Ortaya çık tradutor Russo
3,393 parallel translation
Ortaya çık!
Ну же, Кен! Выходи!
Sabahın dördünde ortaya çıkıp barda olduğunu söylüyorsun.
а потом заявляешься в четыре утра. с рассказами о баре.
başlangıçta bir patlama vardı, 3 dakika içinde maddenin % 98 i ortaya çıktı artık bir evrenimiz vardı.
В начале был взрыв, и через три минуты на свет появилось 98 % всей существующей когда-либо материи. Так родилась Вселенная.
Ortaya çıkıyor ki güveneceğin birini buluyorsun güvende hissediyorsun.
Дело в том, что... довериться кому-то... почувствовать себя... в безопасности... это...
Sonra ortaya çıkıverdi ve dedektif gibi etrafı kokladı.
Принялась вынюхивать кругом, как ищейка.
Senin iyi bir işçi olduğunu düşünüyorum. Sadece sürekli ortadan kaybolamazsın sen dönene kadar burada işler birikiyor ve sen yine ortaya çıkıyorsun.
Но ты не можешь пропадать все время без какого-либо предупреждения, и ожидать что твоя работа будет все еще здесь когда ты снова появишься.
Tamam hadi oyun bitti, ortaya çık piç kurusu!
Ладно, всё, шутки в сторону!
Sonucunda gelmiş geçmiş en yıkıcı silah ortaya çıktı.
В результате появилось самое разрушительное оружие в истории.
Hesaplamadığımız şeyse ışıklar kapalı olmasına rağmen evin sahibi oradaydı, ortaya çıktı ve çığlık attı hayatımın en harika gecesiydi.
Мы не ожидали, ведь свет был выключен, что хозяин дома. Он вышел, крича на нас. Это была лучшая ночь в моей жизни.
Sen ortaya çıkınca ipin ucunu kaçırdığımı hatırlıyorum.
Припоминаю, что вся херня началась примерно тогда, когда нарисовался ты.
Artık kim olduğumu biliyorlar fakat senin kimliğinin ortaya çıkmasını kaldıramazsın.
Теперь они знают, кто я, но ты не можешь раскрыть своё прикрытие.
Geçmişime bakınca her şey ortaya çıkıyor ve...
Как только обо мне наводили справки, сразу всплывало произошедшее здесь, и Ты же не собираешься винить меня за то, что у тебя были приводы?
Gerçekler henüz ortaya çıkıyor, biz de gelişmeleri izleyip değerlendireceğiz.
Появляются всё новые факты, мы продолжаем отслеживать и давать им оценку.
Sahte medyumları ortaya çıkartmak uzmanlık alanımdır.
Разоблачение ложных медиумов - моя специальность.
Bu it varlığımızı ortaya çıkaracak bir şey yaparsa, artık bu hayatlarımıza daha fazla devam edemeyiz.
Этот пёс сделает что-нибудь, что раскроет наше сущесвтование - и не будет больше у нас, наших жизней.
- Ortaya çık ve işini söyle!
Выходите и заявите свои претензии!
Her an ortaya çıkmalı artık Jack.
Она может выйти в любую секунду, Джек.
- Sayın Başkan saha ajanlarımdan birisi olan Kate Morgan, az önce Jack Bauer'in kısa bir süre önce size söylediğini doğrulayan kanıtı ortaya çıkardı.
— Господин президент, один из моих оперативников, Кейт Морган, только что добыла доказательства, которые подтверждают ранее сказанные слова Джека Бауэра.
Bu çocuk Çin'in kırsal bölgesindeki bir köyde aniden ortaya çıktı.
Этот ребенок появился в китайской деревне из ниоткуда.
Yani Rabbit ortaya çıkınca orada olmayı düşünüyorsun.
И когда объявится Рэббит, вы будете рядом.
Davetimi kabul edip, kısa sürede ortaya çıkarsın umarım.
Надеюсь ты скоро выйдешь, чтоб принять вызов.
Hala ortaya çıkıyor rüyalarımda tabii.
Она до сих пор появляется... в моих снах.
Ama kısa sürede ortaya çıkar eminim.
Клянусь.Все будет хорошо. Я уверен.
Bu davada gerçeği ortaya çıkaracak herhangi bir ifade benim takdirime bağlıdır, kısa olsun, başla.
Мне решать, выслушать ли нам показания, позволяющие пролить свет на происходящее, в этом случае - вам секунда. Переходим.
Öğrenci sağlık merkezine gitti. Böbrek enfeksiyonu ortaya çıktı.
Она идет в студенческую поликлинику, выясняется, что это почечная инфекция.
11 ay boyunca bir çıkmaz oluyor sonra senin 13. Birim'in işin içine giriyor ve bam tercümanıyla birlikte hemencecik ortaya çıkıyor.
Безвыходное положение на 11 месяцев, затем в дело вступает твоя 13-я флотилия, и, бах, она и её переводчица вызволены в одно мгновение.
Fakat bu güç neden bu kadar sert bir şekilde ortaya çıkıyor?
Но почему это проявляется в такой агрессивной манере?
Çok zor zamanlar geçirdiler. Verdikleri bağlılık sözü içimdeki hayırseveri ortaya çıkardı.
Сейчас для них настали тяжелые времена, и их тяжелое положение пробудило филантропа во мне.
Peki ya Beyoncé'nin sürpriz ortaya çıkışı?
А как вам сюрприз в виде Бейонсе?
Her gün sorumluca sürdürmeye çalıştığımız iyice düzenlenmiş ve kısıtlanmış çevrede yetişkinler için olan ürünlerin üretimi ve pazarlamasında ortaya çıkan zorluklarla başedebilen insanları hoş karşılarız Teşekkürler.
Мы принимаем людей, которые могут справиться с переменами в производстве и продвижении продуктов, предназначенных для взрослых, в высоко организованной и ограниченной окружающей среде, ежедневно стремясь работать ответственно. Спасибо.
Ne yazık ki ortaya çıkmadı.
К сожалению, он не появилась.
Oort yeni ortaya çıkan kuyrukluyıldızların oranını hesapladı ve Güneş'i birkaç ışık yılı çapıyla çevreleyen küresel bir kuyrukluyıldız yığını olduğu sonucuna vardı.
Оорт расчитал меру появления новых комет и пришел к выводу, что их должен быть громадный сферический рой, пару световых лет диаметром, окружающий Солнце.
40 bin yıllık insan nesli boyunca parlak bir kuyrukluyıldızın ortaya çıktığına kabaca 100 bin kez tanıklık edilmiş olmalı.
За 40 тысяч поколений человечества было примерно 100 тысяч появлений яркой кометы.
Sen ortaya çıkınca kabul etmedim.
Когда ты показался, я как раз отказалась.
Şimdi, oğlumu vuranı sorduğumda ikidir bu piçin ismi ortaya çıkıyor.
Уже второй раз всплывает имя этого ублюдка при выяснении того, кто стрелял в моего сына.
Ortaya çıkıyor ve senin ilk aklına gelen de onu öldürmek oluyor.
She shows up on the grid, и твой первый инстинкт пристрелить её.
Heyecan verici konuşmadan sonra gerçek zayıflık ortaya çıktı. İnsanlığa olan sevgisi.
А потом, после воодушевляющей речи, открывается его истинная слабость - он любит человечество.
Bu çocuk Çin'in kırsal kesimindeki bir köyde ortaya çıkıverdi.
Ребенка нашли в китайской деревне.
İki hafta boyunca hiçbir şey yapmayıp küçük gülümsemen, kara gözlerin geniş alnın ve kaslarınla ortaya çıkıp birdenbire Koç'un ofisinde birbirimizin kıyafetlerini çıkarmamızın hiçbir yolu yok.
Не бывать тому, чтобы ты вернулся сюда после 2 недель молчания, со своей милой улыбкой, тёмными глазами, задумчивым лбом и мышцами, и мы бы сразу стали срывать друг на друге одежду в кабинете тренера.
Şüphesiz ortaya çıkan kıskançlığın müzik çalışman için iyi bir motivasyon olacaktır.
Без сомнения подсознательной мотивацией для вашего музыкального исследования послужила зависть.
Birden ortaya çıkıverdi.
Он просто... просто появился.
Gerçek ortaya çıkıyor.
Момент истины.
Kimliği saklayıp ortaya çıkarmak epik Yunan eserlerinde sık kullanılan bir temadır.
Сокрытие и обнаружение личности является типичной темой греческих эпических поэм.
Ailelerin kullanıldığı ortaya çıkınca, protokolü uygulamak durumunda kaldık.
Но со всем этим использованием родителей, я вынужден следовать протоколу.
- Tanışmak isterim. Kız 4 kilo vermiş gözlerinin rengini ortaya çıkartan yeni, çekici bir ruj almış... -... ve iş yerinde terfi alıp başkan olmuş.
Плюс, она сбросила четыре килограмма, стала пользоваться помадой нового оттенка, который очень подходит её глазам, и её только что повысили до вице-президента на работе.
Yani 500 yıllık intikamının verdiği haz ile yakında ortaya çıkacak cesedin üzerine oh olsun demeye geldin.
Так ты здесь, чтобы позлорадствовать над ее трупом, восторгаться окончанию 500-летней мести!
Çık ortaya!
Выходи!
Birden bire ortaya çıkıverdi.
Выскочил из ниоткуда.
Bu tür olaylarda ortaya çıkıyor ve etkilerini minimize ediyoruz.
Мы бы реагировали на вторжения и минимизировали бы воздействие.
- Onun ortaya çıkışından beri...
- С тех пор, как она появилась...
Çık ortaya.
Выходи.
ortaya çıkacaktır 16
ortaya çıkın 22
çıkış 38
çıktı 108
çıkıyor 42
çık dışarı 1147
çıkar 159
çıkın 334
çıktım 33
çikolatalı 25
ortaya çıkın 22
çıkış 38
çıktı 108
çıkıyor 42
çık dışarı 1147
çıkar 159
çıkın 334
çıktım 33
çikolatalı 25
çıkarın 68
çıkart 35
çıkalım 82
çıkacağım 19
çıkmak 16
çıkıyorum 133
çıkıyorsun 19
çıkardım 26
çikolata 110
çıkartın 17
çıkart 35
çıkalım 82
çıkacağım 19
çıkmak 16
çıkıyorum 133
çıkıyorsun 19
çıkardım 26
çikolata 110
çıkartın 17
çıktın 19
çıkmadı 21
çıkarın beni 132
çıkaramıyorum 22
çıkacak 23
çıkmıyor 19
çıkar beni 102
çıkabilir miyim 18
çıkabilirsin 85
çıkar ağzındaki baklayı 23
çıkmadı 21
çıkarın beni 132
çıkaramıyorum 22
çıkacak 23
çıkmıyor 19
çıkar beni 102
çıkabilir miyim 18
çıkabilirsin 85
çıkar ağzındaki baklayı 23