A baby перевод на турецкий
27,913 параллельный перевод
- It's good to have a baby brother?
- Erkek kardeşinin olması güzel bir şey.
- I don't want a baby brother
- Erkek kardeş istemiyorum ben.
- With a baby?
- Bebeği olan mı?
Hi, there's a baby in distress in an abandoned house at...
Merhaba terkedilmiş evde yardıma ihtiyacı olan bir bebek var...
Yeah, um... it must've felt that way, but, Mom, the victims were all lured to their death by a baby's cry.
Evet. Öyle hissettirmiş olabilir anne ama tüm kurbanlar bebek ağlamasını duyup gitmişler.
This is not a baby.
O bir bebek değil.
Tessa's trying to have a baby, Alison's weeks from the election, and Cam's sober.
Tessa bebek sahibi olmaya çalışıyor, Alison'ın seçimlere sayılı haftası kaldı ve Cam de ayık.
Do you really think I drink out of a baby bottle?
Sence ben biberondan içki içer miyim?
- She's a baby.
- Bebek o çünkü.
Some days, i'd like to Drawer this badge and hold him like a baby.
Bazı günler, rozetimi atmak ve onu bir bebek gibi kucağıma almak istiyorum.
" Me neither,'cause I'm a baby
" Ben de hatırlamıyorum çünkü ben bir bebeğim
He's a baby, Jeff.
O bir bebek, Jeff.
If you'd like to be smart as a baby dolphin, call now.
Yavru bir yunus kadar akıllı olmak istiyorsanız hemen arayın.
I tell you what, I do know of a very nice couple in Acton who've not managed to have a baby of their own.
Bak ne diyeceğim, Acton'da bebekleri olmayan çok iyi bir çift tanıyorum.
Newport folk who couldn't have a baby of their own.
Bebek sahibi olamayan Newportlular.
'About the beginning of October...'my wife, Beryl Susan Evans...' told me she was expecting a baby...
Ekim'in başında eşim Beryl Susan Evans bebek beklediğini söyledi.
Dispatch, we've got a baby in a residential area, please advise.
Merkez, olay yerinde bir bebek var. Anlaşıldı, tamam.
So what, you want to throw me a baby shower?
Ne yani? Doğum öncesi parti mi yapalım?
My dad gave me Henry when I was just a baby.
Babam ben daha bebekken bana Henry'yi hediye etti.
You don't have to be married to have a baby... you know that, right?
Bir bebek sahibi olmak için evlenmek zorunda değilsin, bunu biliyorsun, değil mi?
Well, get a baby nurse who can stay and live with you, then.
O zaman seninle kalacak bir bebek hemşiresi tutarız.
There better be a cartoon baby dressed like Al Capone in that thing.
O arabanın içinde umarım Al Capone'a benzeyen karton bir bebek vardır.
You were in this horrible accident, and you lost both of your legs, and then I had to push you around in a giant baby carriage.
Korkunç bir kaza geçirip iki bacağını da kaybediyordun sonra ben de seni kocaman bir bebek arabasında itmek zorunda kalıyordum.
Your baby daddy staked me and I don't have a scratch.
Babacığınız bana saldırdı ama bende bir çizik bile yok.
Victims had put in a call about a crying baby.
Kurbanlar ağlayan bir bebekle ilgili yardım çağrısı yapmış.
You could have adopted... like a cute, little, chubby baby or something.
Evlat edinmelisiniz... tatlı, küçük bir bebek gibi mesela.
Sita, you pulled a gun on the foreman... while you were holding your baby.
Sita, elinde bebeğin varken... ustabaşına silah doğrulttun
Besides, you don't want your baby to think her mom is a high-school dropout.
Ayrıca, bebeğinin annesinin lise terk olduğunu düşünmesini istemezsin.
So, go get married, knock out a couple of baby Farquhars, and stop bothering me.
Evlen, birkaç bebek Farquhar'ı yok et, Ve beni rahatsız etmeyi bırakın.
It's no bother, she's a sweet baby.
Sorun değil, tatlı bir bebek.
"And I have not seen Beryl or the baby for a month..."
Beryl ve bebeği de bir aydır görmedim- -
And is it true or is it not true that the next time you saw Timothy Evans he told you that Mrs Evans had gone to Bristol with the baby?
Bir sonraki görüşmenizde Timothy Evans'ın Bayan Evans'ın bebekle birlikte Bristol'a gittiğini söylediği doğru mu değil mi?
Sweetheart, I don't know how many ipads you lifted this month, But it's gonna cost you a lot more than a couple of grand. For you to take my baby from me.
Bir tanem, bu ay kaldırdığın iPad kaç tane bilmiyorum fakat bebeğimi benden alman için birkaç yüz bin dolardan daha fazlasına mal olur sana.
I swear to God, if your little baby hands touch me, I'll fall asleep and I'll be in a lot of trouble.
Yemin ederim o minik ellerin bana değerse uykuya dalarım ve başım belaya girer.
Yes, I did, baby, but I stayed in there with you for a long time.
Evet canım ama uzun süre yanındaydım.
Um... Do you want to have a baby?
Bebek yapmak mı istiyorsun?
You should put in the part about pulling out so she doesn't have a ghost baby.
Sonuna "boşalmadan çıkardı" yaz da hayalet bebekleri olmasın şimdi.
- Well, I just don't know if we have the ability to house another baby, you know, even if it is being raised by a financially disadvantaged single mother.
Evde bir bebeğe daha yer var mı, bilemiyorum. Her ne kadar bebeğin başında mali sıkıntıda bekâr bir annesi olsa da.
You're tearing up like a little baby?
Küçük bir bebek gibi gözlerin mi doluyor?
Frankie, baby, remember you told me to tell you if I ever saw a big coyote?
Frankie güzelim... Çakal görürsem seni çağırmamı istemiştin, hatırlıyor musun?
I used to have really good Mommy toolbox for you, and now you're a real person, and your heart is broken, and I wish I had an easy thing for that, but nobody does, baby.
Şimdi gerçek bir birey oldun ve kalbin kırıldı. Keşke bunu düzeltebilecek bir şeyim olsa ama hiç kimse böyle bir şeye sahip değil bebeğim.
I didn't build this hospital to deliver bad news, so we will find a way to save both you and your baby.
Ben bu hastaneyi kötü haber vermek için kurmadım. Bebeği de, seni de kurtarmanın yolunu bulacağız.
Hi, baby. Safari, it's a neat way to explore Africa...
Safari, Afrika'yı keşfetmenin çok zevkli bir yolu.
If my scalpel misses by a millimeter, I could puncture her heart, and we've lost Margot and the baby.
Neşteri bir milimetre kaydırırsam kalbini delebilirim.
You know, I'm trying to understand, for my character, you know, um, are-are we suggesting, you know, that the Man-ny thinks a grown man can breastfeed a baby? I'm sorry.
Üzgünüm.
Nobody be alarmed, this isn't a real baby.
Telaş yapmanıza gerek yok çünkü, bu bebek gerçek değil.
This baby can't feel a thing, because everything's fake!
Bu bebek hiçbir şey hissedemez, çünkü burdaki her şey çakma!
The, uh... second baby is a girl, very strong.
Ama... 2. bebek kız, gayet sağlıklı.
The third baby was a little boy, but the, uh, umbilical cord was cutting off his oxygen.
3. bebek erkekti, ancak doğum sırasında kordonu onun nefes alıp vermesini engellemiş.
You two have a beautiful baby girl together.
Çok güzel bir kızınız var.
It's a minimal risk for the baby, but we need to know how badly you're bleeding, okay?
Bebek minimal risk altında olacak. Kanamanın ne kadar kötü olduğunu öğrenmeliyiz.
baby 21692
babysitter 30
babylon 154
babysitting 19
babycakes 19
baby girl 496
baby got back 23
baby steps 95
baby face 20
baby boy 75
babysitter 30
babylon 154
babysitting 19
babycakes 19
baby girl 496
baby got back 23
baby steps 95
baby face 20
baby boy 75
baby bird 51
baby doll 91
baby crying 125
baby panda 18
baby sister 16
baby talk 17
baby jesus 24
baby bro 20
baby brother 43
baby cooing 21
baby doll 91
baby crying 125
baby panda 18
baby sister 16
baby talk 17
baby jesus 24
baby bro 20
baby brother 43
baby cooing 21