir davranıştır. ve onun da oldukça özel bir kaybı var.
O ensino de neuropressão é um ato bastante íntimo.
Özel olaylar, örneğin mezuniyet balosu....... ortamın baskısıyla gençlerin bekaretini kaybetmesi........ ve hem de cinsel birleşmede korunmadan.
Eventos especiais, como o baile de formatura exercem grande pressão nos jovens, para perderem a sua virgindade e farão sexo sem protecção.
Özel olaylar, örneğin mezuniyet balosu....... ortamın baskısıyla gençlerin bekaretini kaybetmesi........ ve hem de cinsel birleşmede korunmadan.
Eventos especiais como o baile de formatura são um pretexto para pressionar os jovens....... a perder a sua virgindade e fazer sexo sem proteção.
Özel timin baskısı sayesinde hırsızlar yerinden oynatıldı.
Estão a recolher corpos de suspeitos e de agentes feridos.
Timini alım baskınlarıyla sınırladım. Çünkü emniyet müdürü şehirdeki özel birimleri değerlendiriyordu.
Quando reduzi a competência da tua equipa a rusgas, foi porque o chefe estava a avaliar todas as forças especiais,
Özel okulda okumak, gelecekte en iyi üniversiteleri düşünmek, çok büyük bir baskı.
A escola privada, a Ivy League no futuro, é muita pressão.
- Evet. - En sevdiğim malzeme çelik ve bu parça bu özel parça sözde olmayan post modern baskılara karşı direnmenin nafile olduğunu betimliyor.
Sim, e meu material favorito é o aço e esta peça, em específico, ilustra a luta fútil contra os límites sociais pós-modernos.
Özel karışımlardan yapılmış bir ilaç,... bunun yanında beslenme desteği de alarak isteklerimizi baskılıyoruz.
É uma mistura especial de medicamentos e suplementos nutricionais concebido para suprimir o desejo.
Özel Paskalya baskısı.
Edição especial de Páscoa!
Üzerindeki bunca baskıya rağmen onu bu kasabada tutan herneyse çok özel olmalı.
Com todo este calor, o que o mantém naquela cidade deve ser especialmente grotesco.
Ne zaman biraz yumuşasam, ne zaman onu kurtarmaya meyillensem, birisi özel olarak onu yok etmem için baskı yaptı.
Quando minha determinação enfraquecia, quando estava inclinado a salvá-lo... uma certa pessoa a me encorajaria privativamente para sua destruição.
Özel sektörde gerekli görülen ürün teslim etmenin getirdiği baskıdan bahsediyordum.
Estava simplesmente a referir-me à pressão para entregar resultados, que o sector privado parece necessitar.
Jack, özel bir tesise, elimde kanıt olmadan baskın yapamam.
Não posso atacar um complexo particular sem provas de que a arma existe.
Jack, özel bir tesise, elimde kanıt olmadan baskın yapamam. Salgın Kontrol ekipleri nerede?
Jack, não posso interceptá-los sem ter provas da existência da arma.
Özel birliğin 9. bölgede yaptığı baskınlarda...
Uma força especial de intervenção efectuou incursões no Distrito 9.