Sızın tradutor Russo
62,004 parallel translation
Bu ofis yetkililerin standartlarını hayata geçirmekte başarısız olduğu için gönderildim.
Меня прислали, потому что это ведомство не соответствовало стандартам властей.
Yapmamız gereken şey, boğazımızı fazla sıkmamızın sonuçlarını hatırlamak.
Мы должны помнить о последствиях, подставляя собственные головы.
Seti boşaltır mısınız, lütfen?
Уйдите, пожалуйста, с площадки.
- Yanlışınız var.
- Вы ошибаетесь.
Beni emniyet müdürüne bağlar mısınız lütfen?
Соедините меня, пожалуйста, со старшим констеблем.
Onun, kızının ve peder Golightly'nin dışında parmak izi yokmuş..
Отпечатки принадлежат мисси Петтибон, её дочери и преподобному Голайтли.
Siz meraklı bir fotoğrafçı mısınız?
Вы любите фотографировать?
Amerikalı mısınız?
Вы американец? - Да.
Ondan sonra da sizin yatak odanızın ışıklarını.
В гостиной и на кухне на час до того, как ложусь спать, после этого выключаю свет у вас в спальне.
Haklısınız.
Вы правы.
Majesteleri, eğer kuzeydeki düşmanı yenmezsek tanıdığınız herkes kış sona ermeden ölmüş olacak.
Ваша милость, все, кого вы знаете, умрут до конца зимы, если мы не одолеем врага на севере.
Uzun yolculuğun ardından çok yorgun olmalısınız.
Вы оба, должно быть, сильно устали с дороги.
- Tam babanızın kızısınız.
Вы действительно достойная дочь своего отца.
Çılgın Kral'ın kızın, yabancı bir istilacının çağrısına yanıt verme.
Не отвечай на призыв дочери Безумного короля, этой заморской захватчицы.
Hazır burada misafirimizsin, bir de onlara sor istersen Çılgın Kral'ın kızı hakkında ne düşünüyorlarmış.
Пока ты гостишь у нас, можешь спросить их, что они думают о дочери Безумного короля.
- Çok haklısınız leydim.
Весьма разумно, миледи.
Hayatta kalmak istiyorsak biz de aynısını yapmak zorundayız.
И нам тоже нужно, если мы хотим выжить.
Bu konuyu kendi aranızda tartışmalısınız.
- Желаете обсудить это среди своих?
Sizin de ara sıra gözünüzü kararttığınızı biliyoruz.
А Вы, как известно, теряете самообладание время от времени.
Evet, Kıştepesi'ni geri alacağımız zaman Jon'a sırtlarını döndüler sonra onu kralları yaptılar, şimdi bir daha dönmeye hazırlar.
Они отвернулись от Джона когда надо было возвращать Винтерфелл и затем выбрали его королем и теперь они готовы отвернуться от него снова.
- Evli bir çift olarak ilk sınavınız.
Похоже, ваша первая семейная проблема.
Merkez, William'dan aldığınız Lassa virüsünü toplamış ve silah haline getirmiş.
Центр развил и военизировал вирус Ласса, который вы получили от Уильяма.
O zamana kadar Sofia Kovalenko ile önceden tanışmış mıydınız?
До того времени, вы когда-нибудь встречались с Софией Коваленко?
Birlikte çalıştığımız süre boyunca ikinizin de harika işler başardığınızı söyledim ama size operasyon sırasında söylediğim gibi gizlilikle ilgili bazı sorunlar olduğunu belirtmek zorunda kaldım.
Я сказал, что вы оба сделали много важных дел, совместно. Но мне пришлось указать, что были определённые упущения касательно ваших прикрытий, о которых я вам говорил во время операций.
Raporuma ayrıca, nihayetinde görevin başarısının zavallı burjuva endişelerinizin amacımızı başarmamıza üstün gelmesi yüzünden tehlikeye girdiğini yazdım.
Также я внёс в отчёт то, что, как я считал, успех операции в самом её конце был под угрозой, из-за того что вашу приверженность нашим целям перевесили какие-то мелкобуржуазные сомнения.
Elbet başarısız olacaksın.
Ты провалишься.
- Merhaba, bakar mısınız?
Простите, здравствуйте.
Siz önceden onaylısınız değil mi?
У вас предоплата, да?
İkiniz de çenenizi kapar mısınız?
Вы можете оба заткнуться?
Sınırsız yetkin var.
У тебя карт бланш.
Daha büyük bir bota ihtiyacınız varmış gibi görünüyor.
Кажется, вам нужна была лодка побольше.
Kötü bir duruma yakalanan güzel insanlar mısınız?
Вы хорошие люди, попавшие в плохую ситуацию?
Yarın sabah uyanıp bunca yolu tekrar gelip bugün yaptıklarımızın aynısını yapmayı her ne kadar çok istesek de şehirde önceden planladığımız bir gün geçireceğiz.
Знаешь, при том, что мы бы с радостью завтра проснувшись покатили бы снова сюда и делали всё то же самое, на завтра у нас намечена большая прогулка по городу.
Rekabetiniz, Öbür dünyaya ulaşmak için yarışınız.
Ваша вражда, ваше стремление достичь жизни после смерти.
Neden değerli vaktimizi, kendi ofisimizi aramak için harcadığımızı bana tekrar açıklar mısın?
Объясните мне снова, почему мы тратим драгоценное время на обыск собственного офиса?
Benimle yalnız buluşmalısın.
Только оставь меня в покое.
Konuklarımızın çalınan aracısını kurtarmak için Seattle Kolonisinde ki direnişi kırmak için kullanılan gözetleme protokolünün aynısını uygulamaya başladık.
Мы приступили к выполнению того же протокола наблюдения, что использовала Колония Сиэтл, чтобы подавить там волнения и вернуть украденный аппарат Хозяев.
"Bu işi biraz daha ciddiye almalısınız" demekten yoruldum.
Я просто устал говорить вещи типа : "Тебе нужно быть серьезнее".
O zaman neden şehir sınırlarının çok uzağındayız?
Тогда почему мы выехали так далеко за город?
Bir tane klinik var... kampın karşısında kapısının üzerinde kızıl haç bulunan.
Есть клиника... на том конце лагеря с красным крестом на двери.
Dünyamız paramparça oluyordu ama tüm bunların arasında bana bakarak gülümsedi ve dedi ki bu yanımda olduğu sürece yalnız olmazmışım.
Наш мир вокруг неё разваливался, и даже в центре всего этого, она посмотрела на меня, улыбнулась и сказала, что пока он у меня, я никогда не буду одинока.
Bu çok bencilce bir davranış. Çocuklarınız için çok kötü.
Это эгоистичный поступок, который пагубно скажется на детях.
Birinizin sıkıntısı olduğunda beraber üstesinden gelirsiniz, taşınmazsınız.
Если у одного из вас зуд, это нужно решать. А не разбегаться.
Umarım bunu yanlış anlamazsınız ama ayrılmanın doğru bir zamanı yoktur.
Надеюсь, вы не испытаете это на себе, но расставание не бывает удобным.
Genelde sıçıp batıran, sizin çalıştığınız federal hükümetten şüphe duyarım.
Подозреваю, что ребята, на которых вы работаете... федеральное правительство... периодически лажают.
İşçilerinizden birinin silahlı bir olaya karışmasından dolayı savcının size dava açtığının farkında mısınız?
Вам известно, что федеральный прокурор выдвигал против вас обвинения, в связи со стрельбой, устроенной одним из ваших сотрудников?
Sanırım benim niyetimi yanlış anladınız, Bay Bach.
Мне кажется вы не поняли мои намерения, мистер Бах.
Zor bir yola girdik etik sınırlarımızı aşmamız gerek.
Это сложная задача, развитие нашей моральной миссии.
Yani soruşturma ile ilgili bir yorum yapmayacak mısınız?
То есть, у вас нет комментариев по поводу расследования?
Bana "Majesteleri" deniyor ve buna uygun bir hürmet isterim. Haklısınız.
Мне положено кланяться и называть "Ваше Величество".
Yukarıda bana öğütler verirken karnımı doyurup bana masallar anlatırken ayağımızın altında bir ceset varmış.
Он учил меня надевать наживку на крючок, укладывал меня спать, читал сказки на ночь.
sizin 241
sizinle 59
sizin mi 61
sizinle tanıştığıma memnun oldum 60
sizin olsun 33
sizinki 37
sizinleyim 24
sizin derdiniz ne 30
sizin gibi 99
sizin için 164
sizinle 59
sizin mi 61
sizinle tanıştığıma memnun oldum 60
sizin olsun 33
sizinki 37
sizinleyim 24
sizin derdiniz ne 30
sizin gibi 99
sizin için 164
sizinle mi 26
sizindir 39
sizin de 22
sizinle geliyorum 51
sizinle gelebilir miyim 36
sizin için ne yapabilirim 426
sizinle biraz konuşabilir miyiz 19
sizin neyiniz var 74
sizinle geleyim 25
sizin yerinizde olsam 24
sizindir 39
sizin de 22
sizinle geliyorum 51
sizinle gelebilir miyim 36
sizin için ne yapabilirim 426
sizinle biraz konuşabilir miyiz 19
sizin neyiniz var 74
sizinle geleyim 25
sizin yerinizde olsam 24