English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ Ş ] / Şuraya bir bak

Şuraya bir bak tradutor Português

293 parallel translation
Şuraya bir bak ve bir saniye beni rahat bırak.
Olha para a vista e poupa-me um bocado.
Biz bu seyahatte herkesi kullanıyoruz, Bay Benson, şuraya bir bakın.
- Utilizamos todo a gente.
Şuraya bir bakın hele.
Vejam só.
Şuraya bir bakın.
Olhe aqui.
Şuraya bir bak Edna!
Olha para isto, Edna!
Şuraya bir bak.
Olha para isto. Olha para isto.
Şuraya bir bakın beyler.
Observem, cavalheiros.
Şuraya bir bakın.
Olhe...
Şuraya bir bak.
Olha para aqui.
Şuraya bir bakın, Bay Mclntosh!
Escuta, Sr. Mclntosh!
Şuraya bir bak, bütün şehri kontrol ediyorlar.
Olha, controlam toda a cidade.
Şuraya bir bak.
Olha para estes buracos.
Hey, şuraya bir bak istersen!
Ei, dá só uma olhada!
Şuraya bir bak.
- Tenta ali. Por Deus...
Şimdi şuraya bir bak.
Olha para ela agora.
Şuraya bir bakın. Sabah bir gazetede okuduğuma göre...
Eu leio num jornal local...
Şuraya bir bak.
Olha para esta casa...
Şimdi, şuraya bir bak Lem dışında tanıdığın biri..
Agora olhe para isto e diga-me se reconhecer alguém, para além do Lem.
Şuraya bir bak.
Olha para ali.
Tatlım şuraya bir bak! Ne kadar güzel değil mi!
Querida, olha para este sítio!
Şuraya bir bak Bir şatom var manzarası iyi, güzel kızları var.
Olha para o que tenho. Tenho um castelo vista, ar limpo, uma mulher linda.
- Dur, H.I. Şuraya bir bak.
- Espera lá.
Şuraya bir bakın.
Veja isto.
Şuraya bir bakın! Bir sigorta paketinde hem kısa vade hem de uzun vade paketi var.
Olhem aqui, um pacote contendo apólices de vida a curto e longo prazo... num portfólio de seguros globais.
- Bire bir yok, Şuraya bir bakın...
- Procurem na lista.
Şuraya bir bakın.
Agora olhem ali.
Şuraya bir bak, Jake.
Olha para ali, Jake.
Şuraya bir bakın!
Olhem para este lugar.
Şuraya bir bak.
- O quê? Olhe para isto.
- Evimiz ikimize kaldı.. - Şuraya bir bak..
Temos a casa só para nós.
Şuraya bir bak bakalım.
Dá uma vista de olhos ali.
Şuraya bir bakın.
Olhem para isto.
Şuraya bir bak, Obelix!
Anda depressa ver isto, Obélix.
Sonra on beş santim filan yukarı çek. Böylece balık şöyle bir bakar ve, " Şuraya bak.
Depois sobe uns 15 cm, talvez, para que ele olhe para o peixe e diga :
- Şuraya bakın bir kere!
- Veja só!
Bir dakika! Başını kaldır! Şuraya bak.
Um instante, um instante apenas.
Şuraya bakın, bir ışık.
- Olha, uma luz.
Şuraya bir bak!
Olha para isto!
Bak, şuraya bak. Orada, yerde bir işaret var.
Dirige-te para a marca no chão.
Bilmiyorum, ama şimdi farkettiğim bir şeyi belirteyim... şuraya bakın.
Eu não sei, mas deixa-me dizer-te que encontrei... Olhem bem para aqui.
Hey, şuraya bakın. Artık gerçek bir tasması da var.
Até tem uma coleira toda catita.
Bir de şuraya bakın.
Veja aqui.
Şuraya bir bak.
Olhem para este lugar.
Hadi bir bakalım şuraya. Sen gidip bak!
- Vamos ver lá dentro.
Şuraya gidip bir barınak olup olmadığına bakın.
Veja se nos podemos abrigar em qualquer lado.
Şuraya bak. Görünüşe göre birileri harika bir beyaz çocuğu çöpe atmış.
Parece que alguém deitou fora um rapaz branco em boas condições.
Buraya bakıyorum, aynı, şuraya bakıyorum, muzip bir güzellik görüyorum.
Aqui, é o mesmo, aqui, vejo-a com uma beleza maliciosa.
- Şuraya bir bak..
A casa é só para nós.
Bak, susturucuyu çok kullandığın zaman şuraya bir bez parçası koymalısın çünkü çok ısınır ve iç tarafı yanabilir.
Repara que ao usares o silenciador algumas vezes... tens de pôr um pedaço de tecido aqui... porque pode aquecer muito e queimar-se por dentro.
Şuraya bakın. Bizim okul bu kadar güzel olsaydı haftada bir günden fazla giderdim.
Se a escola fosse assim bonita, ia lá mais que uma vez por semana.
Şuraya bak, babasını öldürüp annesiyle yatan ketum bir çocuk var burada.
vede, eis alguém que matou seu pai e dormiu com sua mãe.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]