Gördüm onu tradutor Russo
3,161 parallel translation
Ben gördüm onu.
Я видел его.
Gördüm onu.
Я ее видел.
- Benden istediğin gibi birkaç dosyaya bakıyordum, sonra birden sanki bir şeyin bana doğru geldiğini hissettim. Sanki biri seni izliyormuş gibi hissedersin ya, onun gibi bir histi. Sonra dışarıda gördüm onu.
- Я копалась в файлах, как ты просил, и внезапно почувствовала, словно что-то надвигается, такое ощущение было, что за мной следят.
Susy, seni görmek için geldiğinde sadece kapı aralığından gördüm onu ama sanırım gözlerinde yaş vardı, sanki, ne bileyim umutsuz gibiydi.
Сюзи, когда он пришел сюда увидеться с тобой, Я могла его видеть тольков дверном проеме, но мне показалось что на его лице были слезы, будто он, я не знаю, отчаялся.
Ama gördüm onu!
Но я видела его!
Ben hallederim. Gördüm onu.
Спокойно я все видел
Bence Dawson'ın tüm ilişkide bulunduğu kişileri içeren toplu bir liste yaratmalıyız. Bir sürü telefon aramaları ve e-posta arkadaşları var. Aynen, gördüm onu.
Куча телефонных звонков и друзей в соцсетях.
Gördüm onu!
- О, я вижу ее!
Gördüm onu itmek oldu.
Я вижу только, как он толкает ее.
Belki de onu orada yatarken gördüm ama yine de dinlemeye odaklandım.
И может я видела ее там, лежащей абсолютно неподвижно, но я все равно прислушалась.
Ufacık bir bölümün içine onu yerleştirmeye çalışırken, gördüm ki o düz çizgi yansıdığında o kadar da düz değil.
Вот, и когда я начал очень тщательно их прописывать, по крупицам, я увидел, что эти прямые линии не особенно прямые в отражении.
Tamam Finch, onu gördüm.
Хорошо, Финч. Я нашел его.
Onu gördüm.
Я нашла его.
Ve onu gördüm. Motosiklet kıyafeti içindeki adamı kaçarken gördüm.
И я видел его, видел убегающего парня в мотоэкипировке.
Onu köprünün altından otoyola kaçarken gördüm.
Я видел как он бежал из под моста на шоссе.
- Onu götürürlerken gördüm.
- Я видела, как они забрали её.
- Onu bir mektup yakarken gördüm
как он сжигал письмо!
O gün onu ormanda bizzat kendim gördüm.
Я сама видела ее в тот день в лесу.
Evet, az önce onu giderken gördüm.
как он уходил.
Onu gördüm.
Я ее видел.
Evet, onu birkaç kere senin siyah derili kız arkadaşınla takılırken gördüm.
Да, видел ее пару раз с твоей подружкой в черной коже.
Onu gördüm.
Вижу его.
Yaklaşık bir yıl sonra, onu gördüm.
Около года спустя я увидел её.
Geçen akşam onu gördüm.
Я видел ее вчера.
Onu gördüm.
Я отправился увидется с ним.
Onu gördüm.
Я видела его.
Onu gördüm.
Я увидела его.
Onu en son beş yıl önce, ilk kez bir mekana... zorla girdiği için tutuklandığında, adliyede kavga ederken gördüm.
Последний раз я видела ее в здании суда. Пять лет назад, когда её арестовали за взлом и проникновение в первый раз.
Demek istediğim Pete'i kaç defa onu yatırırken gördüm.
- Ну же. Я справлюсь.
Molly's'den onu aldığını gördüm.
Я видел как он забирал её от "Молли".
Hadi gel. Onu gördüm.
О, пойдём.
Onu gördüm.
Я видел его.
Sarhoştum, onu gördüm ve Christina'yla sex yaptım.
Я напился, она пришла, и я переспал с Кристиной.
Koşmak için kalktım ve onu gördüm.
Я хотел бежать, но увидел его.
Onu Manuel ve diğerleriyle konuşurken gördüm.
Я слышал, как он говорил Мануэлю и другим.
Ama onu gördüm!
Но я видела его.
Çocukla patlama kafaları için Hakkında, onu bir köşeye çömelmiş gördüm.
Как раз перед тем как столкнуться лбами с тем парнем я увидел, как он присел в углу.
Gördüm onu.
Хватай его.
Ve iki gece önce, biri ortaya çıktı adamlarım onu Marie'nin evinde tuttular ve oraya gittiğimde, onun Anton olmadığını gördüm.
И две ночи назад, кто-то объявился, мои ребята задержали его там, у дома Марии, и когда я добрался туда, я увидел что это был не Антон.
Gemiye bindiğini gördüm, patlamanın onu aldığını gördüm ve onu sudan çıkardığımda geriye kalanı gördüm.
Я видела его на борту лодки... Я видела вспышку, накрывшую его... и я видела то, что от него осталось, когда вытащила его из воды.
Onu ağlarken gördüm.
Так и вижу, как она расплачется.
Sonra onu gördüm.
И затем я увидел ее...
Onu gördüm. İki kez.
Я видела её дважды.
Sanırım onu gördüm...
Я думаю, что видела её...
Onu gördüm, kafatası sembollü bir maske takıyordu.
Я видел его, на нём была маска в виде... скелета.
Onu gördüm.
Я вижу его.
Onu ben de gördüm.
Я тоже ее видел.
Hayır, onu en son üç ay önce gördüm.
В последний раз я видел его три месяца назад.
Onu ilk ben gördüm!
Я первая ее увидела!
Bu semtten değilim ama onu gördüm ve sonra buradan yok oldu.
Я ваще-та не отсюдова, но увидал его и решил позырить.
Onu tuttuğu zaman gördüm.
Хотя, было что-то в его хватке.
onur 51
önünde 25
onun 448
onu severim 35
onun bunun çocuğu 24
onun adı ne 35
onu görmek ister misin 19
onunla 141
onu bul 30
onun neyi var 30
önünde 25
onun 448
onu severim 35
onun bunun çocuğu 24
onun adı ne 35
onu görmek ister misin 19
onunla 141
onu bul 30
onun neyi var 30
onu buldular 16
onu sevdin mi 31
onu bana ver 330
onu buraya getir 82
onu ben buldum 23
onu sevmiyorum 46
onu bana getir 26
onun için 179
onu buldum 214
onu seviyorum 468
onu sevdin mi 31
onu bana ver 330
onu buraya getir 82
onu ben buldum 23
onu sevmiyorum 46
onu bana getir 26
onun için 179
onu buldum 214
onu seviyorum 468
onu bilmiyorum 36
onu biliyorum 95
onu seviyorsun 78
onu duydum 61
onu seviyor musun 173
önüne bak 138
onun yerine 89
onu geri ver 55
onun da 23
onu sevdim 104
onu biliyorum 95
onu seviyorsun 78
onu duydum 61
onu seviyor musun 173
önüne bak 138
onun yerine 89
onu geri ver 55
onun da 23
onu sevdim 104