Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ A ] / A new world

A new world перевод на турецкий

1,877 параллельный перевод
Light said he could be the god of a new world with that.
Light, bununla yeni bir dünyanın Tanrısı olabileceğini söylemişti.
I will eliminate useless human beings to create a new world and its ecosystem.
İşe yaramaz insanları eleyerek yeni bir eko-sistem ve dünya yaratacağım.
He said he is a man who comes from the East with promise of a new world.
Doğudan bir adamın geleceğini söyledi yanında yeni bir dünyayla.
Today is the first day of a new world that is much harder to live in, less certain, more lonely.
Bugün, yaşanabilirliğin daha da zorlaştığı dünyamızın ilk günü. Daha az mutlak, çok daha yalnız bir dünya.
And that ladies and gentlemen, is a new world record.
Ve bayanlar ve baylar, işte karşınızda yeni bir dünya rekoru.
This truly is a new world, Mr. Blackthorn. I have so much to show you.
Bu tamamen yeni bir dünya Bay Blackthorn, size gösterecek çok şeyim var.
" This community is formed hoping to find a new world with no rules, no boundaries, no social... and escape for those their deepest desires wanted to explore a life that our will allow all to live a life without fear...
Bu topluluk yeni bir dünya kurma umuduyla biraraya gelmişti. Kuralları ve sınırlamaları olmayan sosyal tepkileri bulunmayan ve en derin arzularını keşfetmek için kaçan insanlar tarafından. Yaşamamıza izin verilen hayat, korku olmayan bir hayat!
But perhaps this is mere child's play compared to what a new world war would mean in Europe.
Ama yine de, Avrupa'nın arzuladığı yeni bir dünya savaşıyla kıyaslandığında,.. ... muhtemelen çocuk oyunu gibi kalacaktır.
- Every day's a new world.
- Her gün yeni bir hayat başlıyor.
15 years after Bloody New Year's Eve, It is a new world ruled by Friend.
Kanlı Yeni Yıl Arifesi'nden 15 sene sonra Arkadaş uluslararası bir kahraman olup dünyanın kontrolünü ele geçirdi.
This ship is a seed from which we can create a new world.
Bu gemide, yeni bir dünya yaratmak için gereken tohumlar var.
. A new world.
Yeni bir dünya.
This is a new world.
Bu yeni bir dünya.
We shall create a new world and be the messiahs of our new world.
Yeni bir dünya yaratalım ve yarattığımız dünyanın mesihleri olalım.
It's a new world out there.
Burada yeni bir dünya var.
It's a whole new world, baby.
Yeni bir çağ başladı, bebeğim.
It's a whole new world.
Yeni bir çağ.
But to the flamingos, this strange, new world is a gift.
Ancak flamingolar için, bu garip ve yeni dünya adeta bir hediye.
Lesbos is now just a factory that breeds babies for export to your new world.
Lesbos sizin yeni dünyanıza göndermek için bebek yetiştiren bir fabrika.
It's a brave new world.
Cesur yeni dünya.
I brought this great event to New York to tell the world that New York City loves its foreign immigrant-types from the Middle East.
Bu büyük karşılaşmayı, New York'a getirmemin sebebi New York şehrinin Orta Doğulu göçmenlerini sevdiğini, tüm dünyaya haykırmaktır.
If the CIA and the FBI can't find him, and I'm going to make this world safe for my child, it's time for a new plan.
Eğer CIA ve de FBI onu bulamıyorsa, çocuğum için bu dünyayı ben güvenli yapacağım, şimdi yeni bir plan zamanı.
He's a new dad and wants the world's view of Islam to change for the sake of his young son.
O yeni bir baba ve çocuğunun hatırı için dünyanın İslama bakış açısının değişmesini istiyor.
Seeking a balance in this new world, we're now faced with hard choices.
Bu değişen dünyada dengeyi gözetirken çok ağır seçimlerle karşı karşıya kaldık.
It's a whole new world, man.
Artık bambaşka bir dünya var.
It's a brand new world
Şarkı : Arashi - Believe
Fukada Kyoko It's a brand new world
Fukada Kyoko
A new species set loose in the world.
Dünya üzerindeki yeni bir tür kaybolur.
The beloved explorer lands his dirigible, "The Spirit of Adventure", into Hampshire, completing a year long expedition to the lost world.
Sevgili kaşifimiz, kayıp dünyadaki 1 yıllık gezisini tamamlayıp zeplini "Macera Ruhu" ile bu hafta New Hampshire'a iniyor.
But look at it this way, in a few short months, you'll be with me, in New York City, the greatest fucking city in the world!
Ama şu açıdan bak birkaç ay sonra beraberiz New York'ta. Dünyanın en manyak şehrinde.
San Diego was a whole new world to me.
San Diego'ya yabancıydım.
Life in the modern world has a new anxiety these days.
Modern dünyadaki yaşamda bu günlerde yeni bir huzursuzluk hakim.
A new home on an island paradise where your people will be shielded from the chaotic world of man,
İnsanlarını erkeklerin karmaşık dünyasından koruyacak cennetten bir adada yeni bir memleket...
And while the king slept, a whole new world of evil grew as we wept.
Kral uyudukça ve biz ağladıkça, yepyeni habis bir dünya oluştu.
It's a brave new world you're heading to.
Yeni ve cesur bir dünyaya doğru gidiyorsun.
EVERY DAY IS A NEW DAY SEARCHING IN THIS WORLD
HER GÜN, YENİ BİR GÜN. BU DÜNYAYI ARAŞTIRIYORUM.
# And maybe it's a brand-new world
Belki de yepyeni bir dünya oluyordu
The world has changed for a new day has come.
Dünya yeni bir gün içinde değişecek.
From now on the world will meet a new Vitória.
Artık dünya yeni bir Victoria ile tanışacak.
You are going to bring a new young life into the world.
Dünyaya yeni bir hayat getireceksin
To take a voyage to the new world.
Yeni Dünya'ya yolculuk edecektir.
Actually, the world's greatest dessert is served in a restaurant right here in New York called Plunder.
Aslında, dünyanın en iyi tatlısı burada New York'ta adı "Yağma" olan bir restoranda yapılıyor ".
You brought a new life into this world.
Bu dünyaya yeni bir hayat verdin.
Would it be the worst thing in the world if I gave her a call?
New York'ta olduğuna göre, arasam dünyanın sonu mu gelir sanki?
The excitement of the purity of the potential of facing the new world a better world than that we live in now.
Şu an yaşadığımız dünyadan daha iyi bir dünyayla, yeni bir dünyayla karşı karşıya gelme potansiyelindeki saflığın verdiği heyecan.
She dispatched a team of nuns to the new world to seek this fabulous gem.
Bu güzel mücevheri aramaya bir rahibe takımını yeni dünyaya gönderdi.
Your Majesty, I have returned from the New World with a gift.
Majesteleri, Yeni Dünya'dan bir hediyeyle döndüm.
Anna's address and the Visitor ships. Hovering over 29 of the world's major cities. Left no doubt that a new era had dawned.
Anna'nın sözleri ve dünyanın 29 büyük şehri üzerindeki Ziyaretçi gemileri, yeni bir çağın şafağının söktüğüne şüphe bırakmıyordu.
They shape our past, present and future and despite all the stakes I've made, every new day brings with it new choices and a whole new world of possibilities.
Geçmişimizi, yaşanan anı ve geleceğimizi şekillendirir. Yaptığım bütün hatalara rağmen her yeni gün yeni tercihlerle ve dünya dolusu olasılıklarıyla gelir.
A plane had crashed into one tower of New York's World Trade Centre
New York'taki Dünya Ticaret Merkezine kulenin birine bir uçak çarptı.
It didn't take long before Quahog was a thriving new world settlement, bustling with life.
Quahog'ın gelişen yeni bir dünya köyü olması, faal bir yer olması çok uzun sürmemişti.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]