Yalan söylediğini biliyorum tradutor Russo
121 parallel translation
Yalan söylediğini biliyorum!
Я всё равно знаю, что ты лжёшь!
"Yalan söylediğini biliyorum."
Я знаю, ты лжешь.
Boynunu kırayım mı bilmiyorum... ama bana yalan söylediğini biliyorum.
Я не знаю сломать тебе шею или нет... но ты лжешь мне, и я это знаю.
Yalan söylediğini biliyorum.
Я знаю, что ты лжёшь.
- Yalan söylediğini biliyorum!
- Я знаю, она лжёт!
Geçinmek için yalan söylediğini biliyorum.
Враньё - это твой хлеб.
Boş versene.Yalan söylediğini Biliyorum.
Я то знаю, что ты врёшь.
Bana yalan söylediğini biliyorum.
Я знаю, что ты лгал мне.
20 dakika önce adamın biri kendini FBI'danım diye tanıttı, ama yalan söylediğini biliyorum.
20 минут назад человек представился мне агентом ФБР, но это ложь.
bana yalan söylediğini biliyorum, ama ben büyük bir kızım.
Я знаю, что ты говоришь неправду, но я ведь уже взрослая девочка.
Bir şeyi açıklığa kavuşturayım, yalan söylediğini biliyorum.
Проясню сразу : я знаю, что вы лжете.
Yalan söylediğini biliyorum.
Линкольн, я сразу вижу, когда ты врешь.
Bana her sigara yaktığında yalan söylediğini biliyorum.
Каждый раз, когда ты даешь мне прикурить, я понимаю, что ты врешь.
Dur, lütfen, dur, ben- - Bana yalan söylediğini biliyorum.
Прекрати, пожалуйста. Я знаю, что ты врешь, ясно?
Tamam, Bana yalan söylediğini biliyorum.
Я знаю, что ты врешь
Kibar sözlerin için teşekkür ederim, ama yalan söylediğini biliyorum.
Спасибо тебе за добрые слова, но я знаю, что ты врешь.
O yaşlı cadının yalan söylediğini biliyorum.
Эта старая карга лжёт.
- Yalan söylediğini biliyorum.
- Вижу, что не врешь.
Yalan söylediğini biliyorum, ama...
Что вы делаете?
Bana yalan söylediğini biliyorum.
Я знаю, что ты врешь.
- Neyse, yalan söylediğini biliyorum.
Ч ¬ любом случае, € знал, что ты врешь.
İki hayat yaşadığını ve her gün bana yalan söylediğini biliyorum.
Я знаю, что ты живешь двойной жизнью, и что врал мне каждый божий день.
Jimmy yalan söylediğini biliyorum.
Знаешь, Джимми, я... -... уверен, что ты врёшь.
Yalan söylediğini biliyorum.
Я знаю вы лжете.
Yalan söylediğini biliyorum, ama o bizi korudu.
Я знаю, он врал. Но это всё ради нас.
Yalan söylediğini biliyorum çünkü dudakların yaşlı adamlar gibi oynuyor.
Я знаю, что ты врешь, потому что у тебя губы шевелятся. Как у твоего старика.
David'le tanıştığımda ne yaptığı, kim olduğu hakkında size birçok defa yalan söylediğini biliyorum.
Когда я общался с Дэвидом. Я много раз слышал, как он лгал вам, О том с кем он был, и чем он занимался.
- Niye? Çünkü Christine'e yalan söylediğini biliyorum.
- Потому что знаю, что ты врёшь Новой Кристин.
Yalan söylediğini biliyorum.
Бен... Я знаю, ты врёшь.
İşte şimdi yalan söylediğini biliyorum.
Теперь я знаю, что ты лжешь.
Yalan söylediğini biliyorum.
Я знаю, вы лжете.
Tamam, simdi yalan söylediğini biliyorum.
Ну, теперь-то я знаю, что ты лжёшь.
Kızın yalan söylediğini biliyorum. Çünkü benden önce birlikte olduğu adamı tanıyorum.
Я знаю, что она врет потому что знаю парня, которой был у нее до меня.
Yalan söylediğini biliyorum.
Да, но я же знаю, что она лжет.
- Kendi getirmek istedi ama acil bir telefon geldi ve Phuket'e giden ilk uçağa atladı. - Yalan söylediğini biliyorum.
Знаете, я читала про Фрейда, и его теория о подсознании просто очаровательна.
Salı akşamı hakkında yalan söylediğini biliyorum.
Комната 237. Но будьте осторожны. Они следят за ним.
Yalan söylediğini biliyorum.
Я знаю, ты лжешь.
Yalan söylediğini biliyorum!
Я знаю, что ты лжешь!
Seni zar zor görüyorum ve yalan söylediğini biliyorum.
Я тебя еле вижу, но знаю, что ты врешь.
Jenny'e konuştuğumuz hakkında yalan söylediğini biliyorum.
Я знаю, что ты солгал Дженни о нашем разговоре.
Ne zaman bana yalan söylediğini biliyorum.
Я знаю, когда ты мне лжешь.
Shawn, yalan söylediğini biliyorum.
Шон, я знал, что ты врешь.
Yalan söylediğini de biliyorum.
Я узнала, что ты соврал тогда.
Yalan söylediğini biliyorum.
И в чем же я тебе солгал?
.. bana neden daha önce yalan söylediğini artık biliyorum.
И я знаю, почему ты врал мне раньше.
- Herkesin yalan söylediğini biliyorum.
Ну нет, это не правда, я...
Dediğini biliyorum ama ayrıca ona yalan söylediğini de söyledin.
Но также ты сказала, что солгала ему.
Biliyorum ama Sasha'nın yalan söylediğini öğrendiği an ki..... yüzündeki ifadeye görmeye dayanamazdım.
Знаешь, мне стоило поверить тебе, когда ты сказала... Это о том, что ты назвал Джаспера поверхностным?
Yalan söylediğini de biliyorum.
И также знаю, что ты соврал.
- Bak anlındaki anlamsız saç yığını kadar ahmak olduğunu biliyorum ama derinlerde sen de sana yalan söylediğini biliyorsun.
Да, я знаю, что ты тупее мешка мокрых волос, но в глубине души ты понимаешь, что она тебе лжет.
Dinle bana yalan söyledigini biliyorum, ben senin su daha büyük planin mi artik her neyse onun parçasi olmadigimi biliyorum, tamam mi?
Слушай, я знаю, что ты врешь мне, и я не часть твоего великого плана, чем бы он ни был
biliyorum 15888
biliyorum tatlım 44
biliyorum ama 99
biliyorum canım 32
biliyorum hayatım 20
biliyorum baba 24
biliyorum biliyorum 28
biliyorum ki 71
biliyorum efendim 52
biliyorum anne 31
biliyorum tatlım 44
biliyorum ama 99
biliyorum canım 32
biliyorum hayatım 20
biliyorum baba 24
biliyorum biliyorum 28
biliyorum ki 71
biliyorum efendim 52
biliyorum anne 31
biliyorum bunu 16
biliyorum işte 83
yalancı 695
yalan 387
yalancısın 41
yalan yok 19
yalan söyleme 168
yalan söylüyorsun 705
yalan söylemedim 30
yalandı 35
biliyorum işte 83
yalancı 695
yalan 387
yalancısın 41
yalan yok 19
yalan söyleme 168
yalan söylüyorsun 705
yalan söylemedim 30
yalandı 35