Yanlıs tradutor Russo
35,781 parallel translation
Sanırım doğru ve yanlışı şirket için en iyi olanla karıştırıyorsun.
Я думаю, ты позволяешь мыслям о хорошем и плохом влиять на то, что лучше для компании, Уорд.
Seni rahatlatacaksa söyleyeyim, ben yanlış anlaşılana kadar ne yaptığımı ya da ne dediğimi bilmem.
Если это поможет... Я даже не знаю, что я делаю или говорю, пока люди не понимают это неправильно, так что...
Yemekle ilgili niyetini yanlış anladıysam kusura bakma.
Прости, что я неправильно поняла твои намерения с этим ужином.
- Yanlış düşünmüşsün.
Ты ошибся.
Yeni bir kutu verdiğinizi biliyorum ama dediğim gibi temizlikçim tüm ilaçları yanlışlıkla atmış.
Да. Да, я знаю, что только что получил новые, но как я же уже объяснил, моя домоработница случайно выкинула сумку с таблетками.
Bak, ben yanlış bir şey yapmadım.
Послушайте меня. Я ничего плохого не сделал.
Bu yüzden benimle ilgileniyorsan yanlış adamı buldun.
Если ты поэтому заинтересован во мне, то ты связался не с тем.
Bence Lei Kung yanlış seçim yaptı.
Но считаю, что Лэй Кун ошибся.
Bu savaşta yanlış çocuğuma mı güvendim yoksa?
Я поддержал правильного ребёнка в этой войне или нет?
Danny, Narkotik ajanlarına saldırarak yanlış yaptı.
Дэнни непродуманно поступил, когда атаковал агентов наркоконтроля.
Ama sonunda onu Davos öldürdüğü için mutluyum yoksa ömür boyu acaba yanlış sebeplerden mi öldürdüm diye hayıflanıp duracaktım.
Но в итоге я рада, что это был Давос, а не я, иначе остаток жизни я бы провела, размышляя, по тем ли причинам я убила человека.
Yanlış karar aldığım için üzgünüm.
Слушай, мне жаль... если я принял неверное решение.
Yanlış bir şey var, bundan eminim.
Что-то не так, и я знаю это.
Yanlış numara.
Ошиблись номером.
Yanlış anlama, burası hâlâ evim.
А теперь, не облажайся, это всё ещё дом.
Her ne olduysa yanlış bildiriyorsun.
Говорю же вам, у вас ошибочные данные.
- Yanlış duymuşsun.
- Неправильно слышала.
Yanlış yaptığında bunu kabullenemez.
Он не может признать, когда поступает плохо.
Bay Murdock, yanlış anlama ama, artık kendi derdine düşme vakti geldi.
Мистер Мёрдок, со всем уважением, вам нужно побеспокоиться о том, кто поможет вам.
Yanlış mıyım Dee?
- Правда, Ди? - Что? - Тихо, тихо.
Hemen. Bu kurumun gözünde, Bay Wick yanlış bir şey yapmadı.
По мнению заведения мистер Уик ничего и никак не нарушил.
Bunu yanlış bulmuyor musunuz?
Вам не противно?
- Bu çok yanlış.
Это ужасно.
Hepsi yanlış anlaşılmadan ibaretmiş.
Вышло одно большое недоразумение.
Bağımlısı oldular resmen. Yanlış hatırlamıyorsam, Wolf Cola'yı para aklamak için kurmuştun.
Насколько я помню, "Волчья Кола" была прикрытием для отмывания денег.
Yanlış mıyım?
Обычно мы спокойные и разумные ребята.
- Sen bayağı yanlış anlamışsın.
- Нет, нет, нет. - Дюже промахнулся.
Dibe vurmak gibi yanlış bir fikre kapıldı da ama bunun doğru olabileceğini düşünmüyorum.
Я пристрелил парочку дебилов, что пытались стырить кроссовки с фабрики. Ерунда вопрос. Никаких сожалений.
Belki de hakkında yanlış düşünmüşüm.
Возможно, я превратно тебя оценил.
Bunların hepsi yanlış.
Все это неправильно!
Sadece bir yanlış anlaşılmaydı.
Простите, что так вышло.
Eğer yanlış bir şey der ya da bir şeyleri karıştırırsa dava çok daha zora girer.
И если она ошибется или будет путаться в показаниях, возникнут большие проблемы.
Hakkımda yanlış düşünmenizi istemem ancak şöyle ki şu kısım kafamı...
Мне не должно быть неловко, но... Мне не нравится, что...
- Bunu almakta bir yanlış yok.
Или можешь забрать их полностью.
Yanlış yaptığımız kısım.
О том, что мы поступили неправильно.
- Neyi yanlış yapmışız?
- С чем поступили неправильно?
Bir fikrim var ama bu fikir benim, yanlış olabilir.
У меня есть мнение. Но это просто мнение. Я могу ошибаться.
Bay Highsmith, yanlış limana demir atmamış mısınız?
М-р Хайсмит, сегодня вы тут в непривычной роли?
Yanlış anlaşılma olmasın diye.
- чтобы не было непонимания. - Боже.
Mary, problemin yanlış olduğunu anlamana rağmen niye bir şey demedin?
Мэри, ты знала, что в задаче была ошибка. Почему ты не сказала?
Paul, Diane'in ilk aşkıydı. Yanlış mı?
Поп был первой любовью Дайаны, не так ли?
İstemek demek yanlış olur aslında.
Я бы не сказал что "хочу" верное слово.
Babam bir keresinde demişti ki dünyada yanlış bir şeyler olduğunu görüyorsan ya kılını bile kıpırdatma ya da müdahale et.
Отец сказал мне однажды : "Если ты видишь что с миром что-то не так " ты можешь либо сделать что-нибудь, либо ничего ".
Ama rengim yanlış.
Но я не того цвета.
Evet, kesinlikle o. Yanlış yazmadığımdan eminim.
Верно, да, я уверен, Что правильно записал.
Doğru ya da yanlış yol yok.
Нет никакого правильно или неправильно.
Yanlış köpeklere sahip olduğunu düşünüyorum.
Я правда считаю, что вы купили плохих собак. Нет.
Yanlış anlama evlat.
Ошибаешься, сынок.
Bakın, Tanrı'nın Gözü'nün bu yanlış sinyalleri vermesi için muhtemelen FLEA aktarıcı kullanıyorlar.
Если "Глаз Бога" фиксирует ложные координаты, значит они используют ретранслятор потока данных.
Ama yanlış seçim yaptın.
Но это было неверное решение.
Rhodes yanlış hedef seçti.
Родс выбрал не ту мишень.
yanlış 511
yanlıştı 16
yanlışlıkla oldu 20
yanlış anladın 80
yanlış anlama 85
yanlış numara 72
yanlış yaptım 18
yanlış oda 23
yanlış yapıyorsun 36
yanlış cevap 43
yanlıştı 16
yanlışlıkla oldu 20
yanlış anladın 80
yanlış anlama 85
yanlış numara 72
yanlış yaptım 18
yanlış oda 23
yanlış yapıyorsun 36
yanlış cevap 43
yanlış düşünüyorsun 23
yanlış olan ne 69
yanlış anlamışsın 22
yanlış mıyım 46
yanlış adam 16
yanlış bir şey yok 16
yanlış olan nedir 21
yanlış anladınız 51
yanlış bir şey mi söyledim 70
yanlış anlamayın 50
yanlış olan ne 69
yanlış anlamışsın 22
yanlış mıyım 46
yanlış adam 16
yanlış bir şey yok 16
yanlış olan nedir 21
yanlış anladınız 51
yanlış bir şey mi söyledim 70
yanlış anlamayın 50