English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Russo / [ D ] / Durumu kötü

Durumu kötü tradutor Russo

465 parallel translation
- Durumu kötü.
- Всё кончено.
Durumu kötü. Fazla uzaklaşmış olamaz.
Он сильно избит и не мог уйти далеко.
Durumu kötü...
Он сегодня не в духе.
Durumu kötü, değil mi?
Он серьезно ранен, да?
Durumu kötü.
Да... Печальное состояние.
Durumu kötü değil.
Ситуация в общем неплохая.
- Durumu kötü olmalı.
- Как она там?
- Durumu kötü mü?
- Он в таком унынии?
Siz böyle kötü şeyler düşündükçe, onun da durumu kötüleşir.
От ваших мук он мучится сильнее. Вас богом заклинаю - успокойтесь
- Bak kaplanın durumu kötü. Kaplan mı?
Слушай, забудь про тигра!
- Durumu kötü mü?
— У него серьёзное ранение?
Durumu kötü.
Сильное ранение.
Kızın fiziksel durumu çok kötü ama eminim ki büyük mutluluğu bunu atlatmasına yardımcı olacak. "
Девушка в плохом психологическом состоянии,... но я уверен, её великое счастье поддержит её в этом.
Eğer annenin durumu ciddi ise, en kötü olasılığı dikkate almak zorundayım.
Раз состояние матери настолько тяжёлое, приходится предполагать худшее.
- Durumu o kadar kötü mü?
– Так плохо дело?
Ölmeden önce bir yuva kurduğumu görmek... Durumu kötü mü?
Серьёзно?
Zavallım! Durumu çok kötü.
Нет, вы только посмотрите!
Size söylüyorum doktor, durumu kötü.
Но говорю вам, доктор, он очень плох.
Durumu kötü.
Он плох, сэр.
Babanın durumu çok daha kötü.
Вашему отцу стало хуже. У нас больше нет выбора.
Spor arabayı kullanan çocuğun durumu kötü.
Ты этим больше не будешь заниматься.
Durumu baya kötü.
Ему плохо. - Он будет продолжать?
Çok uzaklardan gelerek ulusumuzu ziyaret eden genç bir adamı çağırıyorum. Bu kötü durumu sadece bizim yaşamadığımızı bir zamanlar tıpkı bizimkine benzeyen ve şimdi bizimkinin de aynı kaderi paylaşmak üzere olduğuna inandığım gibi aniden sona eren başka bir dünyadan bahsedecek.
ха йакесы сто едяамо ауто, емам еписйептг тоу ехмоус лас, емам меаяо амтяа, поу еяветаи апо лайяиа, циа ма лас пеи оти дем бяисйоласте ломо елеис се дусйокг хесг, йаи оти йапоте упгяве йаи йапоиос аккос йослос,
Z enci mahkumların durumu Daha da kötü 3. 5. 0. 0.
Заключены в лагерь. Это маленькая грязная война... Три, пять, ноль, ноль.
Durumu çok kötü ve yemek rezervasyonumuz var!
У нас по расписанию ланч.
Bu da her yerdeki delikleri ve bulunduğu kötü durumu açıklıyor.
Поэтому он весь изрыт ямами, такие "раскопки" наносят большой вред.
Durumu çok kötü.
Она в плохой форме, Сэм.
- Durumu kötü ha?
Он - жалок, да?
Durumu kötü mü?
Она плохо себя чувствует?
Bebeklerin durumu çok kötü. Yardım gerekiyor beni duyuyor musunuz?
Ситуация с детьми критическая, нужна помощь, вы меня слышите?
- Kısmen. Sonra aklıma eseni yaptım ve durumu daha kötü ettim.
Потом я поддалась импульсу и всё только усугубила.
- Durumu kötü.
- Он сдается.
Onun durumu çok daha kötü.
С ним не соскучишься.
Durumu kötü!
Прошу Вас, мадемуазель.
Fransa göstericilere ateş ederek durumu daha da kötü hale getirdi.
Франция усугубила положение дел, расстреляв демонстрантов
Komadan çıktı ama durumu çok daha kötü.
Он вышел из комы, но его состояние сильно ухудшилось.
Dax'in durumu iyi... ama Bajoranlar çok daha kötü etkilenmişler.
Дакс более-менее в порядке, а вот баджорцы пострадали намного серьезнее.
Boktan bir durumu koruyorum. Kötü adamları bekliyorum.
Потому что я так устал Я постоянно бегаю за какими то ублюдками
Elimizden geleni yapıyoruz ama durumu oldukça kötü.
Мы делаем все, что в наших силах, но он сильно болен.
Senin yerinde başka biri olsa aşırı tepkiden çılgına dönüp durumu daha kötü hale sokabilirdi.
Другие в твоей ситуации вышли бы из себя, и только бы все ухудшили.
- evet... - evet... eger bisey degismezse, anne ve bebek ciddi tehlikede. böyle giderse dogumdan sonra durumu ne kadar kötü olur biliyormusunuz?
йСОХРЕ ФЕКЕГНЯНДЕПФЮЫХЕ ДНАЮБЙХ. нМЮ ЯЕИВЮЯ ЯРПЮДЮЕР НР ЯХКЭМНИ ЮМЕЛХХ.
Bu sadece durumu daha kötü hale getirir.
Что только делает его хуже.
Durumu en kötü olan o.
Его состояние намного хуже, чем у остальных.
- Durumu kötü mü?
- Разве это плохо?
Dedektif durumu sandığımızdan daha kötü.
Инспектор, он очень взволнован.
Senin onunla yatmak istemeyişin durumu daha da kötü hale getiriyor.
Вы же не спите с ней, а из-за этого все еще только хуже.
- Durumu epey kötü Oats.
Он плох, Оутс.
Ama bir kişiye bile yardım edebilirsem... onu kurtarabilirsem... kötü bir durumu düzeltirsem... o zaman mutlu oluyorum.
И если я хоть раз кому-то помог, вытащил из беды, наставил на путь... Тогда я счастлив.
Evin durumu o kadar kötü değil.
Тут не так уж плохо.
Durumu ne kadar kötü?
- Это интересно, но на самом деле не очень полезно.
Durumu bizden daha kötü değil.
Не хуже нас. Он погружен в действие без теории.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]