Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ C ] / Come tomorrow

Come tomorrow перевод на турецкий

4,369 параллельный перевод
I'll come tomorrow morning.
Yarın sabah uğrarım.
And you should come tomorrow.
- Yarın sen de gel.
I can come tomorrow whenever you like.
Yarın, istediğiniz vakit gelebilirim.
Teacher, you have to come tomorrow.
Öğretmenim, yarın gelmek zorundasınız.
If you don't come tomorrow, 500 won! ( 50 cents. )
Yarın gelmezseniz, 500 won!
Come tomorrow's fight night, you're not gonna have to worry about anybody else.
Yarın geceki dövüşe gelin başka kimseyi düşünmenize gerek yok
Gonna come help me unload my stuff tomorrow?
Yarın yükleri boşaltmaya gelir misiniz?
The day after tomorrow you should come to my ward.
Ertesi gün benim bölümüme gelmeniz gerekiyor.
So I want you to come back tomorrow and play.
O yüzden yarın gelip oynamanı istiyorum.
He wants me to come in tomorrow for a cleaning.
Yarın diş temizletmeye gitmemi istiyor.
So, whatever your plans are tomorrow night, cancel them and come to my party.
Yarın akşam için planın varsa iptal et ve partime gel.
She said she liked it and she may come back tomorrow.
Beğendiğini söyledi, yarın tekrar gelecekmiş.
Oh, tomorrow evening I have arranged for Miss Glendenning to come for a fitting.
Yarın akşam Bayan Glendenning'e prova için gelmesini söyledim.
You ought to come out tomorrow to the first annual Portland vintage.
Yarın yapılacak 1.Geleneksel Portland Klasik Otomobil Festivaline gelmelisin.
Promise me you'll come back tomorrow.
Yarın tekrar geleceğine söz ver.
You can come back tomorrow.
Yarın tekrar gelebilirsin.
The ink will come out for tomorrow.
Yarına kadar mürekkep lekesi çıkar.
So, come back tomorrow, ready to argue whether this is a hate crime or not.
Yarın tekrar gelin,... bunun nefret suçu olup olmadığını tartışmaya hazır olun.
Oh, I will prepare a BBQ and come to the rooftop tomorrow.
Ya da yarın mangalı hazırlayıp geleyim.
Until Chairman Jang leaves for Hong Kong tomorrow, she won't be able to come out and cause trouble.
Yarın Başkan Jang Hong Kong'a gidene kadar ortalıkta dolanıp sorun çıkartamayacak.
Come over tomorrow, and we'll discuss a strategy on how to handle them.
Yarın buraya gel ve onları atlatma konusunda bir strateji belirleyelim.
You come by my place tomorrow?
Nerede olduğunu biliyorsun.
Come see me tomorrow, in the morning.
- Yarın sabah gel. - Ne?
You. Until tomorrow, don't come to the gym.
Sen. Yarına kadar bir daha buraya gelme.
Come to the auction tomorrow, doc.
- Yarın müzayedeye gel, doktor.
Whoever wins tomorrow, we're history, if the girl doesn't come home safely.
Yarın kim kazanırsa kazansın, kız sağ salim eve dönmezse biz tarih olduk demektir.
Why are you hang out, fuck! Come again, tomorrow.
Yarın tekrar gel.
Come to my game tomorrow?
Yarınki maçıma gelir misin?
Because he's supposed to come over tomorrow to work.
Yarın buraya gelecek ve birlikte çalışacağız.
You really saved our hides with this place, and I was hoping you'd come to my son's christening tomorrow.
Bu mekânı kurtararak postumuzu kurtardınız yarın oğlumun vaftiz törenine geleceğinizi umuyordum.
Wow. He tried to cut his trip short in order to come back for dinner with us tomorrow night, but it didn't work out.
Yarın beraber akşam yemeği yemek için işini çabuk halletmeye çalıştı, ancak bu mümkün olmadı.
Take a look at the specs and come into my office tomorrow in your best suit, and, blow me away with your take.
Dosyalara bir göz at ve yarın en güzel takımını giyip ofisime gel. Sonra da aklımı başımdan al.
And the C.E.O. is flying in here tomorrow to come to our barbecue.
C.E.O. yarın buraya geliyor Barbeküye geliyor.
The plumber can't come until tomorrow.
Tesisatçı, yarına kadar gelemiyor.
You think they'll come back to work tomorrow?
Sence yarın işe tekrar gelirler mi?
Just tell them tomorrow that you're back from China and come get me.
Yarın Çin'den döneceğini söyle ve gelip beni al.
You want me to come and get you tomorrow?
Yarın gelip alayım mı?
If you eat your breakfast tomorrow well, I'll come and get you.
Yarın sabah kahvaltını güzelce yaparsan, gelip seni alırım.
I'll just come the day after tomorrow then!
Bunu duymak güzel.
I'll be leaving tomorrow morning for Madrid, and I hope you can find a way to come.
Yarın sabah Madrid'e gidiyorum, umarım gelmek için bir yol bulursunuz.
Let's just not come in tomorrow.
Yarın işe gelmeyelim.
Well, I was hoping you could come to the set tomorrow.
Yarın sen de sete gelirsin diye umuyordum.
And hey listen tomorrow night my band and I are doing a little set at the Hotel Cafe if you guys... want to come by that would be great.
Hah bi de.. yarın gece benim grupla birlikte Hotel Cafe'de birşeyler çalacağız. Gelmek isterseniz harika olur.
If the bank falls right tomorrow, he says you can come in from the cold, rejoin your brothers.
Yarın bankada işler yolunda giderse gelip tekrar bize katılabileceğini söylüyor.
No, you cannot come for dinner tomorrow night.
Hayır, yarın akşam yemeğine gelemezsin.
You come back any time that you're ready tomorrow.
Ne zaman istersen de dönersin.
Come back tomorrow.
Yarın gel.
Perhaps you come with me tomorrow.
Belki yarın benimle gelirsin.
Okay, guys, so... you're gonna come tomorrow night to the diner at about 9 : 00.
Yarın saat dokuz gibi restoranta gelecek misin?
It was a week I come here... and I think... what if I come back tomorrow, and you're no longer here?
Haftalar oldu buraya geleli Yani ben.. belki senin işin olmayınca -
Niles. If you can come to the office tomorrow, we would greatly appreciate it.
Sorun olmaz umarım Sabah ilk iş merkeze gelin

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]