Onun yerine tradutor Russo
3,295 parallel translation
Ama birisini gerçekten tanıyabilmek için kendinizi onun yerine koymalısınız.
Но чтобы по-настоящему узнать человека, вы должны походить в его шкуре.
Yemek verip ayakkabılarını tamir etmiş. Sabah olunca ise bu serseri gitmiş ama onun yerine bu dikiş makinesi gelmiş.
Накормил и починил его обувь утром, бродяга исчез а на его месте была эта проволокошвейная машина
Onun yerine 1972 Ocak ve Şubat'ını kapsayan ziyaretçi günlüğünün resimleri ele geçirildi.
Чтобы тебя вернуть нам пришлось отдать трёх весьма интересных людей.
Bana Amber'i getireceklerini söylediler ama onun yerine bu fotoğrafı bıraktılar.
Они сказали мне, что я увижу Эмбер, а вместо этого оставили фото.
Onun yerine bunu seçtik.
Мы предпочли это.
Bütün bunları kendime sakladım. Kemirgenlerle, küçük hayvanlarla sohbet ederdim onun yerine. Ne yapacaklarını ya da ölüp ölmeyeceklerini görmek için bir yerlerini keserdim.
Я всегда держалась особняком общаясь по душам лишь с грызунами и мелкими тварями резала их на части чтобы посмотреть как они выживут или умрут.
Ben onun yerine Billinis üstünde servis edilen Hazar Denizi'nden çıkarılmış havyarı tercih ettim.
Я выбрала икру с Каспийского моря. С блинчиками.
Hayır, hayır, onun yerine beni al.
Лучше возьмите меня!
Hayır, onun yerine beni al!
Нет, возьмите меня!
Peki, ben de onun yerine seni öldürürüm.
Ладно. Значит я убью тебя.
Onun yerine bilimsel merakımı gidermeniz için yeterli bir süre hayatta kalırsınız.
Вместо этого вы будете жить до тех пор пока я не удовлетворю свое научное любопытство.
Mm-hmm. Yani, ben gidip üzerine onun yerine, polisler her yerde var.
Итак, я пошел в его квартиру, там копы были повсюду.
Onun yerine otel odası tutalım.
Давай в другой номер в отеле вместо этого.
Onun yerine geç.
Будешь вместо нее.
Onun yerine bana su tokatlatıp maketlere vurdurtuyorsun.
Вместо этого я шлепаю по воде и бью чучела.
Bu yüzden onun yerine ben geldim.
Поэтому я здесь вместо него.
Eylem günlüğündeki diğer 30 dakikalık bir olay onun yerine kullanılmış.
Был другой журнал, подтверждавший получасовой интервал.
Kendinizi onun yerine koyun.
Поставьте себя на его место.
Ama onun yerine bir taksi çağıracağım kendime.
Вместо этого, я поймаю такси и уеду одна.
Onun yerine seni öldürsem?
Может мне убить тебя?
Onun yerine işimle evlendim, ve gurur duydum milyonlarca California'lı için yaptıklarımla, bana güvendikleri için.
Я женился на своей работе вместо этого, и я горжусь тем что я сделал для миллионов жителей Калифорнии., которые доверились мне.
Onun yerine muhabiri kaçırmamı ister misin?
Хочешь, чтобы я похитил репортершу вместо него?
Onun yerine buraya otur ve açlıktan ölmesini seyret, ötenazi yapmayı tercih ederim, merhamet göstermiş olurum, çünkü nefret ettiğimden değil sevdiğimden.
Вместо того, чтобы сидеть здесь и смотреть, как она умрёт с голоду, я выбрал эвтоназию, проявив милосердия. Не потому, что я её ненавижу, а потому, что люблю.
Onun yerine beni al, bırak onu!
Я займу ее место, отпусти ее.
Onun yerine beni öldür, lütfen!
Убей лучше меня, прошу.
Peki onun yerine buna ne dersin?
Как насчет моего предложения?
Eğer onun yerine direklere bizler bağlı olsaydık... Sence bizi kurtarmak için parmağını oynatır mıydı?
Если бы нас привязали, думаешь, она бы помогла нам?
O zaman belki de onun yerine artık başka birşeye ihtiyacın vardır.
Что ж, тогда... тебе нужно что-нибудь еще.
Geçmişi tekrar yazıp aramızı düzeltmeyi denedim, fakat onun yerine, geleceği mahvederek sonuçlandırdım.
И хочу переписать прошлое, наладить наши отношения, вместо того, чтобы дальше все рушить.
Ama onun yerine zavallı ihtiyar babam canı çıkana kadar madenlerde çalıştı.
Всё это должно было стать нашим. Но вместо этого мой старый отец вынужден был надрываться в шахте.
Ama onun yerine, daha kampımıza adım atmadan suçluluğumuza kanaat getirdi.
But instead, he judged us guilty before he even set foot into our camp.
Onun yerine sen geçer misin?
Пожалуйста, займи его место. Я тебя прошу.
Biz senin lanetini bozmak için bağlandık. Onun yerine Hel kapısını açmış olduk.
Мы обвенчались, чтобы снять твое проклятье, а вместо этого открыли врата Хеля.
Onun yerine bir Kraliçe aramam gerekiyormuş aslında.
Тогда как нужно было искать Королеву.
O zaman neden onun yerine seninle konuşuyorum?
Тогда почему я говорю с вами, а не с ней?
İçimdeki hastalık, affetme duygumu ortadan kaldırıyor. Onun yerine, zirve toplantısında zar zor kontrol altında tutuğum his geliyor.
Болезнь, она... преобладает над моей склонностью к прощению заменив ее единственной мыслью в моей голове едва сдерживаюсь на саммите....
Aynı Garfield gibi ama onun yerine adı Gazorpazorpfield.
Прям как Гарфилд, только это Газорпазорпфилд.
Slade'in, Shado'nun ölümünün senin suçun olduğunu, onun yerine beni seçtiğini düşünmesini sağlar.
Он заставит Слэйда думать, что в её смерти виноват ты. Что ты выбрал меня вместо неё.
Ama onun yerine görgü tanıkları vardı ve konağı boşaltmak için bir SEAL ekibi göndermek zorunda kaldık.
Вместо этого было много свидетелей и нам пришлось послать команду, чтобы очистить помещение.
Ama onun yerine stajıma son verildi ve o benimle bir daha konuşmadı.
Но вместо этого моя интернатура закончилась, и он никогда со мной больше не разговаривал.
Onun yerine başka bir kadını seçene kadar.
Пока ты не предпочёл ей другую женщину.
Onun yerine gideceksin, Sevsen de sevmesen de.
Ты поедешь к нему, нравится тебе это или нет.
Hatake kapalı tutuluyor. İşleri hâlâ onun yerine mi yürütüyorsun?
Сейчас был задержан Хатаки, вы всё еще действуете от его имени?
Ve Sam yerine koymak optik musluğa sayesinde, ben hemen onun arkasında... duyuyorum.
И благодаря оптическому отводу, который поставил Сэм, я.. следую за ним.
Sana güvenmeyi seçiyorum. Sen de bu güvenin gereğini yerine getireceksin çünkü onun zalimlik konusunda bilmediği şey şu :
Я предпочитаю доверять вам, и вы оправдаете моё доверие, поскольку она не знает одного о жестокости :
, Onun şüpheli bulur ve onu geri getirir, FBI, iki yıllık bir insan avı yürüten ama yerine bir deneme akranları tarafından, o hükümet iş ile verilen yararlanır.
ФБР два года выслеживало подозреваемого, нашло его и вернуло в США, но вместо того, чтобы осудить его, ему дали правительственную работу с привилегиями.
Yani ışık yüzünden kör olmak yerine onun bize gösterebileceği her şeyi görebiliriz.
И свет не просто заливает всё собой, а показывает то, что он несет.
Şu an... bana seni düşündürdü, ve benim ondan nefret etmeme izin verdin, onun gerçekte kim olduğunu söylemek yerine.
Сейчас... это заставляет меня задуматься о тебе, и как ты позволил мне тебя ненавидеть, вместо того, чтоб рассказать мне кем она была на самом деле.
Ya da, onun yerine, bunun olmayışı hakkında.
Точнее об ее отсутствии.
Yani annemi kurtarmak yerine onun ölümünü mü izlemek istiyorsun?
А ты предпочтешь смотреть на ее смерть или сражаться за ее жизнь?
Benim kellem yerine onun kellesinin gitmesi gerek.
Предложить его голову вместо моей.
yerine 100
yerine koy 21
yerine otur 41
yerine geç 53
yerine dön 33
onun bunun çocuğu 24
onun adı ne 35
onun neyi var 30
onun için 179
onun da 23
yerine koy 21
yerine otur 41
yerine geç 53
yerine dön 33
onun bunun çocuğu 24
onun adı ne 35
onun neyi var 30
onun için 179
onun da 23
onun adı 76
onun babası 21
onun gibi bir şey 154
onun mu 44
onun yüzünden 27
onun nesi var 154
onun adı neydi 18
onun için endişeleniyorum 35
onun gibi 58
onun sorunu ne 32
onun babası 21
onun gibi bir şey 154
onun mu 44
onun yüzünden 27
onun nesi var 154
onun adı neydi 18
onun için endişeleniyorum 35
onun gibi 58
onun sorunu ne 32