Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ C ] / Cell phone

Cell phone перевод на турецкий

8,973 параллельный перевод
Why don't you use that cell phone you've been texting him with all day?
Neden, bütün gün mesaj attığın o cep telefonunu kullanmıyorsun?
But I needed a cell phone to coordinate with my people in the field.
Ama, dışarıdaki adamlarımla irtibata geçebilmek için, bir cep telefonuna ihtiyacım vardı.
I still like carrying around my cell phone, too.
Hâlâ cep telefonumu yanımda taşımak hoşuma gidiyor mesela.
you can neutralize that particular console with a pipe cleaner and a cell phone.
Evet, bir tüp temizleyici ve bir cep telefonu ile alarm etkisiz hale getirilebilir.
( cell phone ringing ) that's disgusting.
İğrenç bir şey.
( cell phone rings ) Hey, what's up?
N'aber?
- If he dies, we get money. When I get my money, I want to buy a new cell phone.
Kendi payımı aldığımda yeni bir cep telefonu alacağım.
In the stitch, you said you heard cell phone tones?
İlmekte, cep telefonu tonlarını duyduğunu söylemiştin.
- Cell phone.
- Cep telefonu.
And when you're fully recovered, you know, we'll have that cell phone surgically removed from your ear.
Ve tamamiyle iyileştiğinde, şu cep telefonunu ameliyatla kulağından almamız gerekecek.
His clothes, his keys, his cigarettes, his cell phone.
Kıyafetleri, anahtarları, sigaraları, telefonu.
It's a cell phone.
Bu bir cep telefonu.
Look. The aliens left their cell phone.
Bak, uzaylılar cep telefonlarını unutmuşlar.
Cut the phone lines. And jam any cell phone signals in the building.
- Tamam, telefon hattını kes ve binadaki sinyalleri engelle.
They jammed the cell phone signals in the building.
Binadaki telefon sinyallerini kestiler.
I'm using my cell phone to tell all the hidden boards to take control of the PLCs in the building, and the lighting system, CTOC network and even the elevators.
Tüm gizli bilgisayarlara telefonumla bağlanıyor ve tüm ışıklandırmanın bilgisayar ağlarını ve hatta asansörlerin kontrolünü ele alması komutunu veriyorum.
So your cell phone controls the programmable logic controller.
Yani cep telefonunla programlanabilir kontrol cihazını kontrol edebiliyorsun.
I think the computer was controlled by a cell phone.
Bence bilgisayar cep telefonu ile kontrol edilmiş.
Our target's cell phone.
- Yani hedefimizin cep telefonuyla.
Because the radio Krumitz found paired with our target's cell phone, we now have our target's unique Bluetooth address.
Krumitz'in bulduğu radyo, hedefimizin cep telefonu ile eşleştiği için, artık elimizde hedefimizin kendine has bluetooth adresi var.
Cell phone records show you were called from a disposable cell phone 45 minutes before Marvin Webster was run over.
Telefon kayıtlarına göre, Marvin Webster'in öldürülmesinden 45 dakika önce kendisini kullan at bir telefondan aramışsınız.
Uh, yeah. I-It may take longer to blow over than I thought. Hmm. ( cell phone buzzes )
Unutmaları sandığımdan biraz daha uzun sürebilir.
No, and she hasn't used her cell phone.
Hayır, ve cep telefonunu da kullanmamış.
Losing Lowry's local point of entry was a setback, but thanks to Detectives Rayburn and Diaz here, we were able to get a warrant and are now currently up on the cell phone of Mr. Rafi Quintana.
Lowry'nin yerel giriş noktasını kaybetmek bir yenilgiydi ama Dedektif Rayburn ve Diaz sayesinde arama emri alabildik. Ve şu anda Bay Rafi Quintana'nın cep telefonunun izini sürüyoruz.
Clay, I thought you were tracking his cell phone.
Clay, Rafi'nin telefonunun izini sürdüğünü zannediyordum.
I went through our victim's cell phone records.
Kurbanın cep telefonu kayıtlarına baktım.
- I was tracking his cell phone, and I noticed on the dates he took out the big cash deposits, his phone would move around the greater Boston area.
- Cep telefonu kayıtlarını inceliyordum, ve fark ettim ki büyük miktarda para çekilen tarihlerde, telefonu Boston civarlarında görünüyor.
Cell phone stays put.
Cep telefonu yerinde durmuş..
Not based on her cell phone or credit cards.
Cep telefonu ya da kredi kartına bakarak ; hayır.
Raven, I'm gonna need you to dig up a recording of a 911 phone call from Cade Matthews'cell phone at 5 : 25 this morning.
Raven, bu sabah 5 : 25'te Cade Matthews'in telefonundan yapilmiş bir 911. ... aramasinin kaydinı bulmanı rica edecegim.
Diverted all the data onto his cell phone.
Tüm veriyi kendi cep tefefonuna yonlendirdi
She's not answering the cell phone attached on her profile.
Profilinde yazan numaraya cevap vermiyor.
He needed a new cell phone.
Yeni bir telefon almis olmali.
Now how about you throw that cell phone out the window?
O telefonu camdan disarı atmaya ne dersin?
Okay, but didn't the driver's cell phone die?
lyi de soförün telefonu kapanmamis miydi?
As long as our killer has his cell phone on.
Katilimizin telefonu acik olsun yeter.
Hi, you never call me on my cell phone.
Selam, beni hiç cep telefonumdan aramazdın.
Well, if it is a ploy, it's going to work,'cause I'm gonna stop and exchange them [cell phone vibrates ] [ beep] On the way to the office.
Eğer bu bir numaraysa, işe yarayacak, çünkü ofise giderken oraya gidip onları değiştireceğim.
I'm tracking frankie's cell phone g.P.S. Signal.
Frankie'nin cep telefonunun GPS sinyalini takip ediyorum Bu o.
Harper, you got your cell phone?
Harper, telefonun yanında mı?
Uh, we'll give you the gun for a cell phone.
Telefona karşılık silahı vereceğiz.
( cell phone ringing ) Hey, george, you're on your way?
George, geliyor musunuz?
Um, I don't actually have a cell phone.
- Cep telefonum yok doğrusu.
You don't have a cell phone?
- Cep telefonun yok mu?
Well, I had a cell phone, Xan, obvs, but I lost it at the zoo.
Cep telefonum vardı Xan, belli yani ama hayvanat bahçesinde kaybettim.
I can see your cell phone.
Telefonunu görebiliyorum.
( cell phone ringing ) Stay on the line.
Hatta kal.
I am guessing that a cell phone tower was a piece of cake. And where were the wolves who stood guard?
Nöbetçi bekleyen kurtlar neredeydi peki?
Channel 52's running cell-phone footage of her and the guy in the red hood.
52. kanalda onun ve Arrow'un ortağı kırmızılı çocuğun görüntüleri yayınlanıyor.
[cell phone vibrates, beeps] Isles.
Isles.
[cell phone rings] It's frankie.
- Arayan Frankie.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]