Hala inanamıyorum tradutor Russo
442 parallel translation
Kralik, hala inanamıyorum.
Кралик, я не могу в это поверить.
Ben hala inanamıyorum.
Я до сих пор не могу в это поверить.
- Bekle biraz, Cassidy. Hala inanamıyorum... Garip birşeyler olmalı.Ben, ben....
- Спокойно, Кэссиди, я еще не могу поверит, это какая-то загадка, я не могу.
Pongo ve Perdy'nin kaçtığına hala inanamıyorum.
Но я никак не могу поверить... что Понго и Перди от нас убежали.
Hala inanamıyorum..... yarın bu saatlerde..
Мне все не верится, в это же время завтра,
Buna hala inanamıyorum!
Я все еще не могу в это поверить.
- Görüyorum ama hala inanamıyorum!
- Я вижу и не верю своим глазам. - Пятьдесят баксов, Пат.
Beverly Hills'de olduğuma hala inanamıyorum.
Я не могу поверить что это Беверли Хилс.
Onun öldüğüne hala inanamıyorum.
Не могу поверить, что его нет.
Buna hala inanamıyorum.
До сих пор не верю.
Buna hala inanamıyorum.
начинается непонятное.
Hala inanamıyorum.
Я никак не могу поверить.
Onun o mucizevi kaçışına hala inanamıyorum.
Я до сих пор сбит с толку его чудесным спасением.
Dünyada uygun bir kase bulamadığıma hala inanamıyorum.
До сих пор не верю, что не смог найти приличной порции на Земле.
Hala inanamıyorum. Bana bunu nasıl yaparsın?
Ударила молния, и свет померк!
Hala inanamıyorum!
Просто не могу поверить!
Bir kör buluşmaya gideceğine hala inanamıyorum.
я всЄ ещЄ не могу поверить, что ты идЄшь на свидание вслепую.
- Buna hala inanamıyorum.
- Знаете, поверить не могу.
Senin yukarıda benim ise burada olmama hala inanamıyorum! ve sen iç çamaşırlarınla, bu kadarı da fazla!
Поверить не могу, что я тут, внизу, а вы там, наверху.
Kulağını deldirdiğine hala inanamıyorum!
До сих пор не могу поверить, что у тебя серьга в ухе!
Yıkacaklarına hala inanamıyorum.
Поверить не могу, что они сносят его.
Hala inanamıyorum.
Как печально.
Ve Cora'nın öldüğüne de hala inanamıyorum, Billy.
До сих пор не могу поверить, что Кора мертва, Билли.
Hala burada, güvende olduğuna, uzaklara gitmediğine inanamıyorum.
Я все еще не могу поверить, что ты здесь, ты в безопасности... и тебя не могут выслать.
Sana inanıyorum. Asıl hala sana nasıl inandığıma inanamıyorum.
Но я верю, что это действительно то, чему я не верю.
Hala o sebzelerin boyutlarına inanamıyorum.
Я все еще не могу поверить в их размер.
Hala burada gerçekleşmiş olmasına inanamıyorum.
Мне всё-таки трудно поверить, что такое могло произойти здесь.
Hala üzgün olduğuna inanamıyorum.
Не могу поверить, что ты все еще злишься.
Hala inanamıyorum, daha yeni akıl hastanesinden çıktı.
Какая же она умная!
Hala yaşadığına inanamıyorum.
Как же ты выжил?
Bu pencerenin hala bozuk olduğuna inanamıyorum.
Неужели это окно так и не починили?
Hala casusluk yapıldığına inanamıyorum.
Думала, шпионов давно уже нет.
Onu hala birinin öldürmediğine inanamıyorum.
Не могу поверить, что её кто-нибудь не убил до сих пор.
bu kadar sorumsuz ve bencil olduğuna inanamıyorum balığa her zaman gidebilirsin ancak buraya evliliğimizi kurtarmak için geldik ben konuşurken sen hala balık tutmayı düşünüyorsun.
Не могу поверить твоему эгоизму. Ты можешь пойти на рыбалку в любое время. Мы тут, чтобы спасти наш брак.
Hala uyuduğuna inanamıyorum.
Не могу поверить, что ты еще спишь.
Senin hala popüler olmadığına inanamıyorum.
- Что? Просто не верится, что вы уже не популярны.
Seni hala öpmediğine inanamıyorum.
Фиби, я не могу поверить что он все еще тебя не поцеловал.
Hala Michael'ın Kramer'i şikayet ettiğine inanamıyorum.
Зачем тебе есть их так много?
Hala devam ettiğine inanamıyorum.
Не могу поверить, что ты это все еще делаешь.
Hala sizi halka gösteriye sokmalarına inanamıyorum.
Я вижу, что ты ещё проводишь публичные выступления.
Sana inanamıyorum, hala kıza işsiz olduğunu söylemedin mi?
Не верю своим ушам. Ты до сих пор не сказал ей, что она уволена?
İnanamıyorum. Hala olacağım.
Не верится, что я буду теткой!
Böylesine güzel bir kadının hala boşta olmasına inanamıyorum.
Она сказала "да". Не могу поверить в свою удачу она всё ещё была свободна, такая красивая женщина.
Onu komiserliğe terfi ettirdiklerine bile inanamıyorum ben hala!
Зато я могу поверить, что она теперь лейтенант!
Hala tıraş bile olmadan, güzel cici bici giysiler giymeden böyle bomboş bir odada nasıl da ölüme gittiğime inanamıyorum.
Я просто не могу поверить, что умру в этой пустой комнате Небритый, одетый в мятую несвежую рубашку...
Hala yukarda olduğuna inanamıyorum.
Не могу поверить, что она ещё там.
Hala bunu yaptığıma inanamıyorum.
Сам до сих пор не верю, что я это сделал.
Hala nişanlandığına inanamıyorum.
До сих пор не могу поверить, что ты помолвлен.
İnanamıyorum, hala aramamış.
Он до сих пор не звонил.
Hala durduğuna inanamıyorum.
Невероятно, результат остался непревзойдённым.
Buna inanamıyorum. Yokoluşun eşiğindeyiz ve Tanrı nerede hala belli değil.
ак мы обманулись. ћир гибнет, а ¬ севьшний неизвестно где.
hâlâ inanamıyorum 19
inanamıyorum 1323
inanamıyorum buna 34
hala burada mısın 70
hâlâ burada mısın 33
hala burada 31
hâlâ burada 19
hala öyle 37
hâlâ öyle 16
hala orada mısın 64
inanamıyorum 1323
inanamıyorum buna 34
hala burada mısın 70
hâlâ burada mısın 33
hala burada 31
hâlâ burada 19
hala öyle 37
hâlâ öyle 16
hala orada mısın 64
hâlâ orada mısın 16
hala orada 41
hâlâ orada 24
hala yaşıyor 66
hâlâ yaşıyor 23
hala buradayım 54
hâlâ buradayım 18
hala uyuyor 27
hala hayatta 27
hala kızgın mısın 16
hala orada 41
hâlâ orada 24
hala yaşıyor 66
hâlâ yaşıyor 23
hala buradayım 54
hâlâ buradayım 18
hala uyuyor 27
hala hayatta 27
hala kızgın mısın 16