Before i knew it перевод на турецкий
615 параллельный перевод
And before I knew it, I was married... ... to this pillar of the mortgage, loan and trust.
Bir de baktım ki bu tefeciyle evlenmişim.
I happened to mention I was a bit nervy... and before I knew it I'd agreed to spend a few days with her.
O'na Biraz gergin olduğumu söylemiştim... ve birkaç gün onda kalmayı kabul etmiştim.
Well, anyhow, before I knew it, I lost my head.
Farkına bile varmadan kendimi kaybetmiştim.
Before I knew it, there I was...
Etrafım yaygaracı, pis kokulu- -
I got in the same old routine and before I knew it I was on it again.
Aşina olduğum eski rutine geri döndüğümden tekrar başladım.
So, before I knew it, without saying yes or no or even perhaps... there she was on stage with me.
Sonra daha ben olur, olmaz yada belki demeden gösterilere çıkmaya başladı.
I saw you, I wanted you and before I knew it, I was Alexander Dumas.
Seni gördüm, seni istedim ve bu isteğimden önce, Alexander Dumas oldum.
I seemed lost after that, and before I knew it, I was his.
Ondan sonra kendimi kaybetmiştim ve farkında olmadan onun oluvermiştim.
And before I knew it, there were two circles, dancing, you know... one dancing clockwise, the other dancing counterclockwise... with this rhythm mostly from the waist down.
Ben daha farkına varmadan, iki çember oluşmuş, dans ediyordu biri saat yönünde, diğeri saat yönünün tersinde dans ediyorlardı bu belden aşağı ritimle beraber.
Before I knew it, he started drinking, taking pills...
Bunu öğrenmeden önce, içmeye başlamıştı. Hap alıyordu.
Before I knew it, my old fear of flying evaporated, and I spent all the money I had left on 24 cases of beer.
Bir anda uçuş korkum yok oluverdi ve kalan bütün paramı 24 kasa biraya yatırdım.
Before I knew it my wife was gone.
Öğrendiğimde ise karım beni terk etmişti bile.
Before I knew it, I had become neurotic.
Birdenbire sinir hastası haline gelmiştim.
BEFORE I KNEW IT, I FELL IN LOVE.
Birşey anlamadan, aşık oldum.
And I'd just left the bridge to go down to get a pot of tea and before you knew it, that orangatang at the wheel runs the nose right in the mud bank.
Bir çaydanlık çay almak için kaptan köşkünden ayrılmıştım ki dümendeki orangutan bir anda gemiyi çamura sapladı.
I knew I had hold of a red-hot poker... and the time to drop it was before it burned my hand off.
Sıcak bir poker eliydi ve elimi yakmadan bırakmak gerekirdi.
It's Al Magaroulian I don't trust! He knew her before I did.
Güvenmediğim kişi Al Magaroulian.
I knew what was in that letter even before I opened it.
Açmadan içinde ne yazdığını biliyordum zaten.
It wasn't like anybody I ever knew before.
Tanıdığım herkesten farklıydı.
I wanted it that way but when I saw you in the wickiup and you touched me and you prayed for me I felt bad being alone and I knew that I needed to see you again before I left so that I could find out if it was the same as last night.
Ben öyle istediğim için. Ama çadırda seni gördüğümde ve bana dokunduğunda ve benim için dua ettiğinde yalnız olduğuma üzüldüm. Ve gitmeden önce seni yeniden görmem gerektiğini biliyordum.
Yes, he was on the stage before I knew anything about it.
Evet, daha önce bir şekilde arabaya binmiş haberim yoktu.
Before I throw it, even, I knew already it was the one.
Daha atmadan bu yumruğumun son olduğunu biliyordum.
I knew what he was going to do before he did it.
Düşüncelerini bile okurdum onun.
Shucks, Ellen. I knew Ohm's Law before they even passed it.
Kahretsin, Ellen, onlar öğrenmeden önce ben Ohm Yasalarını biliyordum.
I was afraid if you knew too soon, It'll end us before we begin.
Erkenden bilirsen daha başlamadan biteceğinden korkuyordum.
Before I opened it, I knew he was standing on the other side.
Daha açmadan diğer tarafta onun olduğunu biliyordum.
My wife and I, for three days, have been telling what we knew. We've been before every committee and commission in Washington. It's time we did something.
Üç gündür karım ve ben D.C.'deki her komisyonun sorularına cevap veriyoruz.
The knocker woke me up and I knew it was Michael even before I got downstairs.
Kapı tokmağı beni uyandırdı daha aşağı inmeden Michael olduğunu biliyordum.
I knew it before that, Jim.
Bunu önceden anlamalıydım, Jim.
Long before I could distinguish your face... I knew it was you.
Daha yüzünü seçemediğim halde... sen olduğunu biliyordum.
I couldn't call it by name before, but maybe it's been there since I first knew you.
Buna bir isim veremedim ama bu duygu hep vardı.
It is why I said before that I thought that no one but Nicholas and myself knew about this.
Zaten size bu yüzden, bunu Nicholas ve benden başka hiç kimsenin bilmediğini sanıyordum, dedim.
I knew it before Charcot.
Charcot'dan önce biliyordum.
I'd already decided before you even knew of it!
Kararımı verdim bile, senin haberin yok!
- I knew it before.
- Zaten biliyordum.
I knew it even before they did.
Hatta, beni öldürmeye karar vermelerinden bile önce biliyordum.
I wrote it for you, before I knew you'd guessed.
Senin için yazmıştım, tahmin ettiğini bilmeden önce.
Before you knew it, you had Ellen Haney around your neck, didn't ya?
Ne olduğunu anlamadan, Ellen Haney'i boynuna dolanmış buldun.
Yes, but he was here before, and it aroused my suspicions then, so when I knew he was in Moscow again, I had him picked up.
Evet, fakat önceden buradaydı ve o zaman şüphe uyandırmıştı bende tekrar Moskova'da olduğunu öğrenince yakaladım.
I knew it could only be a matter of time before sister Hyde completely took over.
Kız kardeş Hyde'in beni tamamen ele geçirmesinin an meselesi olabileceğini biliyordum.
He put some pressure on us. I'm sorry I couldn't tell you about it before. I didn't know how much he knew.
Daha önce söylemediğim için üzgünüm, ne kadar şey bildiğinden haberim yoktu, farkında olsam sana anlatırdım.
Lots of times before, if you were afraid and I never knew it.
Bunca zamandır korkuyordun ama bunu bilmiyordum.
You knew it before that I met him?
Onunla tanışmamdan önce mi biliyordun?
I knew it before that you were going to meet him.
Onunla tanışmanızdan önce biliyordum.
H-HE KNEW ABOUT ALL OF YOU LONG BEFORE I EVER DID. I MEAN, HE SENSED IT.
Vanessa'yı seviyor.
He knew someone would come after this vest. Before I left. He told me to wear it.
Birinin bu yeleğin peşinden geleceğini biliyordu ben ayrılmadan önce, yeleği içime giymemi tembihledi
It's so exciting... to hear all these things, when I knew so little before.
Hakkında daha önce çok az şey biliyorken bunları duymak çok heyecan verici.
I've done that before, but I never knew what to call it.
Daha önce öyle yaptım ama nasıl söyleyeceğimi hiç bilemedim.
If it makes you feel any better, I knew you were guilty before that.
Eğer seni daha iyi hissettirecekse, suçlu olduğunu bundan önce biliyordum.
There are plenty of girls, and i knew it wouldn't take long before i met one of them.
Bir sürü kız var ve, onlardan birini bulmak için bile uğraşmadım.
I didn't fear the vice of my husband because I knew of it before we were married.
Kocamın içki alışkanlığından hiç korkmadım. Çünkü evlenmeden önce buna alışıktım.
before i die 32
before i forget 163
before i met you 48
before i go 103
before i leave 41
before it is too late 16
before it's too late 194
before i do 21
before i 37
before i was born 20
before i forget 163
before i met you 48
before i go 103
before i leave 41
before it is too late 16
before it's too late 194
before i do 21
before i 37
before i was born 20
before i change my mind 51
before i came here 25
before i left 26
before i kill you 16
i knew it 3235
i knew it was coming 17
i knew it all along 22
i knew it was too good to be true 27
i knew it was you 83
i knew it was him 16
before i came here 25
before i left 26
before i kill you 16
i knew it 3235
i knew it was coming 17
i knew it all along 22
i knew it was too good to be true 27
i knew it was you 83
i knew it was him 16
i knew it was wrong 23
knew it 50
before 1084
before you go 323
before you die 34
before you know it 193
before you leave 71
before you start 24
before we begin 97
before your time 20
knew it 50
before 1084
before you go 323
before you die 34
before you know it 193
before you leave 71
before you start 24
before we begin 97
before your time 20