Belki öyle tradutor Russo
1,158 parallel translation
Ama bu benim tercihim değil mi? Belki öyle.
- Разве это не мне решать?
Belki öyle ama bak, görüyorsun ki bunu biliyorum çünkü bütün hatunlarına bunu anlatıyor.
Но я знаю об этом, поскольку он повторяет эту историю всем своим подружкам.
- Evet, belki öyle.
- Да, может быть
Belki öyle ama ben onları iyleştiremem.
Может и так, но я не могу их вылечить.
Belki öyle olsan bile... bize sandığından bile çok benzediğinin farkındasın.
Возможно, если бы знал, ты бы понял, что мы гораздо более похожи, чем тебе кажется.
Belki öyle.
Может и так.
- Belki öyle.
- Возможно.
Yada belki öyle olmak istiyorsun.
Или, может быть, только хочет им стать.
Belki öyle oldu demelisiniz çünkü Londra tarzı kulağa çok hoş geliyor.
Лучше, ты бы сказала, что всё так, потому что "лондонский стиль" звучит неплохо.
Belki öyle, ama kaynaklarıma göre tüm dünyadışı ekipler güvenle eve dönmüşler.
Может и нет, но мои источники сообщили мне, что все наши группы успешно вернулись домой.
Belki öyle, ama yaşadığınız işlem bize yanıtları verebilir.
Может быть и так, но изучения того, через что вы прошли, могут дать нам ответы на наши вопросы.
Yani, belki öyle.
Ну, может и так.
- Belki öyle, belki de değil.
Может быть, а может, и нет.
Belki öyle çılgınlar gibi değil ama...
Может не так, чтобы сносило крышу и так далее, но так ли это важно?
Belki öyle belki de değil.
Мне пришлось тебя победить.
Belki öyle ama modeli çizmelisin.
- Да, может быть... Но перед тобой модель.
Belki de öyle. Belki.
Да, возможно.
Belki de seks düşkünleri, ayyaşlar, okul çocuğu tipliler sana öyle geliyor ki bana da aynısı oluyor.
Ага... Если ты влюбляешься в озабоченных рыгающих после пива засранцев, как это делаю я.
Peki ala, belki de öyle- - hormonlar, endorfinler, davranışlarımızı değiştiren, kimyasal değişiklikler, fiziksel rahatsızlıklar, ama hangi açıdan bakarsanız bakın, bu şeyin adı gene de aşk.
Что ж, возможно, это феромоны, эндорфины, химические реакции в крови, меняющие наше поведение, физический дискомфорт, но как ни посмотри, все это любовь.
"Belki değildir öyle kötü."
- Может бьыть, не такой он и плохой.
Belki farketmedin, Ray de öyle.
И если ты еще не поняла, Рэй тоже.
Öyle mi? Belki de çıkarmanın zamanı gelmiştir.
Может, пора снимать её?
Ya da bir süredir öyle. Belki bu yüzden öylesin.
Наверное, у меня как раз это время прошло...
- Belki öyle.
- Наверное, ты права...
Bilmiyorum, belki de öyle.
Может быть.
Nick'in fikrini reddederlerse öyle olmayacağına eminim.. - Oh, evet. - Belki eski moda diye olarak düşünebilirler..
Если им не понравится идея, если им покажется это старомодным или не элегантным, я придумаю что-нибудь в стиле Интернет-компаний... или что-то, вроде виртуального аэропорта... или...
Belki kızlardan hoşlanmıyordur? Öyle mi?
Может, он вообще не по девочкам.
Belki de reddedilmeye öyle alışmıştı ki bunun işe yarayacağı fikrine kapalıydı.
Может быть, она привыкла быть отвергнутой потому что больше не верила, что из этого что-то получится.
Angel, belki de o korkunç suçları sadece rüyalarında işliyorsundur. Öyle olsa bile, gece işlerin için seni böyle bağlamak istemem.
Даже если ты совершаешь те ужасные преступления только в своих снах я не хочу быть поблизости во время твоих ночных похождений.
Belki dedim, olursa yani içimizden öyle gelirse, olur diye düşündüm. Önemi yok zaten.
Я думала, что, если это и случится, то случится естественно и правильно, тогда может быть.
Belki onun öyle biri olmasını istediğini düşünüyordur.
Может, он думает, что ты хочешь видеть его таким.
- Belki. - Ama Abby öyle biri değildir.
Возможно, но Эбби не из таких адвокатов.
Belki de kadın her gün eve iş getirmese o da öyle olmayacaktı.
Может быть, он не был бы если бы она не приносила офис домой каждую ночь.
- Belki de öyle değildir.
- Может, ему этого не надо.
Belki öyle.
- Может быть.
Ya da belki de öyle.
Или, возможно, девчонка.
Öyle romantik biriyim ki, belki de kendimle evlenmeliyim.
Иногда так хочется романтики, что я готов жениться.
Belki de bazılarınız yeteneklerinizden son derece eminsiniz. Öyle ki, derse dikkat etmeyecek kadar özgüven sahibisiniz.
Ну, а кто-то из вас пришёл в Хогвартс с познаниями столь обширными, что позволяют не обращать на меня внимания.
Belki takılırız diye düşünmüştüm ya da öyle bir şey, tamam boş ver.
Я думал, может, смогу типа у тебя зависнуть. Было бы что надо.
Belki. Ama bu anneni geri getirmeyecek, öyle değil mi?
Может, и убьете, но это не вернет вашу маму.
Sen öyle kokmuyorsun. Belki yardım edersin dedim.
Ты не воняешь так что я подумал, что ты можешь помочь мне.
Belki öyle daha rahat olursun diye söyledim.
Просто я хочу, чтобы тебе было удобно.
Belki de sadece bu işin peşini bırakman için öyle demiştir.
Может, они просто хотели от вас отделаться.
Belki, öyle bir adam olsaydı...
Если и есть на свете человек...
Öyle mi? Belki benimle ilgili kararını çoktan vermiş birine kendimi açıklama ihtiyacı duymuyorumdur.
Ну тогда, может, я не собираюсь тратить свое время на того, кто уже все решил за меня.
Öyle yapmışlar ki onlarsız yaşamamız imkansız. Belki de sonsuza kadar.
Они видят то, что мы не можем жить без них и что так может быть всегда.
Ajan Mulder'ın burada kişisel bağlantısı var mıydı? Belki raporunda öyle biri vardır.
Агент Малдер поддерживал личную связь здесь что-то что могло быть не отражено в рапорте?
Öylesinizdir belki belki de öyle değilsiniz.
Может быть, так а может быть, и нет.
Belki de öyle hissediyorumdur.
А может, даже ощущается.
Belki de koordinat ya da öyle bir şeydir, ama dört boyutludur.
Может быть, это какие-то координаты. Но в четырехмерном пространстве. Может...
Öyle görünüyor, sanırım. Belki de olanları bizden önce hissettiler.
А где теперь все ваши лошади?
belki öyledir 51
belki öyleyim 16
öyle mi 14811
oyle mi 19
öyle değil mi 4374
öyle degil mi 23
öyle 4799
öyleyse 1938
öyleydi 571
öylesine 89
belki öyleyim 16
öyle mi 14811
oyle mi 19
öyle değil mi 4374
öyle degil mi 23
öyle 4799
öyleyse 1938
öyleydi 571
öylesine 89
öylemi 130
öyleyim 490
öyle olsun 692
öyleymiş 51
öylesin 305
öyle mi dersin 362
öyle bir şey değil 75
öyleyiz 77
öyledir 296
öyle işte 113
öyleyim 490
öyle olsun 692
öyleymiş 51
öylesin 305
öyle mi dersin 362
öyle bir şey değil 75
öyleyiz 77
öyledir 296
öyle işte 113
öyle bir şey yok 92
öyle oldu 102
öyle mi diyorsun 87
öyle demek istemedim 274
öyle ya da böyle 119
öyle misin 81
öyle ki 92
öylece 26
öyle deme 154
öyle görünüyor 500
öyle oldu 102
öyle mi diyorsun 87
öyle demek istemedim 274
öyle ya da böyle 119
öyle misin 81
öyle ki 92
öylece 26
öyle deme 154
öyle görünüyor 500