Onun gibi bir şey tradutor Russo
980 parallel translation
Robles onun gibi bir şey olduğunu söyledi.
Роублз сказал, что это случилось примерно так :
- Onun gibi bir şey.
Вроде того.
Aşık olmak ya da onun gibi bir şey işte.
Что-то вроде влюбленности, может быть, или что-то еще.
Onun gibi bir şey.
Что-то вроде этого.
Belirli bir tuhaflık onun gibi bir şey.
Определенное своеобразие... Но нет перспективы.
Bir çeşit tılsım ya da onun gibi bir şey.
Какая-то магия...
Yoksa sadece "Şey" miydi? Onun gibi bir şeyler işte.
Это не было просто "Что-то"?
İçimde, Bart'ın L.A. dışına çıkacağı şeklinde bir his var, ya da onun gibi bir şey.
У меня было подозрение, что Барт сбежал из Лос-Анджелеса.
Bu bir şaka değil. Bilimsel isimlere ihtiyaçları var, bu yüzden isimlendirmeliyiz, onun gibi bir şey işte.
У науки нет названий для этих животных, и им дают такие имена, чтобы, они были понятны в любой части мира.
Onun gibi bir şey yapmak için çok meşgul olacaklar.
Они будут для этого слишком заняты.
Bu bana diplomatik dokunulmazlık kazandırır, ya da onun gibi bir şey.
Мне дадут дипломатический инмунитет, или как его там...
- Onun gibi bir şey.
- Да, что-то в этом роде.
Geçende onun gibi bir şey benim de başıma geldi.
Что-то похожее случилось на днях.
Onun gibi bir şey işte.
Вроде того.
Garanti işi ne olacak? Bankaya yatacak bir depozit ya da onun gibi bir şey olacak mı?
Нельзя ли гарантий : банковский вклад или еще что-нибудь... в этом же духе?
Evet, onun gibi bir şey.
Да, согласен.
- Onun gibi bir şey.
- Что-то вроде того.
Bir diğerini yok etmek içinse onun gibi bir şey kullandık.
А мы использовали нечто подобное для взрыва другой такой машины.
- Onun gibi bir şey.
- Что-то вроде этого.
Onun gibi bir şey değil peder.
Речь не об этом, святой отец.
Ama sonradan alışıyorsun... yada onun gibi bir şey
А потом привык, в конце концов.
"Wall Street'in Dik Başlı Medyumu" ya da onun gibi bir şey.
"Непредсказуемая ведьма с Уолл Стрит". Что-нибудь в таком роде.
- Onun gibi bir şey.
- Грубо, но точно.
- Evet, onun gibi bir şey.
- Да, вроде того.
Gel-git dalgası, buzul kütlesi ya da onun gibi bir şey.
Или цунами, или айсберг, или что-то ещё.
Onun gibi bir şey işte, sorun değil.
Если ты звонишь по таким вещам, я отвечу.
Hey, bu herkesin sözünü ettiği büyük Ana Kumanda Programı herhalde. Onun gibi bir şey.
О, да это Управляющая программа.
Onun gibi bir şey.
Наподобие того.
Ya da onun gibi bir şey...
Ну или чего-нибудь такого...
- Onun gibi bir şey.
- Карабинером
Hepsinin adı Nyugen, Doh ya da onun gibi bir şey.
Они все тут Нгуэны и Дао, типа того.
- Milkşeyk veya onun gibi bir şey var mı?
- Можно мне молочный коктейль, например?
Babam ona bu yüzden aşık olmuş. Onun gibi bir şey.
И поэтому мой отец влюбился в нее.
Dışarıda gerçekten büyük bir kaza oldu. Otobüs ya da onun gibi bir şey.
Там на улице - какая-то ужасная катастрофа.
Onun gibi bir şey.
- Наверное.
- Bay Kimura... Onun için güzel bir şey ayarlamaz mısın? Benim içinmiş gibi düşün?
- Послушайте, господин Кимура просто представьте, что делаете это для меня.
- Bu onun yapacağı bir şey gibi durmuyor.
Это на него совсем не похоже.
Ve onun orada öylece Çin daması oynuyor olması midemde tuhaf bir hisse sebep oluyordu....... sanki hiç bir şey olmayacakmış gibi.
У меня что-то задрожало внутри,.. ... когда я увидел её играющей в китайские шашки,.. ... словно ничего не ожидалось.
Bir şey söyleyeyim mi, hayatta onun gibi olmak istemem.
Вот что я вам скажу, Я никогда не хотел быть похожим на его.
Onun gibi bir şey.
Именно.
Onun gibi bir şey.
О, почти, месье.
Ya da onun gibi bir şey.
Должен, по крайней мере.
Onun gibi bir şey işte, anladınız.
Что-то в этом роде.
Sartorius bizim duygusal ahmaklar olduğumuzu söyledi, ama onun dolabında sakladığı bunun gibi bir şey var.
Сарториус издевался над нами, но и у него тоже есть такая штука.
Bu onun grup başkanı gibi bir şey.
Его выбрали капитаном.
Onun gibi bir sey oIdugunu anIadm.
Я сразу догадался.
Yani kendine onun yaptığı gibi bir şey yapabilmek.
Я хочу сказать, просто сделать с собой то, что он сделал.
Sihirli değnek kullanır gibi değişik bir şey yapsaydın bu onun hoşuna giderdi.
Она хотела, чтобы ты сказал или сделал что-нибудь. Чтобы ты переродился. Ну понимаешь, взмах волшебной палочкой.
Onun gibi hatunların aklında tek bir şey vardır ve sende de yeterince yok.
Цыпочки вроде нее имеют только одно на уме... и тебе она ничего не даст чтобы не случилось.
Bir kaza ya da onun gibi bir şey geçirmemiş miydin, sen?
Ты вроде как попал в передрягу? Твои друзья беспокоились о тебе.
Onun gibi bir şey.
Да, пожалуй.
onun gibi 58
onun gibi birşey 22
gibi bir şey 16
bir şey değil 1063
bir şey yok 987
bir şey olmaz 235
bir şey sorabilir miyim 139
bir şeyler içelim mi 27
bir şey mi oldu 310
bir şeyler içelim 56
onun gibi birşey 22
gibi bir şey 16
bir şey değil 1063
bir şey yok 987
bir şey olmaz 235
bir şey sorabilir miyim 139
bir şeyler içelim mi 27
bir şey mi oldu 310
bir şeyler içelim 56
bir şeyler var 19
bir şey söyle 257
bir şey söyleyebilir miyim 105
bir şey 209
bir şeyler yanlış 26
bir şey olmadı 105
bir şey oldu 106
bir şey söylemeyecek misin 21
bir şey yok mu 17
bir şeyler yapın 69
bir şey söyle 257
bir şey söyleyebilir miyim 105
bir şey 209
bir şeyler yanlış 26
bir şey olmadı 105
bir şey oldu 106
bir şey söylemeyecek misin 21
bir şey yok mu 17
bir şeyler yapın 69