Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ D ] / Don't go far

Don't go far перевод на турецкий

577 параллельный перевод
Hey, you, don't go too far away.
Buralardan uzaklaşma.
Besides, I don't think Rainbow will go very far.
Ayrıca Rainbow'un uzağa gideceğini sanmam.
Don't bother your head with things you don't understand and you won't go far wrong.
Kafanı anlamayacağın işlere sokmazsın ve böyle bir duruma düşmemiş olursun.
It's far too late to discuss it tonight... and if you don't go to sleep at once, I shall tell Daddy not to let you go to either.
Bunu tartışmak için saat çok geç oldu ve uyumazsanız, babanıza, ikisine de gitmenize izin vermemesini söyleyeceğim.
- Now, don't go too far.
- Bu kadar abartma.
You got a touch of class, but I don't know how far you can go.
Çok klas birine benziyorsunuz, ama ne kadar başarılı olacağınızı bilemem.
- If you don't go too far away.
- Fazla ileri gitmemen şartıyla.
All are excellent as far as they go but they don't go far enough.
Aslında hepsi çok güzel şeyler, ama yetmez.
You don't have to go that far.
Böyle davranman gerekmez.
I don't know that I can go along that far with him.
Hedeflediği yere kadar onunla beraber gidebilir miyim, bilmiyorum.
"Why don't you go away? Far away?"
"Neden uzaklara gitmiyorsun?"
What you do after her working hours, I don't care, go as far as you like.
Maçtan sonra yaptığınızla ilgilenmem, istediğinizi yapın.
Money don't go very far these days.
Bu günlerde paranın pek değeri yok.
Don't go far away.
Uzağa gitmeyin.
- Steady now, man, don't go too far.
Yavaş ol dostum, o kadar ileri gitme.
Well, I don't think I'd go quite that far, Mrs. Rogers, but thank you.
O kadar olduğunu sanmıyorum Bayan Rogers, ama yine de teşekkürler.
Don't go too far.
Çok uzaklaşmayın!
- Well, don't go far. - Hmph!
- Uzaklaşma.
No, I say you don't know what this kind of thing can do to you, if you go too far.
Ben sadece fazla ileri gidilirse bunun neye yol açabileceği bilinmez diyorum.
- You don't have to go that far.
- O kadar uzağa gitmen gerekmez.
Don't go to pressing'your luck too far, boy.
Fazla soru sorma, delikanlı.
Don't go too far!
Çok açılmayın!
- But don't go too far.
- Ama fazla uzaklaşma.
Don't go too far.
Acele etmeyin.
Don't go too far away.
Çok uzaklaşmayın.
Don't go far.
Uzaklaşma.
Don't go too far.
Bokunu çıkarma.
But don't go too far!
Sakın fazla açılayım deme.
Between you and me, your Francis was a nice chap, but bed stories don't go far.
Aramızda kalsın, Francis hoş çocuktu ama yatak ilişkileri pek ileri gitmiyor.
Don't go too far.
Abartmayın.
- Don't go too far.
- Peki ama sakın uzaklaşma.
Just don't go too far, or you risk your life.
Yeter ki çok ileri gitme, yoksa hayatını riske atmış olursun.
Oh, er, have a look round, I should, but don't go too far away.
Siz bir dolaşın, ama çok uzağa gitmeyin.
- Susan, dear, don't go too far yet.
- Susan canım, şimdilik fazla uzaklaşma.
Ian, don't go too far!
Kesinlikle istemiyoruz. - Ian fazla ilerleme.
We don't have very far to go. Only 70 miles.
Hadi ama, Sarışın, fazla yolumuz kalmadı.
If you want to use a boat, don't go too far beyond the island.
Eğer tekne tutmak isterseniz adadan daha ileriye gitmeyin.
Luckily, we don't have far to go.
Neyse ki bizim ev yakın.
Go and play, but don't go too far!
Git oyun oyna ama fazla uzaklaşma!
But I don't really think it'll go that far.
Ama bu kadar ileri gidebileceklerini sanmam.
Don't go too far away
Çok uzaklaşmayın
I hope you don't have far to go.
Çok uzağa gitmiyorsunuz umarım.
But don't go too far.
Ama çok fazla uzaklaşmayın.
Don't go far, Lore.
Çok uzaklaşma Lore.
Don't go far.
Çok uzaklaşma!
Don't go far.
- Evet ama fazla uzaklaşma.
We're very lenient with foreigners as long as they don't go too far.
Yabancılara hoşgörülü davranırız, tabii hadlerini aşmadıkları sürece.
Watch, don't let it go too far.
Çok uzağa gitmesine izin verme.
Don't go too far now looking for Sounder.
Sounder'a bakacağım diye çok uzağa gitme.
I don't go that far. I come to read.
Benim ki o kadar değil tabi, sadece okumaya geliyorum.
- No, you don't go as far as the table.
- Hayır, masadan önce.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]