About the other day перевод на турецкий
909 параллельный перевод
Hmm. Well, here's the, uh, item we were talking about the other day.
Geçen gün üzerinde konuştuğumuz miktar işte burada.
That's the doctor I was talking to you about the other day.
- Bu, geçen gün sana bahsettiğim doktor.
I won't forget about the other day.
Geçen gün yaptıkların için.
I'm sorry about the other day.
Geçen gün söylediklerim için özür dilerim.
What I was talking about the other day...
Geçen gün ne demiştim...
Do you remember what we were talking about the other day?
Önceki gün ne için konuştuğumuzu hatırlıyor musun?
I was reading about it the other day.
Önceki gün bu konu hakkında okuyordum.
I started to tell you about it the other day.
Geçen gün bu konuyu anlatmaya başlamıştım.
Funny, I was thinking about you the other day wondering when you were coming up for that...
Komik, daha geçen gün buraya ne zaman geleceğini düşünüyordum...
The other day, I was talking about this case with an old friend of yours, Mr. Barsad.
Geçen gün, sizin eski dostunuz Bay Barsad'la bu konu hakkında konuşuyordum.
La Chesnaye, foreigner or not, complained the other day about a potato salad.
La Chesnaye belki Yahudi olabilir. Bir zamanlar patates salatası hakkında konuşmuştuk.
I was just wondering if you meant what you said the other day... about showing me the run of things?
Sadece geçen gün bana işlerin nasıl yürüdüğünü göstereceğinizle ilgili söylediklerinizde ciddî olup olmadığınızı merak ediyordum.
If they fiind out it was Rebecca, you must simply say that you made a mistake about the other body- - that the day you went to Edgecombe, you were ill, you didn't know what you were doing.
Rebecca olduğunu anlarlarsa onlara sadece diğer ceset konusunda hata yaptığını söylemelisin Edgecombe'a gittiğin gün, hasta olduğunu ve ne yaptığını bilmediğini söylersin.
Remember what you were saying the other day about prison... and the way you kept from going crazy by thinking all the time about a crash-out?
Roy, geçen gün hapishane hakkında söylediklerini hatırlıyor musun? Nasıl da sürekli kaçmayı düşündüğünü?
A friend of yours came in to see me the other day... to consult me about some inconceivable tangle... under the Married Woman's Property Act.
Geçen gün, arkadaşlarından biri geldi beni görmeye evli kadının mal varlığıyla ilgili akıl almaz karmaşık şeyler danıştı.
You know, just the other day I was talking to myself about you. And we were wondering what had become of you.
Biliyorsun daha geçen gün senin hakkında konuşuyorduk ve sana ne olduğunu da merak ediyorduk.
I received an inquiry about you the other day.
Önceki gün senin hakkında bilgi soran bir mektup aldım.
Well, the other day, I'd been over to see Bob's solicitor about renewing the lease of the house.
Geçen gün, kira sözleşmesini yenilemiştim.
You know, I told you about her the other day - the one with the refined voice.
Sana geçen gün sözünü etmiştim. Hani zarif sesli olan.
You were telling me the other day about when you lived in Ohio... before you moved to Chicago. Remember?
Geçen gün Şikago'ya taşınmadan önce Ohio'da başınızdan geçenleri anlatmıştın, hatırladın mı?
Just the other day I read in a magazine that a writer must write only about things he knows.
Daha geçen gün bir dergide, yazarların, sadece bildiği konular hakkında yazması gerektiğini okudum.
- Yes? You know we spoke about money the other day?
Hani geçen gün para konusunu konuşmuştuk ya?
Speaking of families... I read an article the other day about citrus fruit and it's effect on... children's teeth!
Ailevi konulardan bahseder... turunçgillerin etkisini anlatan makale okumuştum... çocukların dişleri üzerinde!
We've spent most of the day together for years... yet we know practically nothing about each other.
Uzun yıllar, günlerimizin büyük kısmını birlikte geçirdik ama yine de birbirimiz hakkında gerçekte pek fazla şey bilmiyoruz.
The other day someone told me an interesting story about a prominent couple who lost everything.
Geçen gün birisi her şeyini kaybetmiş ünlü bir çift hakkında ilginç bir hikâye anlattı.
I confessed to her the other day that I'd always been... worried about being an adopted child, and that... I was afraid that Mommy wasn't really my mother... and that the Daddy... that I love so much... wasn't really mine.
Geçen gün ona evlatlık olma konusundaki endişelerimden ve annem ve beni çok seven babamın gerçek ailem olmadığına dair korkularımı itiraf ettim.
I saw a film the other day about a little town in New England.
New England'daki ufak bir kasaba ile ilgili bir film izledim geçen gün.
Tell me the truth about your headache the other day.
Geçen günkü baş ağrınızın gerçek sebebi neydi?
I met him at the station the other day and he asked about you.
Ben geçen gün istasyonda tanıştım ve o seni sordu.
He was very upset about something that happened here the other day.
Önceki gün burada geçen bir şey için çok üzgündü.
For instance, the other day I was talking about chemical changes,
Mesela, geçen gün Kimyasal değişimlerden söz ediyordum,
I'll tell them everything about the other day.
O olayı anlatırım.
You asked about opening another brothel in Toka-machi the other day.
Geçen gün bana Tokamachi'de başka bir genelev daha açmayı düşündüğünü söylemiştin.
I talked to you about it in the office the other day, didn't I?
Bu konuyu seninle geçen gün konuştum, değil mi?
I don't know why Carlos didn't tell us... about that incident the other day at the border.
Carlos o gün sınırda yaşanan olayı bize neden anlatmadı, bilmiyorum.
What did you mean the other day about rebellion, Sir?
Geçen gün başkaldırıdan neyi kastettiniz, efendim?
What about that little caper up in Conejos the other day?
Ya geçen gün Conejos'daki şu küçük oyun?
I'm sorry about the way I behaved the other day...
Geçen günkü davranışım için özür dilemek istiyorum.
The other day you said that you knew nothing about him.
Oysa geçen gün onunla ilgili hiçbir şey bilmediğini söylemiştin.
I leave these lights on'cause you had about 12 guys up here the other day.
Işıkları açık bırakıyorum, çünkü geçen gün içeride 12 kişi buldum.
Joseph Pelham was complaining about him the other day.
Joseph Pelham geçen gün ondan yakınıyordu.
Don't you remember the other day we were talking about your 100th birthday and who we'd invite and that I'd wear the red silk low cut dress?
Daha geçen gün 100. yaş gününü partiye kimleri davet edeceğimizi ve kırmızı ipekten dekolte kıyafetimi giyeceğimi konuşmamış mıydık?
I saw a film the other day about syphilis.
Geçen gün bel soğukluğu hakkında bir film izledim.
Tanner, was it you, by any chance, who happened to notice my husband... buying tickets to Covent Garden the other day... and told Sir Roger about it?
Geçen gün kocamın Covent Garden'a bilet aldığını ve ondan Sir Roger'a bahsettiğini fark eden kişi sen miydin, Tanner?
The way you cried to Jean in that letter the other day, about how your former wives attach every penny you earn.
Önceki gün o mektupta senin eski eşlerinin kazandığın her kuruşa nasıl el koydukları konusunda Jean'a sızlanış biçimin.
I'm sorry about the way I acted the other day.
Dünkü davranışlarım için özür dilerim.
All the other jocks been gettin this call all day... for this big bad song about the runaway guy.
Bütün meraklılar gün boyu şu kaçan çocuğun fenafillah şarkısı için aradılar.
The way you cried to Jean in that letter the other day, about how your former wives attach every penny you earn.
Önceki gün sen Jean'e ağlarken bu elime geçti. eski eşlerinin, kazandığın her kuruşu nasıl aldıklarını anlatıyor.
The other day... when you asked me about those terrible dreams you used to have as a child,
O gün... çocukluğunda gördüğün berbat rüyaları bana sorduğun zaman,
I was thinking about you the other day, tryin'to imagine you when you're through with hockey, and I couldn't.
Geçende seni düşünüyordum, seni hokeyle işin bitmiş olarak düşünmeye çalıştım, beceremedim.
I asked a fortune teller about you the other day.
Geçen bir falcıya seni sordum.
about the wedding 20
about the other night 40
about the baby 35
about them 16
about the same 42
about the 67
about the money 23
about the case 32
the other day 439
about 2987
about the other night 40
about the baby 35
about them 16
about the same 42
about the 67
about the money 23
about the case 32
the other day 439
about 2987
about last night 149
about yesterday 53
about this morning 24
about me 284
about damn time 21
about it 81
about an hour ago 126
about you 267
about what 2516
about you and me 17
about yesterday 53
about this morning 24
about me 284
about damn time 21
about it 81
about an hour ago 126
about you 267
about what 2516
about you and me 17