English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Russo / [ O ] / Ona söylemedim

Ona söylemedim tradutor Russo

460 parallel translation
Onu seviyorum. Daha bunu ona söylemedim.
Простой факт, - я люблю ее.
- Hayır, ona söylemedim.
Что он сказал? Он зол?
Yemin ederim, ona söylemedim.
Клянусь, я ей не говорила. Не знаю, откуда она узнала.
Ona söylemedim.
Никогда не разговаривал с ним об этом.
Daha ona söylemedim ama gidip patronumla konuştum. Yeni patronumla.
Он ещё не знает, но я уже общался с моим новым начальником.
Çünkü henüz ona söylemedim.
- Так почему не скажешь? - Да потому что... я ему ещё не сказала.
Nerede? Ben ona söylemedim.
Откуда ж он его взял?
Ona daha söylemedim.
Я ей еще не сказала...
Elizabeth, durdur onu. Ona gelmesini söylemedim.
Элизабет, не пускайте его, пусть он уходит отсюда.
- Ona bir şey söylemedim.
- Но я ей ничего не сказал.
Yani, anlayacağın gibi ona gerçek yaşımı söylemedim.
Понимаешь, я ведь ничего не сказала ему о моём возрасте.
Ona hiçbirşey söylemedim.
- Это ложь. Я ничего ему не говорил.
Ama ona asla yalan söylemedim.
Но я никогда не лгала ему.
Ona birşey söylemedim.
- Я ничего не сказал, честно.
- Hayatımda ona yalan söylemedim.
- Я никогда в жизни не лгал ей.
Ayrıca ona nereye geldiğimizi bile söylemedim.
Он даже не знает, где он.
Ona asla söylemedim.
Я никогда ей не говорила.
Beni kovmaya çalıştı ama yine de ona söylemedim.
Он пробовал снять с меня одежду, но я ему не сказал.
Nora, Ona bir şey söylemedim
Нора, я никогда не говорила ему что - нибудь о Вас.
Sally tamamen yanlış anladı. Ona hiçbir zaman o mektubu benim yazdığımı söylemedim.
Мы просто сотрясали воздух темой о выборах.
Ama ona hiçbir şey söylemedim. Çünkü kendimde bir eksiklik hissediyordum.
И я ничего не сказала, потому что чувствовала, что была в некотором роде несовершенна.
- Ona daha söylemedim.
- Я не рассказал ему еще.
Ona hiç yalan söylemedim. Başlamayacağım da.
Я ему никогда не лгала и не буду.
Bilimkurgudan nefret ederim, ama tahmin edeceğin gibi ona bunu söylemedim.
Терпеть не могу фантастику, но я ему ничего не сказала!
Ona asla söylemedim, çünkü elini ve nişanlısını kaybettiğinden beri kimseyi sevemiyor.
Я никогда ему этого не говорила, потому что он не способен любить... с тех пор, как потерял руку и невесту.
- Ben ona hiçbir şey söylemedim.
- Я ничего ему не говорил.
Ona bir şey söylemedim.
Я ничего ему не сказал.
- Ona hiçbir şey söylemedim. - Hangisi o?
Кто же он?
Ona hiçbir şey söylemedim.
Я ему ничего не рассказала!
Ona heykeli nereden aldığımı söylemedim.
Я не говорил ей где я взял статуэтку.
Onu her şeyden çok seviyordum ama bunu ona hiç söylemedim.
Я любила ее больше всего на свете, но никогда ей об этом не говорила.
Ona da söylemedim ama göndermeyi akıl edebiliyor.
Я и ему тоже не говорила, но для него я намного более интересна, чем для тебя.
- Ona böyle bir şey söylemedim.
Я не говорил ему этого.
-... ona gerçeği söylemedim.
... правду не сказала.
Aslında ona birşey söylemedim.
На самом деле я этого не сказал.
Ona hiçbir zaman bir şey söylemedim.
Я ничего для него не значила.
Ayrıca ona aşık olduğumu söylemedim.
И потом, я не могу сказать, что влюбилась в него.
- Ona neden söylemedin? - Neyi söylemedim?
- Почему вы ему не сказали?
Ona da söylemedim.
≈ му € тоже не сказал. я...
Keşke ona bunu söyleseydim. Hiç söylemedim.
Знаете ли, жаль, что я никогда не говорил ей этого.
Exley ne diyor bunlara? Ona henüz söylemedim.
Ну и что Эксли обо всём этом думает?
Ona sen söyledin! - Yemin ederim söylemedim.
- Клянусь тебе, я ничего не говорила.
Ona böyle bir şey söylemedim.
Я бы никогда его не попросила.
Bunu ona hiç söylemedim.
Никогда ему не рассказывала.
Ben asla ona yalan söylemedim.
Никогда.
Ona henüz söylemedim.
- Я ему еще не сказала.
Ona hiç bir şey söylemedim.
Я ни слова ему не сказала.
Sana söylemedim mi? Bir daha ona bulaşma demedim mi?
де соу еипа ма лгм ажгсеис поте ма се бакеи аутос сто веяи ;
- Yok, ona bir şey söylemedim.
- Ничего. Я ей не сказал.
Ah, onu gerçekten seviyorum ama hala ona bir traktör hikayem olmadığını söylemedim.
Он мне очень нравится но я еще не рассказала ему историю с трактором.
Ona, muz cumhuriyetine gidip, Sam'e t-shirt'ünü çıkarmasında yardım etmek için editörümle olan randevumu iptal ettiğimi söylemedim.
Я не стала признаваться, что отменила обед с редактором... чтобы пойти в "Банана Репаблик" с Сэмом и помочь ему выбрать рубашку.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]