Buradan tradutor Russo
40,708 parallel translation
Herkesi serbest bırakın ve buradan derhâl gidin.
Вы отпустите всех и немедленно уберётесь. Уходите, или она умрёт.
Ben onu alırken sen aptal şeyi tut..... ve buradan siktir olup gidelim.
Просто забирай эту херню, я заберу Саммер, и уёбываем отсюда.
Bayım, lütfen buradan çıkın yoksa ölürsünüz.
Мистер, убирайтесь, а то умрёте!
Buradan ne kadar çabuk çıkarsam, o kadar çabuk besleneceğin bokları sıçmaya geri dönerim.
Чем скорее я отсюда выберусь, тем быстрее продолжу накладывать огромные кучи, на которых ты будешь прокармливаться.
Buradan sadece birimiz sağ çıkabilir ve ben hiç ölmedim.
Один из нас должен умереть, а я ещё никогда не умирал!
Beni buradan aramamalısın.
Вы не должны звонить мне сюда.
Bir gün önde gidip, buradan uzaklaşmasını sağlar, girmesini engelleyecek kadar sağlam dost bir limana sığınırım.
Я уведу его отсюда на целый день, найду убежище в дружественном порту, который может дать ему отпор, а у вас
- İkaz etmek durumundayım. Senle valinin şu anda buradan gitmenize karşıyım.
- Я очень не советую вам с губернатором покидать нас в такой момент.
Adamları geri çek ve peşimden buradan uzaklaş yoksa gelen milislere direniş gösteren herkes sorumlu tutulur- -
- Отзови людей и уходи вместе со мной, потому что любой, кто окажет сопротивление сейчас, будет нести ответственность за...
Buradan çok uzak bir yer bulup seni oraya bırakana kadar benim gözetimimde kalacaksın.
Вы останетесь здесь под охраной, пока я не найду места, куда вас можно переправить.
Beni buradan çıkarma hakkına sahip olduğunu sanmıyorum.
- Ты не имеешь права выгонять меня отсюда.
Buradan yakayı nasıl kurtaracağımızı çok merak ediyorum.
А я вот думаю, как же нам из этого выпутаться.
Hem bugün buradan gitmiş olacağız.
Плюс, сегодня нас здесь не будет.
Bir saat önce buradan çıkmam lazımdı,
Я должны была выйти отсюда час назад.
Buradan geçen iki kişi muhtemelen yardım etmek için durmuş. Sonra de ne büyük felaket olduğunu anlamışlar.
Проезжающая парочка, наверное, остановилась, по-христиански, а потом осознала из-за чего перевернулся автобус.
Şimdi, onu buradan çıkart.
А теперь, отпустите его домой.
Eviniz buradan arabayla 1 saat uzaklıkta.
Ваш дом в часе езды отсюда.
Hadi gidelim buradan.
Идем отсюда.
Buradan çıkana kadar 40 yaşına gelebilirim!
Да мне сорокет стукнет, пока я отсюда выйду!
- Biri beni buradan çıkarsın!
— Кто-нибудь! Уведите меня!
Eğer kendimi ifade edemiyorsam ve o da yalan söylüyorsa buradan nasıl çıkmam bekleniyor?
Тогда, если я не могу дать показания, а он лжёт, как я смогу отсюда выбраться?
Lütfen söyleyin, buradan dışarı nasıl çıkmam bekleniyor?
Нет, вы мне скажите, как мне отсюда выбраться?
Bugün buradan bir kaç blok ötedeki bir bakkalda nöbet geçirdi.
Послушай, у него был сегодня приступ в гастрономе в паре кварталов отсюда.
Buradan çıkana kadar kırk yaşına gelebilirim!
Да мне сорокет стукнет, пока я отсюда выйду!
Sizi buradan duyamıyoruz.
Нам вас не слышно.
Buradan efendim.
Сюда, мэм.
Defol git buradan.
Пошла нахер.
Onu buradan götürün.
Убери её отсюда!
Ben Quinn'i buradan çıkardığımda.
Когда я выведу Куинна отсюда.
Götürün onu buradan.
Вывести его.
Ofisim buradan 10 dakika uzakta.
Моё управление находится в 10 минутах отсюда.
O yıl boyunca, buradan buraya metamfetamin içip mastürbasyon yaptım.
В тот год, от сих до сих, я курил мет и занимался мастурбацией.
Buradan geçip, merdivenden ineceksiniz.
Сюда, дальше вниз.
Yeter ki beni buradan çıkar.
Лишь выпусти меня отсюда.
Buradan çıkıp gidelim.
Уёбываем отсюда.
- Hemen yanda, buradan.
Сразу по соседству, сюда.
Sabah buradan gidenler.
Там, куда поехали эти ребята.
Hadi buradan gidelim.
Убираемся отсюда.
ve buradan anlaşıIıyor ki son anlarında onu izlediniz mi?
То есть вы случайно не спали и смотрели на него в момент его исчезновения?
Ayın 14'ünde buradan başka kişilerin ayrılacağını söylüyor.
Она говорит, что 14-го будет новое отбытие.
Gerçek olan John, ve fikri de buradan almış.
Джон существует, и идея к нему пришла отсюда.
Buradan kendime mail attım.
Мне прислали почту.
- Şöyle ki, Chris buradan... biraz uzak cemaat...
Похоже, Крис живёт... в общине в нескольких...
Buradan 20 kilometre uzakta... Kevin adında bir polis şefi var.
Всего в двадцати километрах отсюда... начальник полиции по имени Кевин.
Buradan halledebilirim.
Я могу его отключить отсюда.
Melbourne feribotu için biletleri buradan mı alıyorum?
Здесь можно взять билеты на паром до Мельбурна?
Çünkü Matt beni buradan bir mil uzaklıktaki anne ve babamın yanına eski Jamison arazisine gömmek istiyor.
Мэтт захочет похоронить меня рядом с родителями на нашем старом участке.
Yine de buradan kendimiz için bir şeyler elde edebiliriz. Bana yardım edersen eğer.
Но возможно, мы ещё можем кое-что спасти, если ты поможешь.
Zulayı alırsam ve hisardaki herkesin güven içinde buradan ayrılması sağlanırsa Nasssau sizindir.
Я получу сундук и гарантии, что всем, кто в форте, дадут покинуть остров, вы получите Нассау.
Buradan gitmek istiyorum.
Я хочу убраться отсюда.
Çıkar beni buradan.
Уходим отсюда.
buradan gitmek istiyorum 41
buradan git 21
buradan gidiyorum 95
buradan defol 18
buradan gideceğiz 20
buradan gidiyoruz 79
buradan çıkmak istiyorum 29
buradan gidelim 164
buradan gitmeliyim 39
buradan gitmelisin 25
buradan git 21
buradan gidiyorum 95
buradan defol 18
buradan gideceğiz 20
buradan gidiyoruz 79
buradan çıkmak istiyorum 29
buradan gidelim 164
buradan gitmeliyim 39
buradan gitmelisin 25